İngilizcede zorunluluk bildirmek için fiillerin önüne bu anlamda kullandığımız must ve have to kalıplarını getiririz. I have to go now. I must talk to Liam about the meeting. Yukarıdaki iki cümlede de fillerin önüne gelmiş olan must ve have to fillere bir zorunluluk anlamı katmışlardır.
Örn/ Students must do their homework. > Öğrenciler ödevini yapmalı. Not: Must'tan sonra “to” eki getirilmez.
Must ve musn't modal başlığında bulunur ve gereklilik ifade ederken kullanılmaktadır. Must ve mustn't kullanılırken dikkat edilmesi gereken noktalar bulunmaktadır. Bu noktalar şunlardır: - Fiil must ve mustn't kullanıldıktan sonra getirilmelidir.
Must yapısı ile kurulan cümleler herhangi birinin şahsi görüşünden kaynaklanan gereklilikleri belirtirken; have to ifadesi ise herhangi bir otorite tarafından belirlenmiş gerekliliklerden bahsetmek için kullanılır.
İkiside genel olarak zorunda olmak anlamında kullanılır. Have to olumlu cümlelerde daha çok günlük alışkanlıklardan bahsederken kullanılırken, must yapmak zorunda olduğumuz ve yapmazsak eğer iyi sonuçlar doğurmayacağını bildiğimiz cümlelerde kullanılır.
İlgili 30 soru bulundu
Dilbilgisel olarak, “must” kip belirteci ile olumlu, olumsuz ve soru cümleleri kurulabilir. Etken (Active) cümlede özneden sonra, eylemden önce yer alır. Eylem yalın halde (bare infinitive) kullanılır. Örnek Cümle: I must start waking up early otherwise I will be fired.
► Acil durumlar söz konusu olduğunda, özne ikinci ve üçüncü şahıs bile olsa “must” kullanılır. Bu tür cümlelerde mecburiyetin kişinin kendinden mi, yoksa bir kuraldan dolayı mı ortaya çıktığına bakılmadan "must" kullanılır. - You must call the boss. He wants you urgently. (Patronu aramalısın.
İngilizcede zorunluluk bildirmek için fiillerin önüne bu anlamda kullandığımız must ve have to kalıplarını getiririz. I have to go now. I must talk to Liam about the meeting.
"should / must / have to / need to" tavsiye, gereklilik ve zorunluluk içeren ifadelerde kullanılan yapılardır.
Must Kullanımı
Kişinin gözlemleri ve bildiği gerçeklerden yola çıkarak yaptığı mantıklı tahminler de bu kip belirteci ile anlatılır. Bununla birlikte kişinin içinde bulunduğu durumun kaçınılmazlığı ve yerine getirmekte yükümlü olduğu sorumlulukları bu kip belirtecinin bulunduğu cümleler ile ifade etmek gerekir.
Must ise, olumsuz kullanıldığında (must not) yasaklama anlamına gelir. Aslında mustn't ile bir cümle kurduğumuzda karşımızdakine 'BUNU YAPMA! ' demek istiyoruzdur.
Bunların haricinde be about to, be able to, be going to, be likely to, be supposed to, had better, have to, ought to, used to, would rather, need, dare, used to, ought to kavramları da modal görevinde kullanılabilir.
Have To / Has To Cümle Yapıları
Have to ve has to yapısı anlam bakımından tamamen aynıdır. Have to: “I, you, we, they” özneleri ile kullanılırken has to ise “he, she, it” özneleri ile kullanılır.
''To'' mu ''For'' mu sorusu karşısında en çok zorlandığımız kural diyebiliriz. İkisinin de “için” anlamına geldiğini biliyoruz bu yüzden de zaman zaman yanlış kullanıyoruz. Oysa kural çok basit. En ayırt edici fark “to''dan sonra fiil, “for''dan sonra ise isim gelmesidir.
To, Fiilden önce kullanıldığında fiile –mek, -mak ve -için anlamını verir. (Sinemaya gidiyorum.)
Our teacher gives us too much homework. (Öğretmenimiz bize çok fazla ödev verir.) 4) too (sıfat/isim/zarf)+to+fiil (yalın hali): “Too”nun ardından sıfat, isim veya zarf kullandıktan sonra istenirse “to”+fiilin birinci hali kullanılabilir.
''Be able to'' yapısı Türkçeye çevrildiği zaman ''-ebilmek, -abilmek'' anlamlarına geldiğini görmekteyiz. Cümle içerisinde yeteneklerden veya yapabildiğimiz şeylerden bahsederken bu kalıp kullanılmaktadır.
“Had Better” kalıbı bir işin yapılmasının iyi olacağını uyarı ya da öneri olarak belirtmek için kullanılır. Örnek: You had better not drink wine if you are to drive. (Araba kullanacaksan şarap içmesen iyi olur.)
Can sözcüğü şimdiki zamandan bahseden bir kelimedir. Could sözcüğü ise farklı bir zamanı ifade ediyor. Could kelimesi geçmiş zamanı ifade etmek için kullanılan bir kelimedir. Can ve could sözcüklerinin farkı, zaman farkıdır.
Yani mustn't bir emir, uyarı, bir yasak benzeri bir anlam taşırken don't have to ifadesinde ise gereklilik söz konusudur. Yani kısacası "mustn't" zorunluluk iken "don't have to" zorunlu olmayan gerekliliktir diyebiliriz.
Will kelimesinin kullanımı oldukça yaygındır. Will ile going to kelimelerinin arasında çok fark bulunuyor. Will, herhangi bir delil olmadan geleceğe dair tahminlerde kullanılıyor. Going to kelimesi, güçlü bir delile dayanan durumlarda kullanılıyor.
should ifadesi daha yumuşak iken, must biraz daha yapılması gerekeni anlatmak için kullanılan; should ifadesine göre daha sert olan bir modal ifadedir.
İngilizcede Must Have V3 Kullanımı - “Must Have V3” Kip Belirteci. “Must Have V3” kip belirteci, konuşmacının, geçmiş zamanda gerçekleşmiş bazı olaylardan yola çıkarak tahmin yürütmesi için kullanılan bir yapıdır. Bu cümle çıkarıma bağlı olup, gerçekleşmiş olması konuşmacıya göre oldukça mümkündür.
İngilizcede had to, geçmişte bir zorunluluktan dolayı yapılmak zorunda zorunda kalınmış eylemleri anlatır ve Türkçede … gerekti anlamına gelir.
Öyleyse: “He must have been murdered” diyoruz, yani “Öldürülmüş olmalı”. Bu yapıyı geçmişteki bir şeyin olmadığından neredeyse emin olduğumuzda kullanırız.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri