Kul hakkı (hırsızlık, malın gasbı, haksız kazanç, kumar gibi) affı belli şartlara bağlı olan haklardandır. Yani birinin malını çalmışsan, haksızca ele geçirmişsen sadece yüce Allah'a tövbe ile kurtulamazsın. İlla malını çaldığın kişiyle helalleşmen gerekir. Kul hakları ahirette de en ağır haklardandır.
Cenab-ı Hak her kişiye birtakım haklar tanımıştır. Kişilerin birbirleri üstünde hakları bulunur. Bir kişi bir kişinin hakkını yerse, malını çalarsa, hırsızlık yaparsa büyük bir vebali olan kul hakkını işlenmiş olmasına neden olur.
Bunlar arasında adam öldürme, hırsızlık, hıyanet, zimmet ve irtikâp, ana babaya kötülük etme, akrabalık ilişkilerini kesme, yalancı şahitlik, haklıyı haksız, haksızı haklı gösterme amacıyla yalan yere yemin etme, mâsum insanlara iftira etme, yetim malı yeme, tefecilik yapma, halk üzerinde zulüm ve baskı kurma, eziyet ...
Kulun bedenine ve malına yapılan tecavüzler maddî hak, kalb ve ruhuna verilen zararlar ise mânevi hak olarak değerlendirilmektedir. En büyük kul hakkının insan canına kıymak olduğu söylenebilir.
Buna göre, gasp, hırsızlık veya izinsiz alma gibi yollarla elde edilen haram para veya mal, sahipleri biliniyor ise kendilerine yahut mirasçılarına, bilinmiyor ise fakirlere veya hayır kurumlarına onların namına sadaka olarak verilmelidir. Ayrıca, yapılan bu kusurlardan dolayı da Allah'tan af ve mağfiret dilenmelidir.
İlgili 31 soru bulundu
Bu Allah'ın hükmüyle ancak düzelir. Ama hata yapan gelip uygun şekilde özür diler ve hakkını ihlal ettiği şahsın gönlünü alırsa ve hak sahibi de onu affederse bu yeterlidir.
Kul hakkını ancak kul affeder.
Bu dünyada bize hakkını helal etmeyen kişi, ahirette bu hakkını bizden talep edecektir. Bununla beraber kişi samimi olarak tövbe etmiş ise, Allah Teala hak isteyen kuluna kendi fazlından ihsanda bulunarak o kulun hakkından vazgeçmesini sağlayacağı ümit edilir.
Kul hakkı ihlali durumunda; haksızlığın gecikmeden giderilmesi, hak sahibi ile helalleşilmesi ve bu günahtan tövbe istiğfar edilmesi gerekir.
Bir kimse bütün peygamberlerin yaptığı ibadetleri yapsa fakat, üzerinde başkasının bir kuruş hakkı bulunsa, bu bir kuruşu ödemedikçe cennete giremez. Kul hakkı, sürekli Müslüman toplumlarda gündemde olan bir konudur.
Bakılır ki ona sövmüş, buna iftira atmış, onun malını yemiş, bunun kanını dökmüş, onu dövmüş. Bunun üzerine iyiliklerinden alınarak haksızlık yaptığı kimselere verilir. Haklar ödenmeden iyilikleri bittiği takdirde, bu sefer onların günahlarından alınarak buna yıkılır, sonra da bu kimse Cehenneme atılır” buyurmuştur.
Böylece hem aldanarak hem de aldatarak Peygamberimizin “Bizden/benden değildir.” nitelemesini hak etmişlerdir. Hangi alanda olursa olsun her türlü aldatma; yasaktır, günahtır ve kul hakkı ihlalidir.
Bu ayetten ve bu açıklamalardan anlaşıldığı üzere, Allah, imanla kabre giren insanların -kul hakkı dahil- bütün günahlarını affedip cehenneme yollamadan, doğrudan cennetine götürebilir.
el Cevab : Hak sahibi hakkını helal ederse ''hata yapanın yaptığı onun yanına kalır'' yani Ahirette cezalandırılmaz. Ama hata yapan kişi hem kul hakkını ihlal etti hem de Allahın hakkını ihlal ettiyse kul hakkını affettiği için ondan hesaba çekilmese de Allah hakkını ihlal ettiği için Ahirette hesaba çekilecektir.
Fotokopi şeklinde ya da kopyalanması talep edildiğinde kopyalanması caizdir.
Gıybet mühim bir kul hakkı, insanı âhirette iflâsa sürükleyen büyük bir günahtır. İnsanlar sohbet ederken farkına bile varmadan gıybet bataklığına düşüverirler. Çoğu zaman günah işlediklerini bile düşünmeden, "Doğruları konuşuyoruz." diye avunurlar. Gıybetin en tehlikeli tarafı da işte burasıdır.
İrtidat; Fıkhî mezheplerin buluştuğu ortak noktaya göre, büyük günahlardan olan ve en büyük günah sayılan "şirk" koşmanın küfür olduğu ve bu nedenle de bu günahı işleyen kişilerin din'den çıkacakları yani kâfir olacakları yönündedir.
Hakkımı helal etmiyorum demek suç değildir.
Hak yiyenlerin günahı, akıbeti ne olur? 🔵 Yüce dinimiz İslam, bize hakkı gözetmeyi ve korumayı emretmiştir. Dinimizde kul hakkı büyük günahlardan sayılmaktadır ve ancak hakkını yediğimiz kişilerle helalleşerek bu günahımızın affedileceği buyurulmuştur.
Kul hakkını ancak alacaklı olan kul affeder.
Ancak günahlarına tövbe edip hakkını yediği kimselerle helalleşmek istediği halde onlara ulaşamıyor ya da bulamıyorsa, bu durumda onların adına hayır yapmak, sadaka vermek ve onlar için dua etmek gerekir.
"Dinen cenazede hakkını helal etme zorunluluğu yok"
Cenaze katılan bir kişinin hakkını helal etme veya etmenin tercihe bağlı olduğunu ifade eden Kırbaşoğlu, "Bu nezaketen yapılmış bir centilmenlik şeklinde değerlendirilebilir.
Bir kimse bir kimsenin hakkını yer, malını çalar, hırsızlık yapar ise büyük vebali olan kul hakkını işlemiş olur. Kul hakkı pek çok sebebe bağlı olarak işlenebilir. Dolayısıyla bir kişinin istenmediği bir şey yapması, onu alay etmek, küçük düşürmek, başkasının yanında aşağılamak, rencide etmekte bir kul hakkıdır.
Allah'a hamd olsun. Birincisi: Her kim zina, hırsızlık, içki içmek (Allah korusun) dinden çıkmak gibi büyük günahlarla mubtela olursa; vacip olan yaptığı günahı bırakıp pişman olmakla birlikte Allah'a tövbe etmesidir. Ayrıca günaha tekrar dönmeme ve varsa hakları hak sahiplerine iade etmektir.
"helal olsun" diye yanıtlanması gelenek olan cümledir. normalde aşka gelip söylenen "helal olsun!" sözünün aslı da budur.
Kul hakkı namazı var mıdır? İslâm dininde ibadetler, Allah ve Resûlü tarafından belirlenmiştir. Ne Kur'ân'da ne de Sünnet'te “kul hakkı namazı” diye bir namazdan söz edilmiştir.
Böyle durumlarda hak sahibinin mirasçılarıyla helalleşmek geçerli değildir. -Manevi Haklar: Din kardeşimizin dedikodusunu yapmak, iftira atmak, laf taşımak, lakap takmak, alay etmek, ağır şaka yapmak, kalp kırmak, üzmek ve sözünde durmamak gibi durumlarda mutlaka hak sahibi ile helalleşmek gereklidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri