Bibliomania hastaları okumadığı kitaplar ile ilgili herhangi bir şey hissetmezken, tsundoku hastalarında yoğun suçluluk duyguları vardır. Bibliomaniada kişi aldığı kitapları başkalarına göstermekten keyif alır ve sosyal medyada sık sık paylaşır.
Tsundoku sendromu dendiğinde gözünüzde, sırf sosyal medyada paylaşmak veya kitaplığının dolu görünmesi için sürekli kitap alan kişiler canlanıyorsa yanılıyorsunuz. Tsundoku sendromuna sahip olan kişiler genellikle kitap okuma alışkanlığına sahip olan kişilerdir.
Bibliyomani, genellikle psikolojik ve duygusal travma ile ilişkilendirilen obsesif kompülsif bir bozukluk olarak tanımlanır. Bu bozukluğa sahip kişiler kitapları okumak için değil sadece biriktirmek için satın alırlar.
Tsundoku Sendromu, bireyin okuyamayacağı kadar kitap alması ve henüz okunmamış bir yığın kitabı olmasına rağmen ''okuma niyeti ile '' yeni kitaplar almaya devam etmesi durumunu ifade etmektedir. Bu kelime kökenlerini Japoncadan almaktadır.
Nedeni tam olarak belirtilememiş olmakla birlikte bu sendroma sahip bireylerin içlerinde gizlenmiş daha derin sebepler vardır. Tsundoku olan bir bireyin sürekli olarak yeni kitap isteği şunları içerir; Kişi okumak istediği, merak ettiği ve ilginç bulduğu kitapları hemen satın almayı tercih eder.
İlgili 33 soru bulundu
Tsundoku, hiç okunmayan kitapların biriktirilmesidir. Tsundoku hastalığı olan bireyler okumak için kitap satın alıp, aldığı kitapları okumaz ve daha sonra evinde yerlerde, raflarda ve çeşitli mobilyalarda depolar.
Bibliyofil Yunanca kitapsever demektir. Ali Püsküllüoğlu'nun Türkçe Sözlük'ünde bibliyofil için kitap dostu, kitaplara düşkün kimse denmiştir.
İşte bugün 'kitap okuyamama durumu' diğer adıyla Reading Slump'dan bahsedeceğiz. Kısaca açıklamak gerekirse RS dönemi, en düzenli şekilde kitap okuyan insanların bile zaman zaman yaşadığı bir süreç. Kişinin kitap okumak istememesi, kendini zorlasa bile birkaç sayfadan sonra sıkılıp kitabı elinden bıraktığı bir dönem.
Reading slump tabiri okuyamama durumunu anlatıyor. Henüz Türkçede tam olarak oturmuş bir karşılığı yok. Ancak bu tabir Türkçede 'okuma yalpalaması' gibi bir anlam taşıyor. Okuyamama, tıkanma gibi durumlar söz konusu yani.
Kompulsif satın alma, bireyin dürtüsel olarak satın alma güdüsünü duyması ve bunu kontrol edememesinin sonucu, kişiyi mali açıdan zor durumda bırakan bir bozukluktur.
Akademik ya da popüler bilim türündeki kitaplar ağırlıktaysa ve bazı konuları o anda anlamadıysanız, kendinizin üstüne aşırı yüklenme ve özgüvensizlik gibi şeyler yaşanabilir, bu da vakit kaybına sebebiyet verir. Dengeli bir kitap türü sepetinden, her gün saatlerce okusanız da bir şey olmaz.
Türkiye'de 11 – 18 yaş arasındaki gençler, 2021 yılında yılda ortalama 25 kitap okuyarak Avrupa'daki gençleri geride bıraktı.
Zihinsel aktivitelerin canlı tutulmasını sağlayan kitap okuma, Alzheimer hastalığı riskini yarı yarıya azaltır. Uykuya geçişi kolaylaştırır, kaliteli bir uyku çekebilmeye yardımcı olur. Kitap okuma hafızayı güçlendirir. Düzenli kitap okuma kişinin hayal gücünü geliştirir ve yaratıcılığa olumlu etki eder.
Empati yeteneğinizi artırır. Araştırmalar, kitap okuyan insanların başkalarının duygularını ve inançlarını anlama konusunda yüksek bir yetenek geliştirdiğini göstermiştir. Araştırmacılar bu yeteneğe “zihin teorisi” demektedir.
Reading Slump, en basit tabiri ile kitap okuyamadığınız uzun bir dönemdir. İnsan eline ne kitap almak ister ne de görmek. Başladığınız her kitap yarım kalır. Ne kadar isteseniz de bir türlü kendinizi veremez ve kitaplardan gittikçe uzaklaşırsınız.
Reading slump genellikle yanlış kitap seçiminden kaynaklanır. Ruhen ve beynen hazır olmadığınız bir gün elinize ağır bir edebi eser alırsanız reading slumpa davetiye çıkarmış olursunuz. Peki Ya Reading Slumptan Nasıl Çıkılır? Tamam reading slumptasınız, dibi gördünüz.
kitap okumayı seviyor musun ?
Tıkanmaya bir kitap okurken başladıysanız ve kitap elinizde sürünüyorsa yarım bırakın ve ilginizi çeken başka bir kitaba geçin. Belki tıkanmaya girmemişsiniz sadece o kitabın zamanı gelmemiştir. Unutmayın kitapları biz değil, kitaplar bizi seçer. Uygun zamanda yarım bıraktığınız kitap sizi çağıracaktır.
* Kadınlar yüzde 55'lik bir oranla erkeklerden daha fazla kitap okuyor. * 25-45 yaş grubu; 18-65 yaş grubuna göre daha çok okuyor. * Evliler, bekarlara göre daha çok okuyor. * Kitap okuyanların yüzde 35'i yılda 12'den fazla kitap bitiriyor.
Kitap okumak düzenli yapıldığı taktirde hafızayı güçlendirir, kelime haznesini genişletir ve ifade yeteneğini geliştirir. Bunun yanı sıra stresi azaltarak uyku ve yaşam kalitesini arttırır. Düzenli olarak kitap okuyan insanların beyninde yeni nöron bağlantıları oluştuğu ve zeka kapasitesinin arttığı gözlemlenmiştir.
1) İnsan öğrenmek ve bilgi edinmek için okur. Okuma becerisi tıpkı dinleme becerisi gibi öğrenmenin ve bilgi edinmenin en iyi yollarından birisini teşkil eder. 2) İnsan, kelime hazinesini geliştirmek için okur. Farklı alanlarda farklı metinler okuyan insan kelime hazinesine yepyeni kelimeler katar.
-İnsanın kendisini karşısındaki kişinin yerine koyma,empati yapabilme duygusunu öğretir. -İnsanın beyinsel fonksiyonlarını geliştirir. -İnsanın kelime ve bilgi dağarcığını yükseltir. -İnsanın hayal gücünün güçlenmesi ile üretime katkı sunar.
Stres ve depresyona elveda
Yapılan bir araştırmaya göre, stresi azaltan en etkili yol kitap okumak! Kişisel gelişim kitaplarının ise depresyondaki insanlar için faydalı olduğu, yine araştırmalarla kanıtlanmış. Aynı zamanda, ruhun doyuma ulaşmasına da yardımcı bir araç.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri