Cinsel ilişki, gebelik olmadığı taktirde adet gecikmesine neden olmaz. Ancak ilk defa ilişkiye girilmesi sonrası görülecek adet daha uzun sürebilir.
Stres, hastalıklar, ilaç kullanımı, kilo almak ya da vermek, yaşla bağlı nedenler, polikistik over sendromu ya da hamilelik gibi nedenlerden dolayı kadınlar adet gecikmesi yaşayabilirler.
Bir adet döneminin ilk günü ile bir sonraki adet döneminin ilk günü arasındaki süre genç kızlarda 21 ila 45 gün ve yetişkinlerde 21 ila 31 gündür. 45 günden fazla olan gecikmeler araştırılmalıdır. Adet gecikmesi olduğu süreçlerde ise şu belirtiler görülür: Yorgunluk.
Küçük kan damarlarında genişleme meydana gelir. Vajina duvarı bu değişimler sonucu daha kırmızı bir hal alır. Ayrıca kalınlaşır. Cinsel ilişki sırasında penisin vajina duvarına sürtünmesi bu bölgede hafif inflamasyon ve koyulaşma şeklinde renk değişikliğine neden olabilir.
Bununla birlikte adet döneminde ilişkiye girmenin sonucunda kanamada bir kesilme durumu söz konusu değildir.
İlgili 28 soru bulundu
En çok merak edilen konulardan biri de cinsel ilişki sonrasında adet dönemi değişikliği yaşanır mı sorusu olur. Cinsel ilişki asla adet döneminizi değiştirmez.
Kızlık zarı bozulduktan sonra adet günü değişir mi? Birçok kadın hastam bu şikâyet ile gelmektedir. Kızlık zarının bozulması ile adet gününün düzeninin bir ilgisi yoktur.
Kızlık bozulduktan sonra adet günleri değişir mi? Kızlık zarının vücudun hormonal düzeni üzerinde doğrudan bir etkisi yoktur. Normal şartlarda kızlık zarı bozulduktan sonra organik sebeplere bağlı olarak adet günleri değişmez. Ancak psikolojik nedenlere bağlı dolaylı bir etkilenme görülebilir.
İlk cinsel ilişkiden sonra vajinada bir tahribat yoksa cinsel ilişki için bir engel yoktur. İlk gece cinsel ilişkide erkeğin yapacağı en büyük hata çok sert davranmak olur. Bu durumda kadınlar cinsel ilişkiye karşı olumsuz duygu geliştirebilir. Sonrasında tekrar cinsel ilişkiye girmekten çekinebilirler.
Yani; birliktelik esnasında vajina genişlemesi olması gereken bir durumdur. Birliktelikten sonra ise vajina ilk haline geri döner. Ünlü bir kadın doğum doktoru olan Lauren Streicher: “Dünyadaki en büyük penis bile bebeğin büyüklüğüyle karşılaştırılamayacağından vajinanın boyutunu etkilemeyecektir” demektedir.
Düzenli bir adet döngüsüne sahip olan ve asla gecikme yaşamayan kadınlarda ortalama 7 ila 10 günlük gecikme, hamilelik şüphesini akla getirebilir. Ne var ki bu kadar düzenli bir vücuda sahip olan kadın sayısı azdır.
Hamileliğin olmazsa olmaz belirtisi, beklenen adet döneminde gecikme yaşanmasıdır. Ancak adet dönemi düzensiz olan veya iklim değişikliği, stres gibi faktörlerin adet dönemini etkilediği kadınlarda her adet gecikmesi, hamilelik belirtisi anlamına gelmez.
Doktora gitmekte fayda olsa da bu süreçte adet söktürücü ilaçlar ya da kürler tüketebilirsiniz. Masaj ya da egzersizlerden faydalanarak da adet gecikmesini engelleyebilirsiniz. Kasık bölgesine sıcak su tutarak ya da karın bölgesine sıcak su torbası ile uygulama yaparak da adetinizi erkene alabilirsiniz.
Mısır püskülü kaynatılarak tüketildiği takdirde regl ağrılarını hafifleterek hızlı bir şekilde adet söktürücü bir etki sağlayabilir. Bunun yanı sıra tarçın, ısırgan otu ve anason da adet söktürücü etkiye sahip olan doğal bitkilerdendir. Yiyecekler arasında ise favori soğan suyudur.
Gebelik dışında, adet döneminin 7 gün ve daha fazla gecikmesi, dikkate alınması gereken önemli bir problemin belirtisi olabilir. Dolayısıyla 3 gün adet gecikmesi normal kabul edilirken 15 gün adet gecikmesi gebelik haricinde anormal bir durum olarak kabul edilir.
Adet gecikmesi, halsizlik, uyku hali, memelerde hassasiyet ve şişkinlik, sık idrara çıkma, bel ve kasık ağrıları, kokulara karşı hassasiyet, mide bulantısı hamileliğin erken döneminde görülebilecek belirtileri olarak gösteriliyor. Hamilelik belirtileri genellikle gebeliğin ilk 1-2 haftasında başlayabilir.
Öncelikle ilk denemenin başarısızlıkla sonuçlanmasının o kadar ender görülen bir durum olmadığı bilinmeli ve endişeye kapılmadan denemeler sürdürülmeli. Unutmayın, başarının kriterim kızlık zarının bozulması değil, her iki tarafın cinsel ilişkiden memnun kalmaları oluşturuyor.
Kızlık zarının tipine göre bu soruya cevap vermek gerekir, esnek ve esneğe yaklın zarlarda herhangi bir acı olmaz iken, daha kalın yapıda zarlarda sızlama tarzı hafif acı duyulabilir. Çoğu genç kızda kanamanın çok olmasından ve bunun canını daha çok yakacağından korkar. Ancak bu da gereksiz bir endişedir.
İlk kez cinsel ilişki yaşamadan önce sizi korkutan şeyler hakkında konuşun ve tüm endişelerinizden bahsedin. Sabırlı olun ve eşinizden de size karşı sabırlı olmasını isteyin. Penetrasyona başlamadan önce birbirinizi heyecanlandırmak için dokunun, öpün ve çeşitli cinsel aktivitelerde bulunun.
Kadınlarda kızlık zarının cinsel ilişkide bozulmadığı durumlarda da hamile kalınabilir. Kızlık zarı vajina içinde ortası boş olan ince bir zardır. Cinsel ilişki sırasında yırtılmasa bile kızlık zarını geçen spermler yumurta ile döllenebilir ve hamilelik sonucu ortaya çıkabilir.
En son korunmasız ilişkiden sonra zamanında, normal miktarda adet görmüş bir kadın gebe değildir. Ama adet miktarı, süresi, kanama şekli normal adetten farklı ise, kişi bir farklılık hissetmişse gebelik yönünden analiz gerekir.
Evlendikten sonra genellikle ilk 1 yıl boyunca kadınların adet kanamalarında nedeni bilinmeyen bir düzensizlik oluşur ve sonradan düzen tekrar yerine gelir.
Bazı insanlar kızlık zarı bozulduğunda ağrı veya hafif kanama yaşarlar. Ancak çoğu kadın hiçbir şey hissetmez. Esnek bir doku parçası olduğundan, günlük aktivitelerden veya tampon kullanmaktan zamanla gerilir ve incelir. Kızlık zarınız bozulduğunda bir kanama yaşarsınız.
Annüler, halka tarzındaki kızlık zarlarında bozulma sonrası kan pembeden açık kırmızıya kadar gider. Daha kalın kızlık zarlarının bozulması ile kırmızı, koyu kırmızı kan olma ihtimali daha yüksektir. Kanama bol miktarda ve yoğun oldu ise ertesi gün kahverengi şeklinde akıntılar da beklenen bir durumdur.
Kızlık zarının bozulması adet düzenini doğrudan etkilemez.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri