20'li yaşların sonlarından itibaren vücutta kolajen yapımı azalmaya başlar ve yıllar geçtikçe de azalmaya devam eder. Bu süreçte kolajen yıkımı da artar. Kolajenin azalmasıyla birlikte yaşlanma başlar. Kolajen kullanımında belirli bir yaş sıkıntısı yoktur.18 yaşından büyük herkes kolajen kullanabilir.
Kolajen Kaç Yaşında Kullanılır? Vücutta kollajenler 40 yaşa kadar her sene %1 oranında kayba uğrar (5). Azalmaya başlaması ise 20'li yaşlarla birlikte gerçekleşir. Bu nedenle özellikle 20'li yaşların bitiminde kolajen yönünden destek alınmaya başlanabilir.
Ancak 50 yaş civarında, kolajen üretimi çok önemli ölçüde azalır ve gözle görülür yaşlanma hızlanır. Kolajen her yaşta yardımcı olabilir. Ancak yaşlanma etkileri yaşamın ilerleyen dönemlerinde görülmeye başladığından, 20'li yaşların başından itibaren kolajen takviyesi yapılması önerilir.
Her yaş kolajenden yararlanabilir. Ancak yaşlanma etkileri yaşamın ilerleyen dönemlerinde ortaya çıktığından, kollajen takviyesinin 20'li yaşların başında başlaması önerilir.
Kolajen takviyesine başlanmadan önce doktora danışılması çok önemlidir. Özellikle hamileler, emziren anneler, deniz ürünlerine, sığır-tavuk etine alerjisi olanlar ve diyabet hastaları da bu ürünler nedeniyle istenmeyen etkilerle karşılaşabilmektedir.
İlgili 30 soru bulundu
Doktorun talimatlarına ve seçilen kolajen formuna göre kolajen tüketimi düzenli bir şekilde yapılmalıdır. En iyi kolajen markası sıralamalarında Assos, CH-Alpha, Collazen, Day2Day, Dynavit, Nutraxin, Solgar, Suda-collagen ve Voonka gibi markalar sık sık önerilmekte ve kullanılmaktadır.
Klinik çalışmalara göre kolajenin etkisini görebilmek için en az 3 ay hiç ara verilmeden kullanılması gereklidir. Kolajen takviyelerini genelde 30'lu yaşlardan sonra bireyin ihtiyacına göre öneriyoruz. 30-50 yaş arasında yılda 2 defa 3'er aylık kürleri, 60 yaş üzerinde yılda 3 defa 3 aylık kürleri tavsiye ediyoruz.
✓ Kolajen tozu takviyeleri genelde servis başına daha fazla kolajen içerir; bu açıdan kolajen hapı ve tabletine göre üstündürler. Kolajen hapı veya tabletinden yeterli verim alamayan kişiler daha fazla kolajen içeren toz ürünlere yönelebilmektedir.
Kolajen Eksikliği Belirtileri
Kişi enerji kaybı yaşar ve kendini yorgun hisseder. Burun kanaması olabilir. Vücutta morluklar meydana gelebilir. Özellikle kadınlarda selülit problemi artar.
Yapılan araştırma ve deneylerde tüketicilerde, kolajenin diğer protein türlerine göre %40 daha fazla tokluk hissiyatı yarattığı ortaya çıkmıştır. Yarattığı tokluk hissi sebebiyle kolajen, kilo verme sürecine katkıda bulunan bir maddedir. Kolajen aynı zamanda iştahı azaltmaya da yardımcı olmaktadır.
Kolajen kaç yaşında azalmaya başlar? Kolajen 20 yaşından itibaren yıllık %1 oranında düşüş yaşar. Bu düşüş ile ciltte kuruma, sarkma, kırışıklık ve ince cilt, kırılgan tırnak gibi birçok sorun ile karşılaşılır. Böyle durumların önüne geçmek için kolajen takviyesi oldukça önemli yerde bulunur.
Kolajen üretimini artırmak için; Beslenme: Soya ve soya ürünleri, Omega 3 yağ asitleri içeren besinler, et, yeşil sebzeler, yumurta akı, antioksidan içeren gıdalar gibi besinler kolajen üretimini artırabilmektedir. Kemik suyu tüketmek de kolajen miktarını artırmaya yardımcı olabilmektedir.
Ödem, genellikle vücutta fazla sıvı birikmesi sonucunda oluşur ve çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Kolajen takviyeleri, vücutta su tutulması veya ödem oluşumuna neden olmaz.
Özellikle de tip 1 kolajen içeren ürünleri yaşlanma karşıtı olarak kullanmaya başlayabilirsiniz. Aynı şekilde saç ve tırnak sağlığı için kolajen takviyesi almak için de yine 1 ya da 3 tip kolajen ürünleri kullanabilirsiniz.
OSMAN MÜFTÜOĞLU'NDAN KOLAJEN UYARISI
Kolajen ve jelatin ya da kemik tozu yerine kolajen hidrolizatı, peptid kolajenleri tercih edin. Tekrarlayalım: Bunlarda da minimum miktar 2500 mg olmalı.
Eklem kıkırdaklarını oluşturan kolajenin yüzde 60'ını tip 2 kolajen oluşturuyor. Bu nedenle eklem kıkırdaklarına destek söz konusu olduğunda tip 1 ya da 3 değil, tip 3 kolajeni seçmeniz gerekiyor.
Kolajen üretimini en fazla destekleyen besin, kemikli etlerdir. Kemiklerin içerisinde bulunan ilik kolajen üretimine fayda sağlayan aminoasitleri içerir. Bu nedenle ilikli kemik suyunu yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Yumurta beyazı kolajen üretimini destekleyici aminoasitleri içerir.
Vücudumuzdaki kolajen miktarını ölçmenin kan testi gibi spesifik bir yolu yoktur, ancak kolajen eksikliği belirtileri gözlem yoluyla kolaylıkla anlaşılabilir: Cilt elastikiyetini kaybeder.
Koyu yeşil yapraklı sebzeler, nar, kivi, çilek, turunçgiller gibi C vitamini içeriği yüksek sebze ve meyveler de kolajen üretiminde önemli rol oynuyor. Ahududu, böğürtlen, yaban mersini, kızılcık gibi kırmızı ve mor meyveler de yüksek antioksidan içerikleri sayesinde kolajen üretiminin artırılmasına yardımcı oluyor.
Kolajen takviyesi kür halinde mi kullanılmalı? Hayır, böyle bir standardı yok. 2 aylık kürler olabilir, 3 aylık kürler olabilir, 6 aylık kürler olabilir veya bir tansiyon ilacı gibi hiç ara vermeden kullanılan kürler olabilir.
Uzmanlarımız her ikisini de öneriyor. Sabah aç karna içerseniz; kahvaltıdan 30 dakika önce bir bardak suya karıştırılarak içilen Collagen Lift Paris™ gün içerisinde vücudunuza giren ilk besin olarak en hızlı ve en yararlı şekilde kana karışacaktır. Dolayısıyla böylece ürünün etkisinden tam performans almanız mümkündür.
Kolajen ne zaman etkisini gösterir? Kolajen takviyesi kullanılmaya başladıktan sonra 14 ile 21 gün arasında cildinizdeki değişikliği fark edebilirsiniz. Fakat bu fark çok yüksek seviyede olmaz. Asıl farkı düzenli kullanıma başladıktan 5-6 hafta sonra görmek mümkündür.
Vücudumuzda kolajen üretimi yaşla birlikte azaldığı için ve cilt üzerinde kırışıklık, ince çizgiler, sarkma gibi problemleri önleyerek yaşlanmayı geciktirmek adına kolajen takviyesi bir ömür boyu devam etmelidir.
Su ile tüketmek: Kolajen suda rahatlıkla çözünen, tadı neredeyse hiç olmayan ve kokusuz bir proteindir. Bir bardak suda günde tercihen 10 gr kolajen tozu karıştırılarak güvenle içilebilir. Çay, kahve ile tüketmek: Kolajen çay ve kahvenin tadını ve kokusunu değiştirmez. Bu nedenle çay ve kahve ile beraber de içilebilir.
Kolajen takviyesi genellikle toz, kapsül veya tablet formunda bulunur. Hidrolize kolajen veya peptit şeklinde farklı formlarda sunulan takviye ile cildin esnekliğini iyileştirmek, eklem sağlığını desteklemek, kemik yoğunluğunu arttırmak ve kas kütlesini korumak amaçlanabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri