Kazancının çoğu haramdan meydana gelen, faiz, rüşvet gibi gayrimeşru yollardan kazanan kimsenin ikram ve davetine gitmek, hediyesini kabul etmek, haram yemek olacağından, kabul etmekten kaçınmak gerekir.
Kesin olarak bilmek kaydıyla, kazancının tamamı haram olan bir kimsenin ikramını veya hediyesini kabul etmek caiz değildir.
el Cevab: Değişik münasebetlerle baklava yemek ya da ikram etmek mübahtır. Yazdığınız şekilde bir durumda baklava helaldir. Bu fetvanın veriliş açısı: Taraflardan kimse mal kaybetmiyor.
Elinde hâlâ o haram paradan varsa o para sadaka verilebilir, bir yere vermelidir. Verdiğinde kendisi darda kalacaksa vermeyebilir acil ihtiyacı kadarını alır gerisini verir.
Yarışmalarda elde edilecek ödülleri almak caiz midir? İki veya daha fazla kişinin aralarında doğrudan veya dolaylı olarak anlaşma sûretiyle bir tarafın kazanacağı, diğer tarafın kaybedeceği şansa dayalı her türlü oyun, kumar kapsamında olup haramdır.
İlgili 37 soru bulundu
Değerli kardeşimiz, Kişinin kazancının haram olup olmadığı kesin bilinmiyorsa veya kazancının içinde helal olan kısım varsa, böyle kişilerin ikramını yemek caizdir.
Sual: Büyük ikramiyeli yarışmalara katılıp oradan kazanılacak parayı yemek caiz midir? Para vermeden yarışmaya katılma imkanı varsa mahzuru yok. Az da olsa para veriliyorsa kumar olur, haram olur.
Bir başka hadiste: “Haramla beslenen hiçbir beden cennete giremez. Cehennem ona daha lâyıktır.” (krş.
İslâm dini, kişilerin meşru işlerle uğraşmalarını ve geçimlerini helal yollardan sağlamalarını emreder. Gayrimeşru ve haram yollarla elde edilen kazanç ile ibadetler yerine getirilemez. Dolayısıyla bu kazanç ile kurban ibadetini yerine getirmek caiz değildir.
Bir kısmı haram bir kısmı helal olan maldan yapılan hayırlarda, yalnızca helal kısmın sevabı alınır, haram kısmın sevabı olmaz. Bir insan gayrimeşru bir iş yapıp, neticede kazandığı parayı helal işte kullansa, ondan sevap umamaz ve yaptığı işi meşrulaştıramaz.
Kazancının çoğu haramdan meydana gelen, faiz, rüşvet gibi gayrimeşru yollardan kazanan kimsenin ikram ve davetine gitmek, hediyesini kabul etmek, haram yemek olacağından, kabul etmekten kaçınmak gerekir.
Sık sık kumar oynayan ya da kumar bağımlılığı olan kişiye kumarbaz denir.
Sosyal medya platformlarında içerik üretenlerin; suç unsuru barındıran, kul ve kamu haklarını ihlal eden, özel halleri ve mahrem bilgileri ortaya koyan yayınlar üzerinden kazanç elde etmesi caiz değildir.
Başka malları, mülkü kabul edilir. Onları verince almak haram olmaz. Haramdan topladığı malları, kendi helal malı ile yahut birbirleri ile karıştırsa, buna Mülk-i habîs denir. Bu habis karışımdan verince, haram olduğunu tanımadığı malı, parayı almak caiz olur.
Değerli kardeşimiz, Öncelikle haram yoldan kazanılan para kişinin malı olmadığı için onu kullanamaz; kullandığı takdirde günah işlemiş olur.
Kocası haram kazanan kadının yapacağı ilk iş, kocasını haramdan uzaklaştırıp helâl yolla geçinmeye zorlamaktır. Şayet tesiri olmuyor, kocası haram kazançta ısrar ediyorsa, bu defa şahsına âit malı varsa o maldan kendi rızkını temin etmesi, kocasının haram malından yememeye gayret etmesi gerekir.
Demek ki, haram mal yenmez, ama menfaatı şahsından uzak, fakirlere verilir. Bundan sevap da beklenmez, sadece mesuliyetinden kurtulma esas alınır. Buna göre şans oyunlarından çıkan para fakirlere verilmelidir. Borç ödemek için başkasından borç alınabilir.
Haram malı, hediye vermek caiz olmaz. Haram olduğunu bilenin de, bunu alması caiz olmaz. Eline, haram mal, mesela para geçen, bunu sahibine vermeli, sahibi bilinmiyorsa, fakire sadaka vermelidir. Başka yere vermesi günah olur.
Bir kâfir, küfrüne tevbe ederse, mümin olur, bütün günahları affolur. Bir mümin de Allah'a şirk koşsa, sonra pişman olup tevbe etse Allahü teâlâ affeder.
Haramı helal, helali haram saymadıkça büyük günah işlemiş de olsa Müslüman bir kişi, namaz kıldırabilir; arkasında kılınan namaz da sahihtir. Hz. Peygamber (s.a.s.), “İyi ve kötü (muttaki ve günahkâr) her Müslümanın arkasında namaz kılınız. ” (Dârekutnî, es-Sünen, 2/404 [1768]; bk.
Ancak bu söz ayetin açık anlamına aykırı. Çünkü ayette, “innallahe yağfiruz-zunube cemia: Allah bütün günahları bağışlar” buyuruluyor. Kul hakkı, özel günah diye bir ayırım yapmıyor. Allah diledikten sonra bağışlamayacağı bir günah yoktur.
Tüm günahlardan bir tövbe ile tövbe ederse tövbesi geçerli olur. Yüce Allah'ın kuluna “dilediğini yap ben seni affettim” demesi yani kul, günah işleyip tövbe ettiği müddetçe affedilir. Böylece yaptığın her günahtan sonra tövbeye devam et.
Tecrübeli bir avukattan hukuki destek almak olumlu sonuçlar almanıza yardımcı olabilir. Kumarda para kaybeden geri alamaz ancak dolandırılmış kişilerin paralarını geri almaları mümkündür.
Oruçlu olan kimsenin yalan konuşmaktan ve yalanla iş yapmaktan uzak durduğu gibi gıybet, kötü söz söylemek, kul hakkı yemek, harama bakmak, kumar oynamak vb. yasak davranışlardan da uzak durması gerekir.
nsanın vaktini boş yere harcamasına neden olması, kişiyi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoyması, insanlar arasında kin ve nefrete yol açması, gelir dağılımını olumsuz yönde etkilemesi ve haksız kazanca neden olması gibi gerekçelerle kumar da bu yasaklar gurubunda yer almıştır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri