Peki soğan alırken hangisini alacağınızı nasıl bileceksiniz? Soğan satın alırken ağır olanları seçmelisiniz. Yumuşak, hafif ve soyulmadan bile keskin bir kokuya sahip olanlar yaşlı soğanlardır. Tatlı soğan hariç tüm bu soğan çeşitlerini serin bir yerde birkaç hafta muhafaza edebilirsiniz.
Peki, bu sizin için gerçekten sağlıklı bir seçim mi? 2017 yılında yapılan ve Food Research International'da yayımlanan bir araştırmaya göre insanlardaki kanser hücrelerini yok etmede bir soğan tipi diğerlerinden çok daha etkili: Kırmızı soğan.
Kuru soğan alırken nemlenmiş, filizlenmiş, yumuşak ve kötü kokulu soğanlara dikkat etmek gerekiyor. Dışı düzgün görünse bile kötü bir koku olması içeride çürümenin başladığı anlamına geliyor. Kabuğunun yeşile dönmemiş olması önemli.
Kırmızı soğan
Sarı sğana göre daha fazla antioksidan vardır. Antioksidan ise vücuttaki sağlıklı hücrelere zarar veren serbest radikalleri ortadan kaldırır. Kırmızı soğanda bulunan quercetin ve diğer antioksidanlar sayesinde kansere karşı koruyucu kalkandır. Kanser riskine karşı sarı soğana oranla daha koruyucudur.
Sarı soğan
Çünkü kurak bölgede yetişebiliyor ve çok dayanıklı.
İlgili 21 soru bulundu
Soğan seçerken, kuru ve sert olmasına özen göstermelisiniz. Yumuşak soğanlar çürümeye hazır türdendir. Kabuklarının, soğan üzerinde olması önemlidir. Patatesin ise sert ve filizlenmemiş olması gerekir.
Kuru soğanı kiler gibi serin ve karanlık bir yerde 2-3 ay kadar saklayabilirsiniz. Buzdolabında 2-3 gün, buzlukta ise 10 aya kadar taze bir şekilde muhafaza edebilirsiniz.
Kırmızı soğan: Mor soğan olarak da bilinen kırmızı soğan, yemeklerin içerisine girdiğinde, piştikçe lezzetini kaybetmesi nedeniyle özellikle çiğ tüketilmesi önerilir. Yemekler ya da salatalar haricinde, az balzamik sirkeyle birlikte fırınlandığında ya da ızgara edildiğinde de daha çok lezzeti ortaya çıkar.
Soğan, her an kolaylıkla bulabileceğiniz sebzelerden biri. Aynı zamanda bir antioksidan deposu olması, oldukça sağlıklı sonuçlar almanızı sağlıyor. Pişmiş soğan ise bu noktada öne çıkıyor. Çiğ soğana oranla çok daha faydalı olan pişmiş soğan, adeta doğal bir antibiyotik görevi görüyor.
Türkiye'nin Ekonominin temellerini tarımsal ürünlerin oluşturduğu Karacabey'de, verimli topraklardan bereket fışkırır. Son yıllarda modern tarım tekniklerini de üretim faaliyetleri arasına katan yöre çiftçisi, büyük çaptaki soğan üretimi nedeniyle de 'soğan ambarı' unvanı almasını sağlamıştır.
Beyaz baş soğan çeşitleri; kışlık soğan olarak bilinmektedir.
Kuru soğan alırken nemlenmiş, yumuşak, kötü kokulu ve filizlenmiş olan soğanlara dikkat etmek gerekiyor. Dışı normal görünse bile, normal soğan kokusundan daha kötü bir koku geliyorsa, bu durum içinin çürümeye başladığının göstergesidir. Aynı şekilde soğanın filizlenmesi de, uzun süre bekletildiği anlamına gelir.
Soğan, pırasa ve kereviz gibi kümelenmiş sebzeler, basit bir durulamayla temizlenemeyen bol miktarda çatlaklara ve çentiklere sahip bitkilerdir.
Soğanlar kesildiğinde sulu ve halkalar oldukça kalındır. Keskin kokulu soğanların boyutu belirgin şekilde daha küçüktür ve genellikle sıkı kabuklara sahiptir. Kesildiğinde halkalar belirgin şekilde incedir ve gözleri sulandırır. Kuru veya kürlenmiş hafif kokulu soğanlar en fazla bir veya iki ay dayanır.
Yemeklerde pişmiş olarak arpacık, beyaz ve kuru soğan tercih edilirken taze yeşil, kırmızı ve mor soğan ise salata veya yemeklerin üstünde çiğ olarak kullanılır.
TÜRKİYE'DE SOĞAN
olan il, 97 bin dekar (%18,4) ile Ankara'dır. Ankara'yı Amasya, Çorum, Adana ve Tokat izlemektedir. Türkiye'de 2018 yılında 52.713 hektar alanda 1,93 milyon ton kuru soğan üretimi gerçekleşmiştir.
MİDE ASİDİNİZİ ARTTIRIR
Soğan, şişkinlik ve gaza sebep olmasının yanı sıra mide asidinizin artırır bu da size rahatsızlık verir. Bu yüzden akşam yemeğinde çok fazla soğan tüketmenizi önermiyoruz.
Bir ay boyunca her gün soğan tüketen kişilerin kemik yoğunlukları, tüketmeyenlere oranla yüzde 5 daha fazla. Anti-inflamatuar özellikleri yüksek olan soğan, kötü kolesterolü de azaltır. Düşük kolesterol seviyesi de kalp sağlığı için iyidir. Ayrıca kardiyovasküler hastalık riskini de azaltır.
Afrodizyak etkilidir, cinsel gücü arttırır. Bağışıklık sistemini güçlendirir, vücut direncini arttırarak vücuda kuvvet verir. Zihinsel ve bedensel yorgunluğu giderir.
Fırına girebilen tüm yemeklerde, tencere yemeklerinde kullanabileceğiniz, daha sert bir dokusu olan kuru soğan var sırada. Kuru soğan hem fiyat anlamında diğerlerine nazaran daha bir ucuz oluşuyla hem de çok da yoğun olmayan tadıyla mutfaklarımızda en çok kullanılan soğan türü.
"Mor soğan, yetiştirilmesi kolay ve oldukça sağlıklı bir besin olup bir çok hastalığın tedavisine de katkıda bulunur. Biz de sizler için birbirinden güzel faydalarıyla mucizevi mor soğanı araştırdık." Mor soğanın taşıdığı esterler, kanın pıhtılaşmasını önleyerek kalbi güçlendirmeye yardımcı olur.
Salataların ve kısırın vazgeçilmez lezzeti olan yeşil soğan, hem çiğ hem de pişirilmiş olarak tüketilebilir. Hem yeşil hem beyaz parçaları kullanılır. Özellikle yeşil kısımları sebze ya da et yemeklerinin son aşamasında eklenip o tarifin lezzetini ikiye katlıyor.
Kuru soğanı buzdolabında saklarken bozulmasına neden olan en büyük faktör dolap içerisindeki yüksek nem oranıdır. Tüm nemli ortamlarda olduğu gibi buzdolabında da kuru soğan kısa sürede küflenerek bozulmaktadır. Kuru soğanı en uygun saklama sıcaklığı 10- 20 C arası serin, nemsiz ve havadar ortamlardır.
Tencerenin kapağını kapatıp, soğanları orta ateş üzerinde 10 dakika ara ara karıştırarak, pişirin. Daha sonra soğanların üzerine 1 tatlı kaşığı biber ya da domates salçası koyun. Soğan kavurmasının üzerine damak tadınıza göre tuz ekleyin.
önce kıyma kavrulmaya başlar kıyma pembeliğini kaybetmeye başladığı an soğanlar atılır ve karamelize edilir. kesinlikle kıyma kavrulmalidir. bazen aşçılarda bile önce soğanın kavruldugunu görüp şok oluyorum. kıyma suyunu çekmeden soğan atılırsa o yemeğin kokusu güzel olmaz. tadı da kaçar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri