Mûsâ kesilen ineğin bir parçasını cesede vurunca, ölü mûcizevî bir şekilde dirilerek kendisini kimin öldürdüğünü söyledi. İşte Allah, ölüleri böyle kolayca diriltir; aklınızı kullanasınız diye size mûcizelerini böyle gösterir.
Mûsâ, öğle vakti halkın istirahate çekilmiş olduğu bir sırada bu şehre girmiş, şehirde biri İsrâiloğulları'ndan, diğeri Kıptîler'den olan iki kişinin kavga ettiğini görmüş, İsrâilli'nin kendisinden yardım istemesi üzerine Kıptî'ye bir yumruk vurarak ölümüne sebep olmuştur.
Mûsa'nın ölüm meleğine vurduğu ve onun gözünü kör ettiği, ölüm meleğinin tekrar huzur-ı ilâhîye dönerek durumu arz ettiği, Allah tarafından gözünün geri iâde edildiği ve tekrar Hz. Mûsa'nın yanına dönerek onu ölümle yaşam arasında muhayyer bıraktığı anlaşılmaktadır.
İkinci anlayışa göre peygamberler dahil olmak üzere hiçbir insan Allah'ı dünyada göremez. Nitekim Hz. Mûsâ, Allah'ı dünyada görmek istemiş, fakat, “Sen beni asla göremezsin” cevabını almıştır (el-A'râf 7/143).
Efendimiz (asm) mi'racda Cenab-ı Hakk'ı baş gözü ile mi yoksa ruh gözü ile mi gördü? Değerli kardeşimiz, Peygamberimiz (asm) mi'racta Cenab-ı Hakk'ı bizzat baş gözü ile görmüştür. Mü'minlere en büyük müjde: cemâl-i ilâhiyi seyretme bahtiyarlığına kavuşacaklar.
İlgili 26 soru bulundu
Sonuç olarak Mûsâ, “Rabbim! Bana görün; sana bakayım” derken imkânsız olanı değil, câiz olanı istemiştir. Böyle olunca da, “Sen beni asla göremezsin” şeklindeki ilâhî cevap, mutlak olarak imkânsız olan bir isteği red anlamı taşımayıp, sadece Allah'ın dünyada görülemeyeceğini bildirir.
Musa'nın mezarını bugünkü yerinde gördüğünü ve bu rüya sonucu bulunan bölgeye külliye ile beraber bir türbe inşa ettiği tarihi kaynaklarda yazmaktadır.
Musa'nın kabrinin Eriha ile Kudüs arasında bir bölgede yer aldığı belirtilmektedir.
Kendisini dört kutsal arasında yer alan Tevrat indirilmiştir. Aynı zamanda Hz. Musa Allah ile konuştuğu için de “Kelimullah” sıfatına layık görülmüştür.
Azrail (as) bir anda milyonlarca ruhu almakla mükellef olduğu için, Allah, Azrail'e (as), bu ruhlar adedince misalî göz ve teveccüh vermiştir. İşte Hazret-i Musa (as)'in tokat attığı göz, Azrail (as)'in hakiki gözü ve sûreti değil, misalî gözlerinden bir tanesidir.
Musa'nın hem de büyücülerin taşıdığı ve Kur'an'da geçen sultânin mubîn ifadesiyle kastedilen bu asadır. Firavunun huzurunda gerçekleşen karşılaşmada büyücülerin asa ve ipleri de yılana dönüşmüş ve Hz. Musa'nın asası büyücülerin asalarını yutmuştur.
Hz. Musa (as), soydaşı bir Yahudî yüzünden olaya karışmış ve Kıptî adama yumruk atarken kazara öldürmüştü.
Musa'nın dilinde, ağzına ateş koyma gibi küçükken yaşamış olabileceği bir travmadan kaynaklı fizyolojik bir rahatsızlığın yanında; aşırı heyecanlı, ürkek ve tedirgin mizaçlı olmasından kaynaklanan bir konuşma güçlüğünün olduğu, bu konuşma güçlüğünün, kekemelik, pelteklik veya tutukluk olabileceği, bu sorunun nübüvvet ...
Kudüs'e 28 km, Eriha'ya 8 km. dir. Bir yeşil otun dahi bitmediği, bir tek ağacın yeşermediği, alabildiğine çıplak, boz tepelerin ortasında çevreye maddi manevi hayat veren bir makam.
Tanrı Tevrat'ı kendisine yazdırmış ve Mûsâ “Moşeh rabenu” (Mûsâ efendimiz) diye adlandırılmıştır. Geleneğe göre Mûsâ 7 Adar'da doğmuş ve 120. yıl dönümü günü vefat etmiştir.
Peygamber efendinizim kabri Medine'de, Mescid-i Nebevi'nin içinde bulunmaktadır. Bu mescidin içerisinde peygamber efendimizin dışında Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer'in de kabirleri bulunur.
Kur'an'da geçen peygamberlerin yaklaşık kronolojik sırası şöyledir: Adem, İdris, Nuh, Hud, Salih, İbrahim, Lut, İsmail, İshak, Yakub, Yusuf, Eyüp, Şuayb, Musa, Harun, Zul-Kifl, Davud, Süleyman, İlyas, Elyesa, Yunus, Zekeriya, Yahya, İsa ve Muhammed.
Musa aleyhisselamdır. Tur-i Sina'da Cenab-ı Hak onunla doğrudan konuşmuş, o da "Kelimullah" unvanını almıştır.
HZ. MUSA (AS) : Çobanlık yapmış ve Hz Şuayb (as)'a hizmetçilik etmiştir. HZ. DAVUD (AS) : Demiri işleyen, zırh yapan ve düzenli ordular kuran, Calut'un ordularını mağlup eden bir kumandandır.
Sina Dağı, Tevrat'a göre, Musa Peygamber öncülüğündeki İsrailoğullarının (İbraniler) Mısır'dan çıkarken durdukları, Musa'nın YHVH ile konuştuğu ve On Emir'i aldığı yer olarak bilinmektedir. Kur'an'da bu konu Ta-Ha suresinde de geçmektedir.
Hadisin lafzı yukarıda geçtiği gibi "Allah'ın ilk yarattığı şey akıldır" şeklindedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri