Hilye, hilye-i şerîf, hilye-i saâdet ya da hilye-i nebî, Osmanlı hattatlarca 17. yüzyılda geliştirilen bir süsleme sanatı. Kelime anlamı olarak süs, ziynet, güzellik gibi anlamlara gelen hilye bunların yanında suret, sıfat, hilkat gibi anlamlar da taşımaktadır.
Hilye-i Şerif, Hz. Muhammed'in (SAV)fiziki halinin tasvir edilmiş halidir. Peygamberin, ağır bir hastalık geçirdiği dönemde kızının ağlayarak "senin gül yüzünü bir daha nasıl göreceğiz" demesi üzerine Hz. Ali'ye (ra) yazdırdığı kelimelerden oluşan resimdir.
Muhammed'in sevgisini ifade eden evlerde bulunan bir şey olduğunu, buna Hilye-i Şerif dendiğini belirtti. Hz. Muhammed'in fotoğrafının olmadığını söyleyen Nursaçan, gibi Hz. Muhammed'in simasını fotoğraf gibi tasvir eden sözlere dendiğini, o evde bereket, sevgi, olmasına sebep olduğunu açıkladı.
Bilindiği kadarıyla tarihteki levha halindeki ilk hilyenin hattatının Hâfız Osman olduğu görüşü kabul görmektedir. En çok yazılan hilye ise Tirmizi'ye ait olan Şemail'de geçen Ali bin Ebu Talib tasviridir. Büyük ebatlarda ilk büyük hilye yazarının ise Kazasker Mustafa İzzet Efendi olduğu bilinmektedir.
Hilye-i şerîf, hilye-i nebevî, hilye-i saâdet, ve hilye-i şerîfe gibi isimlerle de anılan hilye, İslâm edebiyatı ve hat sanatında Hz. Muhammed'in fiziksel, insanî ve ahlâkî özelliklerini, tavır ve hareketlerini anlatan eserlere verilen isimdir.
İlgili 42 soru bulundu
Okuyan bireye fakirlik bulaşmaz. Okuyan bireye hac sevabı yazılır. Okuyan kişi kabir azabı görmez ve cehennem ateşi bu kişiye haram olur. Peygamber Efendimizin (s.a.v) şefaatine nail olunur.
Hîle-i şer'iyye; amel ve tasarrufları şekil ve dış görünüş bakımından fıkha uygun düşürmek, İslâm'da yasak olan hususları görünüşte meşrû olarak yapabilmek için bulunan yollar, çâreler, çıkış noktaları demektir.
Yüzükteki Mühür
Üç satırdan ibaret bu istif yazının alttan yukarıya doğru okunuşu محمد رسول الله [Muhammed Resulüllah]'dır. Bütün bu bilgilere dayanarak Peygamberimizin yüzüğünü ve mührünü temsili bir resmini yazının başında görebilirsiniz.
Hadislerden gelen bilgilere göre Muhammed'in şemaili şöyledir: Boyu ne çok uzun ne de çok kısaydı, kırmızıya çalan duru parlak beyaz tenli, yuvarlak ve ayın ondördü ışık saçan parlak yüzlü, gözleri iri ve simsiyah, kirpikleri uzun ve sık idi. Gözlerinin siyahı ve beyazı birbirinden iyice ayrılmıştı.
“Cünüp ve âdetli kadın Kur'ân'dan hiçbir şey okuyamaz.”
Aynı şekilde Fâtiha, Âyetü'l-kürsî, Felâk, Nâs ve İhlâs Sûrelerini zikir maksadıyla, Allah'ı hatırlamak düşüncesiyle okumak haram değildir. Mâlikî mezhebine göre, hayızlı ve lohusa olan kadının az miktarda Kur'ân okumasında bir mahzur bulunmamaktadır.
Allah Teala ona düşmanlarına karşı yardım eder. Bütün şeytanların şerrinden korur. Her korkusundan emin olur.Hilye-i Şerif'im hangi bir evde olursa o eve cinni,şeytan, giremez. Ona sihirbazlık edemezler.
Divan edebiyatının yaygın türlerinden biri olan Hilye, peygamber efendimizin fiziki özelliklerinin anlatıldığı manzum veya mensur eserlerdir. Kelime anlamı olarak süs, zînet, cevher, güzel sıfatlar, güzel yüz anlamlarına gelen hilye Hz. Muhammed'in mubârek vasıflarını anlatan manzum veya mensur eserdir.
Dünyaca ünlü yemen akiğinden yapılan yemen zırhı üzerinde, Peygamber efendimiz dünyadan ahirete göçmeden önce ashabına yazdırmış olduğu Hilye-i Şerif barındırmaktadır. Yemen akiği Hilye-i Şerifin mucizelerini barındıran Yemen Zırhı; Negatif enerjiye, nazara karşı koruma sağlar.
Dünyaca ünlü Yemen akiğinin üzerine, Hilye-i Şerif in yazılmasıyla oluşan akik taşına yemen zırhı denilmektedir. Yemen Zırhı; Hem Yemen akiğinin özelliklerinden hem de üzerinde yazılı Hilye-i Şerif ten dolayı; Nazara karşı koruma sağlar, Çağımızın en büyük sorunlarından olan strese karşı etkilidir.
Üzerlerinde âyet, duâ, tuğrâ gibi yazıların bulunduğu yüzük, kolye, bileklik gibi açıkta bulunan takıların, çıkarılmaları kolay ve güvenli ise tuvalete girmeden önce çıkarılması, Peygamberimiz'in (s.a.v.) sünnetine muvafık olması bakımından en güzel davranıştır.
Hilye-i Şerif kullanılırken islami inançlara uygun bir inanç objesi olduğu unutulmamalı ve buna uygun şekilde saygı ile kullanılmalıdır. Evlerde asıldıkları yere dikkat edilmelidir.
Bilim insanları tarafından da insan bedenine olan şifaları kabul edilen akik taşı, çeşitli renklerde değişik aksesuarlar olarak kullanılmaktadır. Ruhsal olarak insana dinginlik ve sakinlik verdiği bilinen akik taşını Peygamber Efendimiz (s.a.s)'de kullandığı aktarılmaktadır.
Peygamberimize en çok benzeyen sahabe: Mus'ab bin Umeyr (r.a.) / Kerem Önder - YouTube.
Peygamber Efendimizin (sav) mübarek yüzlerinin rengi kırmızıya çalar şekilde beyaz; gözleri siyah ve gözlerinin beyazı da bembeyazdı. Aydın yüzlü ve güzel yaradılışlı idi; zayıf ve ince de değildi. Gözlerinin siyahı ve beyazı birbirinden iyice ayrılmıştı. Saçı ile kirpik ve bıyıkları gümrahtı (bol, gür).
Ashabdan altın yüzük takmakta olanlar ise yüzüklerini çıkarmışlar yahut gümüş ile tebdil etmişlerdir. Peygamber Efendimiz gümüş yüzüğünü genellikle sol elinin serçe parmağına takmış ve yazışmalarda mühür olarak kullanmıştır.
Rahip Bahira (veya Buheyra), Hristiyanlığın Nestûrî mezhebinden veya Gnostik Nestûrî olan bir Arap rahip ve din adamıdır.
Hz. Muhammed'in iki kürek kemiği arasında bulunan ve nübüvvetinin alâmetlerinden biri sayılan ben. Genel olarak Hz. Muhammed'in nübüvvetini doğrulayan belgeler, özel olarak da önceki kutsal kitaplarda onun peygamberliğini müjdeleyen metinler anlamında kullanılan bir terim.
HİLYE-İ ŞERİF : Hz. Peygamberin vücut yapısına, üstün özelliklerine ve güzelliklerine dair Hz. Ali'nin (r.a.) naklettiği hadisin yazıldığı levhalara Hilye-i Şerif denir. TEBLİĞ: Peygamberlerin Allah'tan (c.c.) aldıkları mesajları eksiksiz ve doğru bir şekilde insanlara bildirmeleridir.
Hırka-i Şerif, Peygamber Muhammed'e ait olduğuna inanılan ve Hırka-i Şerif Camii'nde bulunan hırka. Peygamber'in miraca çıkarken üzerinde bulunduğu ve vasiyeti üzerine Ali ve Ömer tarafından Veysel Karani'ye verildiği rivayet edilir.
Ali'ye “Hilyemi yaz; benden sonra onu gören, beni görmüş gibi olur” demiştir. Hat sanatında nesih yazısına yön veren Hattat Hâfız Osman'ın (1642-1698) levha olarak tasarlayıp yaz- dığı bu metin, günümüze kadar hattatların en çok tercih edip yazdıkları hilye formu olarak benimsen- miştir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri