Harama girmemeye, nefsi ve şehveti tahrik edecek biçimde kadın-erkek karışık şarkı, türkü, oyun ve sâir eğlencelere yer vermemeye, düğünün bütün safhalarında düğün gerekçesiyle de olsa israftan ve savurganlıktan kaçınmaya azamî özen gösterilmelidir.
Alınan karara göre 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren yapılacak düğün, kına, asker eğlencesi gibi organizasyonlarda kadın erkek bir arada oynaması yasaklandı. Yasağın gerekçesi olarak ise "Dinen caiz değil" ibaresine yer verildi. Muhtarlık ve köy derneğinin aldığı karar Türkiye'nin gündemine bomba gibi düştü.
Peygamber'in evlenme hazırlığı yapan Abdurrahman b. Avf'a, “Bir koyunla da olsa ziyafet ver” (Buhârî, “Nikâḥ”, 7, 54, 68) demesi ve kendisinin de evliliklerinde misafirlerine yemek yedirmesinden anlaşılacağı gibi düğün yemeği sünnettir.
Oynamak caizdir. Halay çekiyorlar halay çekmek mübahtır.
Düğünlerde, erkeklerin ve kadınların ayrı ayrı kendi aralarında şarkılı ve türkülü olarak oynamaları caiz midir? İslâm dininde düğün gibi şenlikler için, erkeklerin ve kadınların ayrı ayrı olmak şartıyla, kendi aralarında İslâm'ın yasaklamadığı şarkı, türkü ve şiir söyleyip oynamalarında bir sakınca yoktur.
İlgili 26 soru bulundu
Kur'ân ve sünnette müzik dinlemenin haram olduğunu ve müzik dinleyenlerin günahkâr olacağını ispata yetecek yeterli açık delil bulunmadığı görülmektedir. Nitekim Resûlullah (s.a.s.), nikâhın duyurulması için def çalınmasını öğütlemiştir (Tirmizî, Nikâh, 6 [1089]; İbn Mâce, Nikâh, 20 [1895]).
Bu yüzden, İslâm hukukçularının çoğunluğu ordunun veya kafilenin uğurlanması, karşılanması, düğünlerde misafir karşılanması, Müslümanları sahur yemeğine uyandırmak gibi sebeplerle davul çalmayı caiz görmüşlerdir.
Harama girmemeye, nefsi ve şehveti tahrik edecek biçimde kadın-erkek karışık şarkı, türkü, oyun ve sâir eğlencelere yer vermemeye, düğünün bütün safhalarında düğün gerekçesiyle de olsa israftan ve savurganlıktan kaçınmaya azamî özen gösterilmelidir.
Onların çalgısı def; yani arbaneydi. Allah bundan men etmemiştir, hatta sevinmenin doğru olduğunu, güzel olduğunu söylemiştir. Düğün günü, sevinilmesi gereken bir gündür, bununla beraber oynamak da düğün salonuna gitmek de haram değildir. Haram olan şey; kadınlarla erkeklerin iç içte olmasıdır.
Bu yüzden, İslâm hukukçularının çoğunluğu ordunun veya kafilenin uğurlanması, karşılanması, düğünlerde misafir karşılanması, müslümanları sahur yemeğine uyandırmak gibi sebeplerle davul çalmayı caiz görmüşlerdir.
Özkes sözlerini şöyle sürdürdü: “Peygamber Efendimiz düğünlere katılmıştır. Düğünlerde şarkı söylenen, def çalınan ortamlarda Peygamberimiz bizzat bulunmuştur.
Düğün Bittikten Sonra Gelin Damat Ne Yapar? Düğün sonrası gelin-damat, birlikte yaşayacakları evlerine gider. Genellikle evlenen çiftler düğünün ertesi günü balayına gideceği için düğün gecesi balayı için son hazırlıklarını tamamlarlar.
Bu itibarla evlilik, meşru bir mazeret olmadıkça terk edilmemesi gereken bir sünnet olarak görülmüştür (bkz. İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, 3/7). Bununla birlikte evlenmediği takdirde günaha girme ihtimali yüksek olan kimsenin evlenmesi vaciptir.
Sosyal hayatta kadınlar ile erkeklerin bir arada olmaları dinen yasak değildir, fakat bu birliktelikte uyulması zorunlu olan kurallar vardır. İslâm, kadın ile erkek arasında dengeli bir sosyal ilişki düzeyi ortaya koyar.
Düğünlerde ilahi eşliğinde halay çekmek, oynamaz caiz olmaz.
Nikahı duyurmak ve ilan etmek şer'an matlup ve maksuttur ancak zılgıt şarkı hükmünde kabul edilmiştir. Buna binaen erkeklerin huzurunda veya erkeklere ulaşacak şekilde yüksek sesle zılgıt çekilmesi caiz değildir.
Bugünkü tabir ile aşırı olmamak şartıyle makyaj yapabilirler. Sokağa çıkarken ve kendilerine nikâh düşen erkeklerin görecekleri yerlerde bu tip süslenmeleri terk etmeleri ve tesettüre uymaları gerekir. Bunun aksini yapmak caiz değildir.
Evet, uygundur, bir sakıncası olmaz. Düğün yapmak sünnettir, sevabı var ise de yapmamanın hiçbir sakıncası yoktur. Hatta günaha girme ihtimali varsa, bu günaha girmektense, düğün yapmamak lazımdır. Mehir ise kadının hakkıdır, eğer kadın istemezse hiçbir sakıncası olmaz.
Buna göre İslâm'ın ilke ve esaslarına aykırı, günaha sevk eden, haramı teşvik eden müzikleri yapmak ve dinlemek günahtır. Dinimizin temel inanç, amel ve ahlak ilkelerine aykırı olmayan, haramların işlenmesine sebep olmayan müzik türlerini dinlemekte ise dinen bir sakınca yoktur.
Şartlar ve imkânlar müsait olduğu zaman senenin bütün günlerinde ve günün her saatinde düğün yapılabilir, nikâh kıyılabilir. Yani nikâh için belli bir zaman ve vakit yoktur. Bu sebeple iki bayram arasında düğün yapmakta ve nikâh kıydırmakta dinimiz açısından hiçbir sakınca bulunmamaktadır.
Değerli kardeşimiz, Düğün yemeği için vaki olan davete icabet eden kimse, içki içmek gibi günah işlendiğini görürse, şayet oturduğu sofrada içilirse veya âlim ve salih kimse olduğundan dolayı Müslüman halk için örnek olursa, orada kalması günahtır.
Anadolu'nun kendi folklorik geleneği içinde Şaman kültürüyle alakalı olabilir. Dini açıdan, iki bayram arasında düğüne engel yok. İslam dinine göre, 365 gün düğün yapılabilir. Herkes gönül rahatlığıyla evlenebilir.”
Mûsiki hakkındaki mevcut çekimser tavrın aksine düğün ve diğer merasimlerde def çalmanın câiz olduğu hususunda hemen hemen bütün âlimler görüş birliği içindedir.
Caiz görmek, uygun bulmak; caiz olmak; yapılması mahzurlu olmamak, dînen yasaklanmamış olmak gibi anlamlarda kullanılır. Bunun tersi olan "caiz değildir" sözü ise, caiz olmamak, yani yapılması mahzurlu olmak, doğru olmamak veya dînen yasaklanmış olmak demektir.
Günümüzdeki konserlerin durumuna bakılırsa açıkça "gitmenin bir sakıncası yoktur" demek mümkün değildir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri