Ledün ilmi Allah katından melek veya peygamber aracılığı olmadan Allah'ın dilediği kuluna verdiği ilim olup, sadece o ilme sahip olan kul sorumludur. Duyusal bilgi, insanların duyu organlarıyla algıladıkları şeyler, gaybla ilgili bilgi ise, duyu organlarının algı alanı dışında kalan hususların bilgisidir.
Ledün ilmi Nasıl Öğrenilir? Ledün ilmi Allah'ın dilediği kullarına rahmet olarak verdiği bir ikramdır. Okuyarak ya da eğitim alarak ledün ilmine ulaşılamaz. Tasavvuf ehline göre hassas kalplerin Allah'ı bol bol zikretmekle yumuşaması ve ve bazı sırların kendine açılması mümkün olabilir.
Ayette geçen “ledünnî ilim”, “gaybî ilim ve ilahî esrarı kavrama” manasında bir terimdir. Ayette Hızır'a verildiği bildirilen ilmi, peygamberlere verilen ilimden ayıran özellik, “öğretim biçimi”dir.
Allahü teâlânın ihsanı ile kalbe ilham edilen, ilahi sırlara ait bilgilerdir. Görünüşte, akla ve nakle zıt gelebilir. İlm-i ledün sahibi olanlar, hadiselerdeki gizli sırları ve hikmetleri bilir.
Ledün ilmi Allah'ın dilemiş olduğu kullara vermiş olduğu, olayların arkasında yer alan sırları ve bunula birlikte gayb bilgilerini de bilme yeteneği şeklinde tabir edilir. Kehf Suresi içerisinde 65. Ayet kapsamında, Hz. Hızır'a Allah katından rahmet şeklinde ledün ilminin verilmesinden söz edilir.
İlgili 23 soru bulundu
Ledün ilmi Allah katından melek veya peygamber aracılığı olmadan Allah'ın dilediği kuluna verdiği ilim olup, sadece o ilme sahip olan kul sorumludur. Duyusal bilgi, insanların duyu organlarıyla algıladıkları şeyler, gaybla ilgili bilgi ise, duyu organlarının algı alanı dışında kalan hususların bilgisidir.
Dereceler konusunda tam bir bilgi bulunmamaktadır. Bunun dışında Seyyid Abdülhakîm Arvasi ise, şu bilgileri ifade etmiştir: "Emîr Sultan hazretleri, ledünnî ilmine sahipti. Bu ilim ise yetmiş iki derecedir."
Mutasavvıflara göre naslardaki gizli mânaları, ibadetlerin manevî ve ahlâkî özünü, varlık ve olayların arkasındaki sırları açıklığa kavuşturan bâtın ilmi gizlidir ve onu halka açıklamak caiz değildir. Çünkü halk bu yüksek ilmi ve ondaki ince mânaları ya anlayamaz veya yanlış anlar.
Müslümanlıkta İslam bilgileri iki kısımdır: 1- Naklî bilgiler [din bilgileri], 2- Aklî bilgiler [fen bilgileri]. Bu ilimlerin birine pozitif, diğerine negatif denmez, çünkü ikisi de İslâmî ilimlerin bir koludur.
İslamiyet'ten örnek vermek gerekirse Hz. Muhammet'in vahiy alma mucizesi kendine has bir özellik olduğu için havas ilminde yer almaktadır. Ruh ve gönül durumları hususunda uzman olan kişiler de kendisine has bazı mucizelere sahip olabilir bu yüzden bu kişiler de havas ilminde yer alır.
Havas ilmi nesnelerin gizli özelliklerini tanıma ve bu özelliklerden faydalanmayı amaçlayan bilgi dalıdır. Eğer nesnelerin gerçek özelliklerine nüfuz edip onlardan istifade yoluna gidilebilirse bunda dinî açıdan bir sakınca yoktur; aksine özendirilmesi dahi söz konusudur.
Ledün kelimesinin kökeni Arapça dilidir. Ledün kelimesinin Arapça dilindeki karşılığı ledunn şeklindedir.
Mutasavvıfların hadis, kelâm ve fıkıh gibi dinî ilimlere verdikleri ortak isim. Gizli hakikatleri konu alan ve bu yolla insanı mânevî kurtuluşa ulaştırdığına inanılan ilim. Tasavvufta bâtın ilminin (lüb) karşıtı olan zâhir ilmi (şeriat) için kullanılan bir terim.
“Ledün ilmi” Allah tarafından özel olarak bazı kimselere verilen ilimdir. Peygamberlere gelen vahiy zaten doğrudan Allah tarafından onlara verilmektedir. Bu sebeple, hiçbir “ledün ilmi” vahiyden daha üstün olamaz ve hiçbir ledün ilminin sahibi bir peygamberin derecesine kavuşamaz.
Peygamber'den gelen veya özel bir yolla naslardan çıkarılan bilgiler gibi ilham ve keşf yoluyla vasıtasız olarak Allah'tan alınan bilgilere bâtın ilmi denir.
İlim, bir cihetle vehbî ve kesbî olmak üzere ikiye ayrılır. Kesbî ilim; okuyarak, dinleyerek, araştırarak öğrendiklerimizdir. Vehbî ilim ise, peygamberlere gelen vahiy ve veli zâtlara gelen ilham türünden olan bilgilerdir.
Sorular, ilmin anahtarıdır. Onun içindir ki, yine Peygamberimiz (asm) ilmin “kadın-erkek” her Müslümana farz olduğunu bildirmiştir. Demek, ilim öğrenmek hiçbirimizin kaçamayacağı kadar önemli bir görevdir. Gerek kendimizin, gerekse kâinatın var oluşu ve devamı ancak ilimle mânâ kazanır.
Bu anlamda ilmi iki kısma ayırmak mümkündür: Allah'ın her şeyi kuşatan sınırsız ilmi ve bir de sınırlı olan yaratıkların ilmi (Şimşek, 1999: 231). Allah'ın Kur'an-ı Kerim'de zikri geçen sıfatlarından birisi, 'herşeyi bilen' anlamına gelen Alîm, diğeri 'ilim sahibi' anlamı- na gelen Âlim'dir.
Manevî Bilimler
Kapsamına teknoloji, lisan, sanat, edebiyat, felsefe gibi insan ürünlerinin yanında din kapsamında ahlâk, tasavvuf gibi sosyal ve ilahî konular girmektedir. Manevî bilimler, kavram olarak 19. yüzyılında Avrupa'da ortaya çıkmıştır.
Yıldızların insanları ve olayları etkilediği inancına dayanan sözde ilim dalı, astroloji, yıldız falcılığı, müneccimlik.
Kur'ân-ı Kerim'de anlatılmış mıdır? Ayrıca zülmanî ilimlerden farkı nedir?) Yüce Rabbimize sonsuz hamd ve şükrederiz ki bizleri bir defa daha Allah'ın zikir sohbetinde bir araya getirdi. Allahû Tealâ'nın indinde ilm-i ledûn, “Allah'ın gizli ilmi” anlamına geliyor.
a-Tasavvuf manevi tecrübe ile anlaşılan hal ilmidir. b-Tasavvufi bilginin konusu Marifetullah'tır. c-Tasavvuf tatbiki bir ilim olduğundan mürşid vasıtası ile öğrenilir. d-Tasavvuf tecrübi olduğu için kitaptan öğrenilmez.
Sadır ilmi hidayet ilmidir, satır ilmi rivayet ilmidir. Sadır ilmi o bilgiyle hakikatte O'na O'ndan başka bir delil olmadığını bilmektir, satır ilmi ise Allah-u Teâlâ'nın kâinattaki sanatını görmektir. Zâhir ehli; ilim okur, okutmak için okur. Okudukça büyür, kendisini dev gibi görür.
Kainatta bulunan bir tek varlığı yaratmak da sonsuz ilimle olur. Evvela, Allah'ın sonsuz ilim sahibi olduğunu bizzat Kur'an'dan öğreniyoruz. Söz gelimi, “Allah ilmiyle her şeyi kuşatmıştır.” (Talak, 65/12) mealindeki ayette açıkça her şeyi kuşatan, yani sonsuz olan bir ilimden söz edilmektedir.
Tasavvufta, herkeste bulunmayan birtakım bilgilere ve hallere, yetenek ve ruh temizliğine sahip velîlere havâs veya ehl-i husûs, bunların en üstün olanlarına hâssü'l-havâs veya hâssatü'l-hâssa adı verilir; böylece tasavvufî anlayışta müslümanlar avam ve havas şeklinde iki kategoriye ayrılır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri