Hanbel'den sonra Hanbelî mezhebine en büyük canlılık ve yenileşmeyi sağlayan kişilerden biri olan İbn Teymiyye, bugün sadece Hanbelî mezhebi coğrafyasında değil bütün İslâm dünyasında etkisini sürdürmekte olup hayatı, görüşleri ve mücadelesi hakkında pek çok eser yazılmıştır.
İbn Teymiyye, haçlı seferlerinin yıprattığı ve Moğol istilası ile yerle bir edilen İslâm dünyasında yaşanan sosyal sıkıntılar sebebiyle çocukluğunda ailesiyle birlikte Harran'dan göç ederek, Şam ve Mısır'da yaşamıştır. Hanbelî mezhebine mensup ve birkaç nesildir ilim ile iştigal etmiş bir aileden gelmiştir.
Bunların içinde en önemli olanlarından biri, şüphesiz ki, İbn Teymiyye'nin ortaya koyduğu anlayış- tır. Çünkü İbn Teymiyye, “kendilerini Ehl-i Sünnet olarak nitelendiren kitle” tarafın- dan “Ehl-i Sünnet çizgisi” dışına atılmış birisidir.
İbn Teymiyye, ilk dönem Ehli Hadis alimlerinin sert tavrını yumuşatmaya çalışmış, Mürcie mezhebi içerisinde yaptığı sınıflandırma ile tartışmaları lafzî olarak değerlendirmiştir. Vehhâbi gelenek içerisinde İbn Teymiyye'nin takındığı kuşatıcı tavrı devam ettirenler olmuştur.
Hanbelîlik açısından bakılacak olursa İbn Teymiyye'nin (ö. 728/1328) hem Eşarîliğin hem de bu ekolün kurucu ismi olan İmam Eşarî'nin (ö. 324/935-36) hicrî VIII. asırdan sonraki en önemli muarız ve münekkitlerinden biri olarak karşımıza çıktığı rahatlıkla söylenebilir.
İlgili 21 soru bulundu
Sünniler günümüzde inanç açısından Maturidilik ve Eşarilik, fıkhi açıdan da Hanefi, Şafii, Maliki, Hanbelî ve bazen ise Caferi mezheplerine bağlıdırlar. Bu dört mezhepten ilki olan Hanefi mezhebi itikad olarak Maturidiliğe diğer üç mezhep ise Eşariliğe bağlıdırlar.
Görüş ve eleştirileriyle İslâm düşüncesinin gelişmesine tesir eden Selefî âlimi, müctehid. Takıyyüddin İbn Teymiyye'nin (ö. 728/1328) çeşitli eser ve fetvalarını bir araya getiren külliyat.
Vehhabîlik (Arapça: الوهابية, al-Wahhābiyyah), ya da Vahhabizm, İslam'a bağlı Sünni-Hanbelî mezhebinin bir altkolu olan ve 18'inci asırda Muhammed bin Abdülvehhâb tarafından başlatılmış fikir akımıdır.
18. yüz yılda Osmanlı topraklarında ortaya çıkan ve tasavvuf akımına karşı reddiye çıkışlarıyla gündeme gelen Vehhabilik, Arap yarım adasında ortaya çıktı. Dört mezhebi ret etmemekle birlikte dört mezhep imamının itikadını kabul eden bir ehli sünnet akımdır.
İtikadî konularda Kur'an ve Sünnet'in lafzına bağlı olan ve te'vili kabul etmeyen ekol. Hadisçiler ve hadis taraftarları anlamında terim.
Ehl-i sünnetin reisi ise imam-ı a'zam Ebu Hanife hazretleridir. İmam-ı a'zam Ebu Hanife hazretleri, fıkıh bilgilerini toplayarak, kısımlara, kollara ayırdığı ve usuller, metotlar koyduğu gibi, Resulullahın ve Eshab-ı kiramın bildirdiği itikad, iman bilgilerini de topladı ve yüzlerce talebesine bildirdi.
Selâme, Yâkūt el-Hamevî, İbnü'n-Neccâr el-Bağdâdî, Sıbt İbnü'l-Cevzî, Ebû Şâme el-Makdisî, Münzirî, İbn Hamdân ve İbn Abdüddâim gibi pek çok ilim adamı bulunmaktadır. İbn Teymiyye 10 veya 11 Safer 622'de (21 veya 22 Şubat 1225) Harran'da vefat etti.
Şeyhu'l İslam İbni Teymiyye rahimehullah ibadetin istilahî manasını ise şöyle tanımlıyor: 'Allah'ın sevip razı olduğu zahiri ve batini sözler ve ameller bütünüdür. ' İbadetin, ibadet diye isimlendirilebilmesi için kendisinde bir takım şartları bulundurması gerekir.
Öyle ki, Selef ya da Selef-i Salihin kavramları ile Selefiyye kavramları yer değiştirerek aynileşmeye ve böylelikle Sünniliğin öncü mezhebi olarak Selefilik anılmaya başlandı.
Değerli kardeşimiz, Vehhabilik bir din veya İslam dışı bir mezhep değildir. Kendisine Vehhabi diyen imamların arkasında namaz kılmanın hiç bir sakıncası yoktur.
Selefîlik, akıl ve nakil konusunda mutlak nakle inanır ve aklı sahih nakle tâbî görür. İman esaslarıyla ilgili konularda Kur'an ve sünnetteki açıklamalarla yetinip bunları olduğu gibi kabul eder.
Nüfusun %75 ila %90'ı İslam'ın Sünni mezhebine mensup iken %10 ila %25'i İslam'ın Şii mezhebine mensuptur.
Soru: [Vehhâbî denilen kimseler, Ehl-i sünnet mezhebinde değildir. Mezhebsizdir. Bunlara (Vehhâbî) veyâ (Necdî) denir. Vehhâbîliği ingilizler kurdu.
Vehhâbîler, bid'attir diye birçok mübah olan şeylere hücum etmişler, yasaklamışlardır. Meselâ mevlîd toplantıları bunlardan biridir. Buna göre mevlîd okumak, okutmak, sünnet ve nafile namazları kılmak da Vehhâbîlerin yasakladıkları şeyler arasındadır(16).
Selefilik bir mezhep değildir. O daha ziyade korumacı bir zihniyet ve dünya görüşüdür.
İslamiyet'te Selef-i salihin mezhebi, yani Ehl-i sünnet mezhebi vardır. Selef-i salihin; hadis-i şerif ile methedilen, övülen ilk iki asrın müslümanlarıdır. Yani Selef-i salihin, Eshab-ı kiram ve Tabiine verilen isimdir. Bu şerefli insanların itikadına Ehl-i sünnet vel-cemaat mezhebi denir.
Bu iftirayı ilk defa İbni Teymiye Vasıta kitabında yapmıştır. İmam-ı Gazali hazretleri, selefiyenin değil, selef mezhebinin yani Ehl-i sünnet mezhebinin hak olduğunu bunun zıddının bid'at ve dalalet olduğunu bildirmiştir. Elbette Selefin mezhebi olan Ehl-i sünnet mezhebi haktır, bunun gayrısı bid'at ve dalalettir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri