Kısacası HTS Kayıtları, kişilerin telefonları aracılığıyla yaptıkları görüşmelerin arayan, aranan, arama zamanı, arama süresi, arama yeri ve sinyal alınan baz istasyonları gibi bilgilerini kapsamaktadır. HTS Verileri iletişim içeriği (Konuşulanlar-Görüşme İçeriği) hakkında bilgi vermez.
HTS kaydı ile iletişimin içeriğine, yani ne konuşulduğuna erişilemez. HTS verilerinin içeriği; ilgili kişinin telefonları ile gerçekleştirdiği görüşmelerde arayan, aranan, arama süresi, arama zamanı, arama yeri ve sinyal alınan baz istasyonu vs. bilgilerden oluşur.
HTS Raporu/Dökümü (Historical Traffic Search) kelimelerinin baş harfleri kullanılarak oluşturulmuştur. Geçmişe dönük iletişim trafiği olarak bilinir. Arayan, aranan numara, arama zamanı, arama yeri, arama süresi, yer ve zaman gibi incelemeler gibi sinyal bilgilerini ifade eder.
Yargıtay kararlarında “ses ve görüntü kayıtlarının tek başlarına delil olmayacağı, güvenilirliğinin kuşkulu olduğu ve ancak diğer deliller ile desteklenmeleri halinde hükme dayanak oluşturabilecekleri de sık sık vurgulanmıştır."
3. Sn. Şen, HTS ve baz kayıtları kişisel veri olup, bu veriler 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanununun 4/(2)-d maddesi gereğince, ancak ilgili mevzuatta öngörülen veya işlendikleri amaç için gerekli olan süre kadar muhafaza edilebilir.
İlgili 44 soru bulundu
Boşanma davalarında, eşler birbirine karşı çeşitli iddialarda bulunabilirler. Bu iddialar arasında sadakatsizlik, şiddet, mal paylaşımı, nafaka gibi konular yer alabilir. Eşler, bu iddialarını kanıtlamak için çeşitli deliller sunabilirler. Bu deliller arasında SMS ve arama kayıtları da yer alabilir.
Yargıtay ilgili kararında, zina eylemine sübut olmayan bir fiili tanımlamıştır. Kadının iş yerinde çalışan başka bir erkekle telefonla görüşmesi, mesajlaşması, aynı arabaya binmesini zina olarak kabul etmemiştir. Zina için yeterli delil olmadığı nedeniyle zina nedeniyle boşanmayı reddetmişlerdir.
GSM operatörlerinin kişiler arasında yapılan görüşmeleri kaydetmeleri yasal olarak mümkün değildir. Bu sebeple de operatörlerden böyle bir kayıt istenmesi mümkün değildir.
HTS kayıtları ne kadar saklanır konusu da oldukça merak edilmekle birlikte; hukuki süreci etkileyecek bir süreçte mahkeme onayı ile işletmeciden HTS raporu alınabilir. Uzman kişiler tarafından gerçekleştirilen bu işlemlerde, operatörün 5 yıllık veri saklama durumuna göre iletişim bilgileri kayıt altına alınabilir.
Telefon kayıtları; sadece süre, tarih, saat gibi bilgilerden oluşmaktadır. Telefon operatörleri, geçmişe dönük telefon kayıtlarını 5 yıl süreyle tutma yükümlülüğüne sahiptir. Bireysel talepler doğrultusunda telefon kayıtları paylaşılmamakla beraber mahkeme kararının bulunduğu hallerde delil olarak sunulabilirler.
Şayet telefon faturalarından da zaman gözetmeksizin makul sayılmayacak ve tarafların birlik görevlerini yerine getirmesine engel olacak şekilde telefon görüşmeleri yaptıkları tespit edilecek olursa söz konusu eylemler de boşanma sebebi olarak kabul edilecektir.
Bir suç soruşturması sebebiyle geriye dönük olarak iletişimin genel tespiti yapılamaz ve şüphelinin tüm kayıtları incelenemez.
Operatörler 5 yıl süreyle geçmişe dönük telefon kayıtlarını tutmakla yükümlüdür. Her ne kadar bireysel talepler doğrultusunda telefon kayıtları paylaşılmasa da bunların bir mahkeme kararı ile delil olarak sunulması söz konusu olabilecektir. Ancak operatörler bu kayıtların içeriğini değil ancak dökümlerini paylaşabilir.
Geçmişe dönük telefon kayıtlarından ses, görüntü, video, mesaj hangisi olursa olsun talep edilebilmesi yasal şartlar altında mümkün değildir, ancak aile mahkemeleri bazen aranmış olan numara, aramanın tarihi, mesaj gönderilmiş numara ya da mesajın gönderilmiş olduğu tarihi delil olarak talep edebilmektedirler.
GSM şirketleri, “görüşme kayıtları geriye dönük 5 yıl saklanıyor” yönündeki haberle ilgili olarak “Muhatap TİB” dedi. TİB Başkanı Şimşek de, “Yönetmeliğe göre, GSM operatörleri kayıtları 1 yıl saklar. 1 yıldan fazla saklarsa da cezası yok.
Yani boşanma davasında whatsapp kayıtları istense bile bunun hukuka aykır olması durumunda delil olarak değerlendirilmesi mümkün olmayacaktır. Bu nedenle bahse konu kayıtların nasıl elde edildiği önemli olup, aksi halde TCK kapsamındaki yaptırımlara / cezalara muhatap olunabilir.
Tanığın çelişen beyanları bakımından ise CMK m.212/2'de; mahkemeye tanığın ifadeleri arasında çelişki varsa bunun giderilmesine çalışılacağı belirtildiğine göre, hangi ifadenin doğru olduğunun tespiti maksadıyla tanığa ait HTS kaydı dosyaya getirtilebilir.
HTS RAPORU NASIL ALINIYOR? Bu rapor sadece mahkeme tarafından talep edildiğinde alınabiliyor. Herhangi bir dava söz konusu değilse ve dava süresinde mahkemeden HTS raporu talebi gelmediyse bu raporun alınması mümkün değildir.
Bu kayıtlar arama ve mesajlaşmanın içeriğini göstermez. HTS kayıtları yalnızca hangi tarih ve saatte kiminle konuşma veya mesajlaşma yapıldığı bilgilerini içerir. Bu kayıtlar birçok davada delil olarak kullanılabilir. Boşanma davaları da bu delillere sıklıkla başvurulan davalardır.
Whatsapp, yurt dışında yerleşik bulunan ve Türkiye'de temsilciliği de olmayan bir şirkettir. Bu sebeple whatsapp konuşma kayıtlarının savcılık marifetiyle çıkarılması mümkün değildir. Dolayısıyla boşanma davasında savcı kararı ile whatsapp yazışmaları çıkar mı sorusuna olumlu cevap vermek mümkün değildir.
Meta Inc.'in günümüz itibariyle hala Türkiye'de bir ofisi (temsilciliği) bulunmamaktadır. Bu sebeple mahkeme, WhatsApp'tan sohbet kayıtlarını talep edemeyecektir.
Whatsapp'ın ülkemizde herhangi bir ofisi bulunmaması sebebiyle Mahkeme Whatsapp Kayıtlarını İsteyebilir mi sorusunun cevabı özetle “hayır”dır. Whatsapp ülkemizden giden içerikle ilgili talepleri karşılamamaktadır.
Zinanın söz konusu olabilmesi için eşlerden birinin bir başkasıyla cinsel ilişkiye girmesi gerekmektedir. Sarılmak, öpmek zina sayılmaz ancak teşebbüs aşamasında kalan zinadan bahsedebilmek adına ispat kolaylığı sağlar.
Aynı durum Twitter, Instagram ve WhatsApp için de geçerlidir. Twitter, Instagram paylaşımı ya da WhatsApp mesajları hukuka aykırı bir şekilde ele geçirilir ise mahkemede delil niteliği taşımayacaktır. Ancak kamuya açık alanda yapılan ve gizli olmayan hesap üzerinden yapılan paylaşım hukuka uygun delil niteliğindedir.
Son olarak ölüyle, hayvanla veya eşyayla cinsel ilişkide bulunma zina sayılmadığı gibi, iradi olmayan şekilde cinsel ilişki yaşanması (örneğin kaçırılarak veya bayıltılarak tecavüze uğrama) veya kadının yapay döllenme yoluyla hamile kalması durumları da zina olarak değerlendirilmemektedir[8].
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri