Gebelerin ciddi fiziksel zorluklara maruz kalabilecekleri mesleklerden kaçınmaları gerektiğini dile getiren Ovalı, “Mesleksel aşırı yorgunluk, uzun zaman ayakta kalma, fiziksel ve mental gereksinimlerin yoğunluğu, çevresel stres, erken doğum ve suların erken gelmesine sebep olabilir.
Aşırı yorgunluk, uykusuzluk gibi etkenler erken doğuma tek başına yol açmamakla beraber bu durumu kolaylaştırıcı olabilir. Gebelik dönemi iyi beslenme, stresten ve gerginliklerden uzak durma ve istirahat etmenin eşit derecede önemli olduğu bir dönemdir.
Uzun süre ayakta durmak veya ağır kaldırmak düşük yapma veya erken doğum olasılığını artırabilir.
Gebelikte Yürüyüş Ne Kadar Yapılmalı? Haftada 3-4 gün yürüyüş yapılabilir.İki üç gün yürüdükten sona bir gün ara vererek dinlenilmelidir. Yürüyüş 20-30 dakika sürebilir.Çok hızlı bir tempo ile olmamalıdır. Aşırı terleyecek kadar yürüyüş yapılmamalıdır.
İlgili 41 soru bulundu
* Düşük yapma ve erken doğum yapma açısından yüksek riski olmayan anne adaylarının günlük ev işlerini yapmalarında ve eğer çalışıyorlarsa 32. haftaya kadar çalışmaya devam etmelerinde doktorları da onayladığı sürece herhangi bir sakınca yoktur.
MADDE 9 – (1) Gebe veya emziren çalışan günde yedi buçuk saatten fazla çalıştırılamaz. MADDE 10 – (1) Çalışanın tabi olduğu mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla analık ve süt izninde 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanununun 74 üncü maddesi hükümleri uygulanır.
Hamilelik döneminde anne adayının su ihtiyacı artmaktadır. Normal bir insan günde 2- 2,5 litre suya ihtiyaç duyarken bu sayı gebelerde 3- 3,5 litreye kadar çıkmaktadır. Çünkü anne adayının fizyolojik durumuna fetal büyüme eklenmektedir. Bebeğin içinde bulunduğu amniyon sıvısı kendini yenileme ihtiyacı duyar.
Hamilelik sürecinde en riskli dönemlerden biri ilk 12 haftadır. 12. haftanın tamamlanmasının ardından düşük riski azalır. Gebeliğin 20. haftasından sonra ise düşük riski daha da düşer.
Hamilelikte çok yürümek bebeğe zarar verir mi? Hamilelikte çok yürümek zararlı mı, diye merak ediyorsan uzun saatler yürüyüş yapmanda bir sakınca olmadığını belirtelim.
Hamilelikte Yataktan Nasıl Kalkmalı? Hamile bir birey sabahları yataktan kalkarken ilk olarak hangi taraftan kalkmak istiyor ise ona göre harekete geçmelidir. Dizlerini karnına çekerek ayaklarını yataktan yavaş yavaş sarkıtmalıdır. Bir kişinin desteği ile oturmalıdır.
En rahat uyku pozisyonu sol yana yatıp dizlerin karına çekilmesi şeklindedir. Dizlerin arasında yumuşak ve ince bir yastık koyulması da iyi olacaktır. Aynı zamanda sırtın yumuşak bir yastık veya battaniye ile desteklenmesi de önerilmektedir. Eğer gece uyandığınızda kendinizi sırt üstü yatıyor bulursanız endişelenmeyin.
Ayağa kalkıp biraz dolaşmak ve gerinmek çoğu gebeye iyi gelir. Bu amaçla yapılan baş ve boyun hareketleri ile omuzlar ve ayakları çevirmek dolaşımı destekler.
Çabuk yorulmanın bazı nedenleri arasında kalp yetmezliği, demir eksikliği, B12 vitamin eksikliği, nefes darlığı, solunum yolları hastalıkları, astım ve en önemlisi bir kanser nedeniyle de bu yorgunluk hissi oluşabilmektedir.
Hamilelik döneminde görülen yüksek düzeydeki stres hormonları, bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkiler. Bu nedenle anne adayları günlük programlarını sadeleştirmeli, fiziksel etkinlik yapmalı ve rahatlama alıştırmalarıyla sakinleşmeye çalışmalıdır.
Yatak istirahatiniz ile bebeğinizin kasık bölgenize doğru yaptığını baskı azalır ve rahim ağzınıza olan basınç hafifler. Böylelikle düşük ve erken doğum gibi durumlarınızı bir ölçüde engelleyebilirsiniz.
Hamilelikte önerilen yatış pozisyonu sola doğru olan pozisyondur. Bunun nedeni vücudun ortasının hafif sağından büyük toplardamarın geçmesidir. Eğer sağa doğru yatılırsa rahim bu toplardamara bası yapar ve böylece kalbe dönen kan miktarında azalma olabilir.
Hayvanlar ve insanlar üzerinde yapılan birçok araştırma stresin düşük ve erken doğum riskini arttırdığını ortaya koymaktadır. Stres ayrıca doğum ağırlığının az olmasına, bebeğin zihinsel fonksiyonlarında azalmaya, dikkat eksikliğine, hiperaktiviteye ve aşırı sinirliliğe yol açmaktadır.
Bebek amniyos sıvısı aslında kendi idrarından oluşur. Bu "idrarı" içer, tekrar idrar yapar ve bu şekilde bebeğin suyu denge kalır. Az su içen, günlük sıvı tüketimi gerekenin altında olan hamilelerde bu durum amniyos sıvısını etkilemez, ancak hamilelik döneminin daha zor geçmesine önemli katkılarda bulunabilir.
Gebelikte ortalama günde 2 - 3 bardak süt içildiğinde tüm kalsiyum ihtiyaçları karşılanmış olur.
Anne adayının sancılarını azaltmakla beraber daha kolay bir doğum gerçekleştirmesine destek olur. Hamilelikte süt tüketimi, anne adayının metabolizmasına ve isteğine bağlı olarak değişiklik gösterir. Ancak günde en az 3 bardak olacak şeklinde tüketilmesi en idealidir.
4857 sayılı İş kanunu 74. maddesi uyarınca kadın işçilerin doğumdan önce 8, doğumdan sonra 8 olmak üzere toplam 16 haftalık süre için çalıştırılmamaları esastır. Bu süre ücretli izin olarak nitelendirilir. Erken doğum yapılması halinde doğumdan önce kullanılamayan izinler, doğumdan sonra kullanılır.
Çoğul gebelikte anne adayları daha fazla izin yapabiliyor. Çoğul gebelik durumunda anne adayları, gebeliğin 30. haftası itibarıyla izne çıkabiliyor. Yani doğum öncesinde 10 hafta izin yapılabiliyor. Bu sebeple de doğum izni 16 haftadan 18 haftaya uzuyor.
Hamilelikte rapor tek başına fesih nedeni olamaz | Ekmek ve Gül. Hamilelik sırasında ya da sonrasında analık izni dışında rapor verilebilir. Raporlu süre “ihbar süresi + 6 haftayı” aşmadığı sürece işverenin fesih hakkı doğmaz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri