Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Mahkemenin sıfat yokluğunu kendiliğinden (resen) gözetmesi gerekir.
İdari Yargılama Usulü Kanunu'na göre, husumet, bir ilk inceleme konusu ve dava şartıdır (İYUK m.14/f). Her dava şartı gibi, husumet de kamu düzenine ilişkindir. Bu yüzden taraflar ileri sürmese bile hâkim tarafından yargılamanın her safhasında ve resen dikkate alınır.
Husumet itirazı mevcut bir davanın yanlış kişi veya kurum aleyhine açıldığına dair itiraz beyanını belirtir. Davacının veya davalının taraf sıfatına karşı husumet itirazı yapılabilir. Husumet itirazında bulunmak için mahkemeye bu konuyu anlatır bir dilekçe sunulması gereklidir.
Bir davada taraf olarak gösterilen kişiler, taraf ve dava ehliyetine ve davayı takip yetkisine sahip olsalar bile, taraflardan birinin o davada gerçekten davacı ve davalı sıfatı yoksa, davanın esası hakkında bir karar verilemez; dava, sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir.
İlgili 18 soru bulundu
Husumet dava şartı olup, kamu düzenine ilişkin bulunduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bir husustur.
Hemen belirtelim ki; husumet konusu Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 187.maddesinde yer alan ilk itirazdan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebilir.
HMK'nın 114/1-d maddesinde açıkça düzenlendiği üzere dava ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Bu düzenlemeye göre husumet ya da başka bir deyişle taraf sıfatı dava şartları arasında sayılmamıştır.
Husumet (sıfat) itirazı ilk itirazlardan değildir. Husumet dava şartlarından olup davanın her aşamasında hakim tarafından tarafların ileri sürmesine gerek kalmaksızın kendiliğinden dikkate alınır.
Husumet İtirazı
Taraf sıfatının yokluğun ileri sürülmesi itiraz niteliğindedir; taraflarca yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, mahkeme tarafından da re 'sen gözetilmelidir.
Bir dava, yargı yerinden aleyhine hukuki koruma istenen kişi ya da kişilere yöneltilir. Kendilerine dava (husumet) yöneltilen kişilere davalı (hasım) denilmektedir.
Sözlükte "çekişme, cedel, delil ile karşı tarafa galip gelme" mânasına gelen hasm masdarından isim olan husûmet bir hukuk terimi olarak açılan bir davada davacı ile davalının mahkeme huzurundaki hukukî konum ve sıfatını, davaya taraf olma ehliyetini ifade eder.
Dava sıfat yokluğundan (husumetten) reddedilir. Bir sübjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü (borçlu) olan kişidir (davalı sıfatı: pasif husumet ehliyeti).
Husumet: İdari yargıda davalıya hasım, davanın karşı tarafa yönetilmesine de husumet denir. Her davanın mutlaka bir hasmı olmalıdır ve idari yargı da hasım hep idaredir. Davanın hasım gösterilmeden veya yanlış hasım gösterilerek açılması halinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma tebliğine karar verilir.
Vesayetin görüldüğü mahkemeye dilekçe ile başvurmasınız yeterli.
- Hukuki yararın bulunmaması... vekalet ücreti maktu ücreti geçmemek üzere verilir. nedeniyle red kararı verilen davalarda vekalet ücreti maktu ücreti geçmemek üzere verilir.
İtiraz bir olay olduğundan hakim tarafından re'sen dikkate alınır.
Buna ek olarak; mahkeme, dava şartlarını gözden geçirmesinin ardından ilk itirazları inceler. Mahkemenin re 'sen ilk itirazları incelemesi beklenmemelidir çünkü ilk itirazlar konusunda tarafların ileri sürmesi gerekir.
Sıfat, kendisi lehine veya aleyhine dava açılan kimselerin, dava konusu olan maddi hukuk ilişkisinde hak sahibi veya mükellef olarak yer alıp almadığı, maddi hukuk ilişkisine katılıp katılmadığı veya hâlâ bu hak veya borcun sujesi, tarafı olup olmadığının tespitidir[1].
Derdestlik, medeni usûlde olduğu gibi idari yargıda da kamu düzenine ilişkin bir dava şartıdır. Buna göre, yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebilir veya hâkim tarafından re'sen dikkate alınabilir.
“Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Başka ifadeyle, anılan davanın mahkemece verilen ara kararın yerine getirilmemesi nedeniyle usulden red edilmiş olduğu açık olup, usulden reddin ilgilileri yönünden kesin hüküm oluşturmayacağı açıktır.
Zamanaşımı def'i ilk itiraz değildir fakat savunma genişletme yasağı kapsamında değerlendirilerek ileri sürülmesi zorunludur.
İlk itirazlar: ilk itirazlar HMK madde 116 ya göre üç tanedir. Kesin yetki kurallarının geçerli olmadığı durumlarda yetki itirazı, Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı, İşbölümü itirazı.
Derdestlik; mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda (HUMK) ilk itiraz olarak düzenlendiği hâlde, 6100 sayılı HMK'da dava şartı olarak kabul edilmiştir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri