Ayet ve hadislerde kedilerin sahipleri için dua ettiklerine dair bir bilgiye rastlayamadık. Fakat, bitkilerin zikirlerinden sahipleri paylarını aldıkları gibi, kedi gibi hayvanların zikirlerinden daha fazla nasiplenmeleri söz konusu olabilir.
Aişe (r.a.) tarafından yapılan rivayete göre Hz. Muhammed şöyle demiştir: Resûlüllah (a.s.) Efendimiz: "Şüphesiz ki kedi necis (pis) değildir, o da ev halkından bazısı gibidir" buyurdu. İmam Şafii'ye göre, kedi su içtikten sonra arta kalanı temizdir. İmam Mâlik'e göre, kedinin artığı temizdir.
Evde kedi beslemek sevaptır, çocuğun merhamet duygusunu geliştirdiği ve eve bereket getirdiği için Peygamber Efendimiz (S.A.V) özellikle tavsiye etmiştir. Nice evliya zatların, çoğunun etrafında kedilerin olduğu düşünülürse bu bir rastlantı olmasa gerek… Kedi beslemek sünnettir.
Biz bu mahlukatın dillerini anlasaydık fırtınalı denizin "Ya Celil, Ya Celil" diye zikrettiğini duyacaktık. Dillerini anlasaydık, kedilerin "Ya Rahim, Ya Rahim" diye dua ettiğini işitecektik. Yani sözün kısası sadece insanlar dua etmez; bütün mevcudat, bütün varlık kendi dilinde dua eder.
Bir İslam alimi, “Kedinin adı Abdül Rahim'dir” der. Çünkü kediler, Allah'ın Rahim ismiyle zikir ederler.
İlgili 42 soru bulundu
Kedi beslemek eve bereket getirir mi? Evde kedi beslemek sevaptır, çocuğun merhamet duygusunu geliştirdiği ve eve bereket getirdiği için Peygamber Efendimiz (S.A.V) özellikle tavsiye etmiştir.
Kediler onlardan geri değildir. Özellikle evlerdeki yiyeceklere büyük zarar veren farelerden en büyük koruma görevini Allah kedilere vermiştir. Evin sadık bekçisidir. Maymunlar da aile halinde yaşayan ve insanların ibret alması için en büyük bir numunedir.
Hz. Peygamber'in bu sözlerini dinleyen ashabdan bazılarının, “Ey Allah'ın Resulü! Hayvanlara yaptığımız iyilikler için bize bir sevap var mı?” sorusuna karşılılık Rahmet Elçisi, “Her canlıya yapılan iyilikte bir sevap vardır” buyurdu.
Kedi beslemek sünnettir. Hz. Muhammed, Uhud seferinde, ordunun önüne yavrularını emziren bir kedi çıkınca, kedinin başına ezilmemesi için bir nöbetçi dikip koca bir orduyu o kedinin etrafından dolaştırmış. Ve seferden döndüğünde o nöbetçiden kediyi istemiş ve sahiplenerek adını Müezza koymuş.
İnsanların kokularını alır ve içgüdüleri ile yaklaşırlar. Kokuların onlara verdiği güven duygusu ile insanlara yaklaşırlar.
ABD'deki Oregon Eyalet Üniversitesi'nden araştırmacılar kedilerin gerçekten insanlarını sevdiği sonucuna vardı. En azından insanlarını ebeveyn ya da bakıcı olarak gördükleri kanıtlandı.
Anlatılanlara göre kedisini çok seven Muhammed, Müezza bir gün giysisinin ucunda uyuyakalınca kediye kıyamadı ve giysisini keserek sedirden kalkmayı tercih etti. Ayrıca İslam peygamberi Muhammed'in, Müezza'nın içtiği abdest suyundan abdest aldığı da rivayet edilir.
Kedinin yediği artıktan yenir, içtiğinden içilir" buyurduğunu dile getiren Efe, sözlerini şöyle sürdürdü: "Peygamber Efendimiz abdest alırken kedinin biri geliyor su içmek için. Peygamber Efendimiz abdest alacağı o tastaki suyu kediye ikram ediyor.
Kedi, İslam'da saygı duyulan bir hayvandır. Temizliği ve Muhammed tarafından sevildiği için takdir edilen kedi, Müslümanlar tarafından "özlü evcil hayvan" olarak kabul edilir.
Peygamberimiz, Ebu Hureyre'ye kedi dostu olduğu için iltifaten 'Ebu Hureyre' (kedi babası) adını vermiştir. Yine Efendimiz, “Kediyi sevmek imandandır” (Buhari, 2161) ve “Bir insan, eve hapsettiği bir kedi yüzünden cehenneme gitti.
Toplumumuzda kedi olan eve cin girmediğine dair genel bir görüş vardır. Bu görüşten dolayı pek çok kişi kedi sahiplenmeyi düşünüyor. Bu anlayışın oluşmasında kedilerin hislerinin insanlara göre kuvvetli olması etkilidir. Ancak kedi olan eve cin girmediğine dair herhangi bir ayet ya da hadis bulunmuyor.
Teknik olarak, kediler renkli görebilirler, ancak muhtemelen bizi - ve diğer her şeyi - bizden çok farklı bir ışıkta görürler. Kedilerin gözlerinde kırmızı ışığa tepki veren çok az sayıda koni vardır, bu nedenle dünyayı mavi, gri ve sarı görürler.
Allah ın emir ve yasaklarına uymakla görevlidirler; hayatları boyu bir imtihana tabi tutulurlar. Ölünce de ya cennete veya cehenneme girerler. Hayvanlar ise akıldan mahrum olduklarından, günah-sevap, hayır-şer, cennet-cehennem gibi kavramlar onlar için söz konusu değildir.
Ashâb-ı kirâm, "Ey Allah'ın Resûlü! Hayvanlara yaptığımız iyilikler için de mi sevap var?" diye sorunca Peygamberimiz şöyle buyurmuştu: "Her canlıya yapılan iyilikte sevap vardır." (Buhârî, Müsâkât, 9) buyrulmaktadır.
Gürbüz Aksoy, medyanın “İşte Cenab-ı Hakk'ın hayvanlara yerleştirdiği muhteşem sistemin ayrıntıları” anonsuyla verdiği şu müjdeyi açıklıyor: Yapılan helal kesim sonucu hayvanın vücuduna yayılan ve morfinden 30 kat etkili olan beta endorfin hormonu sayesinde hayvanlar sakinleşmekte ve acı duymamakta.
Çünkü kediler nankör değildir, sadece diğer evcil hayvanlara göre daha özgürdür. Özellikle bir kedinin köpekle kıyaslanması durumunda kedilerin sadık olmadığı ve nankör olduğu algısı ortaya çıkmaktadır. Bu durum ise insanlarla kedilerin iç içe yarama hikayesinin köpekler kadar eski olmamasından kaynaklanır.
Dinî bilim insanları, kedilerin mırlamalarını dikkatli bir şekilde incelediklerinde, onların çıkardıkları mırlama sesinin ya Râhim olarak dışarı çıktığını ifade etmektedir. Bu nedenle kedi mırlaması İslam açısından önemli bir yere sahiptir.
Bilim insanları: Kediler de en az köpekler kadar sadık.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri