Dinî bir terim olarak tevekkül, “kişinin sadece Allah'a dayanıp O'na teslim olması, rızkında ve işlerinde Allah'ı kefil bilmesi” demektir. Bu anlamda tevekkül, acziyetin ve başkasına olan ihtiyacın da bir ifadesidir.
İslam, teslimiyeti, teslimiyet Allah'a güvenmeyi / ona tevekkül etmeyi gerektirir. Tevekkül ise dünya ve ahiret saadetini netice verir. Bediüzzaman'ın ifadesiyle, “İman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül saadet-i dareyni iktiza eder.” (Sözler, Yirmi Üçüncü Söz, Üçüncü Nokta).
Teslimiyet; سَلِمَ fiilinden gelir. Boyun eğmek, başa gelen hâdiseleri itirazsız kabullenmek ve selâmete çıkmaktır. Tam ihlas ve teslim olma, yaptığını sırf Allah için, Allah rızası için yapmaktır.
Müslüman bir birey, Allah'a olan inancından kaynaklanan bir teslimiyet içinde olduğunda, aklen ve ruhen son derece sağ- lıklı ve dengeli olur. En olumsuz koşullarda bile yine bu teslimi- yetçi ruh haliyle bütün bunların Allah'tan geldiğini ve kendisinin sınandığını bilir. Hiçbir zaman ümitsizliğe ve kaygıya kapılmaz.
Takipçilerine, "iman etmiş" veya "inanan" anlamlarına gelen mümin veya "Allah'a teslimiyet gösteren" anlamına gelen Müslüman denir.
İlgili 30 soru bulundu
Kelime anlamı “itaat etmek, boyun eğmek, bağlanmak, bir şeye teslim olmak, esenlik ve barış içinde olmak” olan İslâm,dinî bir terim olarak “Allah'a itaat etmek, teslim olmak, Hz. Peygamber'in din adına getirdiklerinin hepsini bütün varlığıyla benimsemek ve benimsediğini ortaya koymak” demektir.
Sâlikin Hakk'ın bütün tecellilerini gönül rızasıyla kabul etmesi anlamında tasavvuf terimi. Allah'a güvenip dayanma anlamında terim.
Çalışmamızda Kuran'ı Kerim'de teslimiyet olgusu üzerinde durulmuştur. Teslimiyet, insanın fıtratında yer alan bir duygudur. İnsan, bu duyguyu yaratıcısının rızası doğrultusunda ona teslim olarak yönlendirebileceği gibi, kendi benliğine ve şeytana teslim olarak ta olumsuz yönde kullanabilir.
Bakara Suresi, 128. ayet: "Rabbimiz, ikimizi Sana teslim olmuş (Müslümanlar) kıl ve soyumuzdan Sana teslim olmuş (Müslüman) bir ümmet (ver). Bize ibadet yöntemlerini (yer veya ilkelerini) göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin."
Kader, her şeyin ezelde takdir edilerek mahiyetini bilmediğimiz bir levhada yazılmasıdır. Kaza ise, bu takdir edilen şeylerin vakti geldiğinde infaz edilmesidir. İnsan bu takdir edilmiş şeylere tam manası ile teslim olursa, başına gelecek musibet ve sıkıntılara karşı tam bir metanet ve sabır içinde olur.
Kur'an-ı Kerîm'de Allah'a yaklaşmak için çeşitli vesîleler aramak gerektiğine delâlet eden âyetler bulunur. Söz konusu vesîleler arasında dua etme, yakarışta bulunma, namaz kılma, oruç tutma, sabır ve tövbede bulunma gibi birçok iba- det türünü saymak mümkündür.
İman (Arapça: إيمان), etimolojik olarak güvenmek ve samimiyetle inanmak anlamlarına gelir. Kur'an'da sadece bir olan Allah'a ve kendisinin mesajına güvenmek anlamına gelmektedir. Genel anlamda bir dine ya da yaşam tarzına gönülden bağlanmak anlamı taşır.
Peygamber'i, Allah Teâlâ'dan getirdiği kesin olarak bilinen hükümlerde (zarûrât-ı dîniyye) tasdik etmek, onun haber verdiği şeyleri tereddütsüz kabul edip bunların gerçek ve doğru olduğuna gönülden inanmak demektir. Buna göre; imanın hakikati ve özü kalbin tasdikidir.
Allah'a kavuşmanın ne demek olduğunu, Resulullah ve Onun vârisleri şöyle açıklıyor: Allah'a kavuşmayı inkâr etmek, dirilmeyi inkârdır, Cenneti, Cehennemi, yani ahireti inkârdır. Allah'ın manevi huzuruna çıkmayı inkârdır.
Koşulsuz teslimiyet, uluslararası hukuk tarafından sağlananlar dışında, hiçbir şart olmadan teslim olmadır.
Allah'a (c.c.) Karşı İhlaslı Olmak
* İhlas; samimi olmak, içten davranmak; gösteriş ve ikiyüzlülükten uzak olmaktır. Dini yalnız Allah'a has kılmak, yalnız O'na ibadet etmek ve yalnız O'ndanyardım istemektir. Tutum ve davranışlarda sadece Allah'ın hoşnutluğunu gözetmektir.
Bilâkis, kim güzel niyet ve davranış sahibi olarak kendini Allah'a teslim ederse rabbinin katında onun mükâfatı vardır. Öylelerine korku yoktur, onlar üzülmeyecekler de.
Teslimiyyet, kader tecellisini rıza ile karşılamak; mukadderatı kabullenmek; başa geleni, içinde ve dışında bir değişiklik meydana gelmeden kabullenmektir. Kur'an'da bunun en güzel örneğini İbrahim ve İsmail kıssasında görüyoruz.
Şeyhe teslîmiyet, ashâbın Allah Rasûlü (s.a.)'ne teslîmiyet ve güveni gibi, mürîdin mürşidinin söylediklerine inanmasıdır. İnsanın güvenip inanmadığı kişinin sözünü tutması mümkün değildir.
İslam'da İbrahim'in gördüğü rüyayı, oğlu İsmail'i kurban etmesinin istenmesi şeklinde yorumlayarak onu kurban etmek üzere götürdüğüne ve bu teslimiyetin Allah tarafından ödüllendirilerek kendisine bir melek eşliğinde gökten bir koç indirildiğine inanılır.
Kulun Allah'a karşı sevgi, saygı ve bağlılığını gösteren duygu, düşünce ve davranış biçimleri için kullanılan terim.
Teslim Olan ve Teslimiyet
Teslimiyet, Allah'ın mutlak otoritesini tanıyan ve yalnızca Allah'ın tüm güce sahip olduğu; O'ndan bağımsız olarak başka hiçbir varlığın hiçbir güce sahip olmadığı kanaatine ulaşan bir dindir. Bu tür bir idrakin doğal sonucu, birinin hayatını ve ibadetini tamamen yalnızca Allah'a adamasıdır.
Teslimiyetçilik (boyun eğme veya edilgenlik olarak da adlandırılır), kişinin kendisinden üstün gördüğü birinin, üstlerinin, topluluğun ya da bir felsefenin, meşru etkisine boyun eğme koşuludur.
İmanlı olup olmamak buradan belli olur. Mesela bir kimse, salih Müslümanları seviyor, kâfirleri, bid'at ehlini sevmiyorsa, o kişinin iman sahibi olduğu anlaşılır. Allahü teâlânın emir ve yasaklarına da uyuyorsa, artık onun Müslüman olduğunda hiç şüphe kalmaz.
Teslimiyet; “tesleme” fiilinden gelir. Boyun eğmek, başa gelen hadiseleri itirazsız kabullenmek ve selamete çıkmaktır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri