Kuru soğan, taze soğan kullanılarak kurutulup üretilen ve üretim sonucunda elde edilen Kuru üründür.Taze soğan kurutulmadan önce yaklaşık %91 civarında su oranına sahiptir. Kurutma ile kurutulan taze üründeki su oranı çok düşük değerlere indirilir.
Kurutulmuş soğan, yaş soğan kullanılarak kurutulup üretilen ve üretim sonucunda elde edilen kurutulmuş üründür. Taze soğan kurutulmadan önce yaklaşık %91 civarında su içerir. Kurutma ile üründeki bu su oranı çok düşük değerlere indirilir. Kurutma sonucunda yaklaşık 12 kg soğan kullanılarak 1 kg kuru soğan elde edilir.
Soğan özellikle A vitamini , C ve B vitaminleri açısından önemli bir kaynaktır. Ayrıca kükürt, iyot, kalsiyum, demir, folat, magnezyum, fosfor, potasyum ve antioksidanlar açısından da zengindir. A vitamini hem enfeksiyonlara karşı bağışıklığı hem de göz sağlığını destekler B vitaminleri ise suda eriyen vitaminlerdir.
Soğan çoğunlukla iki yıllık veya çok yıllık bitki'dir ancak genellikle yıllık olarak işlenir ve ilk büyüme mevsiminde hasat edilir. Soğan bitkisinin içi boş, mavimsi yeşil yapraklardan oluşan bir yelpaze vardır ve bitkinin tabanındaki soğanı belirli bir gün uzunluğuna ulaştığında şişmeye başlar.
Kuru soğanın toprağın yüzeyine çıkardığı ve gelişimini tamamladığı besin yeşil soğandır.
İlgili 41 soru bulundu
Peki, bu sizin için gerçekten sağlıklı bir seçim mi? 2017 yılında yapılan ve Food Research International'da yayımlanan bir araştırmaya göre insanlardaki kanser hücrelerini yok etmede bir soğan tipi diğerlerinden çok daha etkili: Kırmızı soğan.
Kırmızı soğan
Sarı sğana göre daha fazla antioksidan vardır. Antioksidan ise vücuttaki sağlıklı hücrelere zarar veren serbest radikalleri ortadan kaldırır. Kırmızı soğanda bulunan quercetin ve diğer antioksidanlar sayesinde kansere karşı koruyucu kalkandır. Kanser riskine karşı sarı soğana oranla daha koruyucudur.
Soğan, patates, ıspanak, marul gibi yiyecekler ise sebze sınıfına girer.
Özellikle soğanın taze olması faydalarını alabilmek için gerekli görülüyor. Kuru soğan yemeklerden önce tüketilebileceği gibi birlikte veya yemek sonrasında kullanılabilir. Ancak günde en fazla 1 adet kuru soğan tüketilmeli. Aşırı kullanılması halinde mide zarına zarar erebilir.
Bal ya da zeytinyağıyla karıştırılan soğan suyu aknelerden kurtulmayı ve cildin parlamasını sağlar. Afrodizyak etkilidir, cinsel gücü arttırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir, vücut direncini arttırarak vücuda kuvvet verir.
Bir ay boyunca her gün soğan tüketen kişilerin kemik yoğunlukları, tüketmeyenlere oranla yüzde 5 daha fazla. Anti-inflamatuar özellikleri yüksek olan soğan, kötü kolesterolü de azaltır. Düşük kolesterol seviyesi de kalp sağlığı için iyidir. Ayrıca kardiyovasküler hastalık riskini de azaltır.
Aksi takdirde uykusuzluk sorununa neden olabiliyor. İşte akşam tüketildiğinde uykusuzluğa neden olan yiyecekler... Soğan, şişkinlik ve gaza sebep olmasının yanı sıra mide asidinizin artırır bu da size rahatsızlık verir. Bu yüzden akşam yemeğinde çok fazla soğan tüketmenizi önermiyoruz.
Öncelikle yarım litre olacak şekilde suyu tencereye dökün ve kaynatın. Kaynayan suyun içine bir adet kabuklarından ayrılmış soğanı dörde bölüp ekleyin. Yaklaşık 10 dakika boyunca soğanın su içinde kaynamasını sağlayın ve altını kapatın. Tencere içindeki soğanı bir süzgeç yardımı ile süzün.
Soğan Arpacık, normal soğana göre çok daha küçüktür. Arpacık soğan, közlenmiş ve fırınlanmış olarak tüketilmek için oldukça idealdir. Yavaş yavaş ve uzun sürelerde pişirilmesi önerilen et yemekleri için de arpacık soğan kullanılabilir. Arpacık soğan, kendine has lezzeti ile yemeklere farklı bir aroma katar.
Ayrıca vücudun ihtiyacı olan birçok vitamini ve minerali sağlayabilen soğan, her açıdan bünyeye katkı gösterir. Bu sebeplerden dolayı, soğanın zayıflatma özelliği bulunur. Dolayısıyla diyetteki kişiler de gönül rahatlığıyla soğan tüketebilir.
- Günlük tüketilen bir parça çiğ soğan vücudu enfeksiyonlara karşı korur doğal olarak iltihap oranını düşürür bununda akabinde eklem rahatsızlıklarına da iyi gelir.
Soğan, her an kolaylıkla bulabileceğiniz sebzelerden biri. Aynı zamanda bir antioksidan deposu olması, oldukça sağlıklı sonuçlar almanızı sağlıyor. Pişmiş soğan ise bu noktada öne çıkıyor. Çiğ soğana oranla çok daha faydalı olan pişmiş soğan, adeta doğal bir antibiyotik görevi görüyor.
Gıda tarihçisi Laura Kelley, "Genetik çözümlemelere bakılırsa, soğan Orta Asya'dan geldi. Mezopotamyalılar soğanı kullanmaya başlamadan çok önce insanların mutfaklarındaydı soğan. Avrupa'ya da Tunç Devri'nde kullanılmaya başladığına dair veriler bulunuyor." diyor.
Pırasa soğangillerin arasında yer alan bir sebzedir. Çiğ olarak tüketimi çok fazla tercih edilmeyen pırasa pişirilmiş olarak severek tüketilir. Tadı ile soğanı anımsatan pırasa soğanın keskin kokusu nedeni ile bazı yemeklerde soğan yerine tercih edilebilir. Pırasanın içerisinde flavonoid yer alır.
TÜRKİYE'DE SOĞAN
olan il, 97 bin dekar (%18,4) ile Ankara'dır. Ankara'yı Amasya, Çorum, Adana ve Tokat izlemektedir. Türkiye'de 2018 yılında 52.713 hektar alanda 1,93 milyon ton kuru soğan üretimi gerçekleşmiştir. Yeterlilik derecesi % 108,2 ve kişi başına tüketim 22,4 kg'dır.
Kalp Sağlığına Faydalıdır: Soğan potasyum, B ve C vitamini içermektedir ve bu vitaminler açısından zengindir. Doğal antibiyotik özelliğinden dolayı kalp ve damar sağlığına ciddi katkıda bulunur. Kanı temizleme özelliği sayesinde damar tıkanıklıklarına neden olan unsurları ortadan kaldırır.
Hem yemeklerde hem de çiğ olarak tüketilen bir sebze olan soğan, mineral ve vitamin zenginidir. A, B6, C vitaminleri, demir, folik ve potasyum açısından oldukça zengin olan soğan suyu ise adeta doğal bir antibiyotik.
Kan basıncını düzenler, kan temizleyicidir ve kan pıhtılaşmasını önler.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri