Kan tutan kişilere, kalp pili takılı hastalara, panik atak geçirenlere, düşük tansiyon hastalarına, kemoterapi görenlere, hamilelere, organ nakli olanlara, 12 aydan küçüklere, kanın pıhtılaşma zamanı düşük olan kişilere, bazı durumlar hariç 60 yaş üzerinde olan kişilere hacamat tedavisinin uygulanması önerilmemektedir.
Buna ek olarak; düşük tansiyon ve hamilelik durumu olan ( gebeliğin günleri hariç), organ nakli yapılmış, diyaliz ve hemofili hastaları , kemoterapi ya da ışın tedavisi gören, kalp pili ve stent takılmış olan kişilerde (kalp bölgesine yakın) hacamat yapılması oldukça zararlıdır.
Hacamat kimlere yapılamaz? 70 yaş üstü kronik kalp hastalığı olanlara, kalp pili olanlara, kanın pıhtılaşma problemi olan kişilere (hemofili A – B), adetli kadınlara hacamat yapılmaz. Ayrıca varis üzerine, fıtık bölgesine ve cilt hastalıklarının (sedef vb) direk üzerine hacamat yapılmaz.
İki çukurdan yani ense çukuru ve bıngıldaktan, hacamat yapılmaz. Yapılırsa, unutkanlığa sebep olabilir. Kafa arkasından, ense çukurunun altından (boyun), kulak arkası bölgelerden sık hacamat yapılmaz.
Kimlere yapılmaz:Kanama bozukluğunda, kansızlığı olanlara, hamilelere,ileri evre kalp ve böbrek yetmezliği olanlara,kanser hastalarına,2 yaş altı ve 60 yaş üstü insanlara yaş kupa(hacamat)önerilmemektedir.
İlgili 43 soru bulundu
Hacamat kimlere yapılmaz? İşlem genellikle 70 yaş üstü ve kronik rahatsızlığı bulunan, kanda pıhtılaşma problemi olan, kalp pili bulunan, regl döneminde olan kişilere uygulanmaz.
Daha önce hiç hacamat yaptırmamışsa 65-70 yaş üstü genel durumu düşkün olan kişilere tavsiye edilmez.
Hacamat uygulanırken vakumlara kan gelmemesi veya çok az kan gelmesi; vakumların doğru yere uygulanmaması ya da damarların daralması ve tıkanıklıklara bağlı kan dolaşımının zayıflığı veya yeterli miktarda su içmemek veyahut kanın normalden daha hızlı pıhtılaşması gibi sebeplerle olabilmektedir.
Ayrıca deride kesi yapılması nedeni ile deriye veya kana mikrop bulaşma riski de mevcuttur. Özellikle steril olmayan şekilde yapılan hacamat ile hepatit, HIV (AIDS), frengi gibi kan teması ile geçen hastalıkların bulaşma riski de mevcuttur.
Vücudunda ciddi rahatsızlığı olan insanlar ayda 1 kez olmak şartıyla 5 veya 7 seans hacamat yaptırarak maksimum faydayı görebilirler. Kronik rahatsızlığı olan hastalarda 10-15-20 günde bir ara vermeden yapılan hacamatlar kişinin sağlığını tehlikeye sokar. Bu sebeple en az ayda bir yapılması önerilir.
Hacamat yaptırma öncesi ve sonrasında hayvansal gıda, süt ve süt ürünlerinin tüketilmesi tavsiye edilmez. Nedeni vücutta proteinin sindirilme aşamalarının uzun olması ve vücudun enerjisini azaltmasıdır. Ayrıca proteinler kan dolaşım hızını yavaşlatır.
Hacamat tedavisi önce cinsel ilişkiden kaçınılması gerekir çünkü cinsel ilişki sonrasında kan akışı yavaşlar. Hacamat uygulaması öncesi bir günlüğüne cinsel ilişkiye ara vererek uygulamanın etkiliğini artırabilirsiniz.
"Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki: "Şifa üç şeydedir: Bal şerbeti, kan aldırma (hacamat), ateşle dağlama. Ancak ümmetimi dağlamaktan menediyorum."
Sigara içenler, hacamat uygulamasından en az 2 saat önce ve sonra sigara kullanmamalıdır. Hacamat sonrasında 6 saat kadar uyumamak ve yürüyüş yapmak faydalıdır. Hacamat sonrasında, 2 saat kadar yemek yenilmemesi, sirkeli, limonlu su ya da bal şerbeti içilmesi tavsiye edilmektedir.
Ayrıca, kesikler üzerinde oluşan kabuklar silinmez ve enfeksiyona yol açmamak için hacamattan sonraki 24 saat içinde banyo yapılmaz. Hacamattan sonra 1 - 2 saat yemek yenilmez ve uyulmaz.
Hacamat Tedavisinin faydalarından başlıcaları şu şekildedir;
Bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, vücuda direnç kazandırır. Kanda birikmiş ağır metal ve toksinlerin atılmasını sağlar. Ödemleri çözer. Kan üretimi ile görevli organları uyarır, oksijeni arttırır.
Osmanlı döneminde bazı berberler tarafından uygulanan hacamat, günümüz Türkiye'sinde ehil olmayan kişiler tarafından sağlıksız ortamlarda yapıldığı için Sağlık Bakanlığı tarafından yasaklanmıştır.
Hacamat geleneksel bir tedavi yöntemi olsa da mutlaka doktorlar tarafından uygulanması gereken bir yöntemdir. İşin uzmanı bir doktor tarafından yapılan hacamat tedavisinin bir yan etkisi yoktur.
Geleneksel hacamatın mantığı ısı yoluyla özellikle sırt derisinde kılcal damarları uyarmak ve ufak kesiklerle kirli kanı dışarı akıtmak yöntemine dayanır. Bu uygulama çok steril ortamda ve uzman doktor tarafından gerçekleştirilmelidir.
Hacamat kan üretimiyle görevli organları (kemik iliği, karaciğer, dalak) uyarır, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir, vücuda direnç kazandıracak mekanizmaları tetikleyerek ağrıları giderir, hastalıkları önleyici mekanizmaları uyarır. Kas-iskelet sistemi hastalıklarına bağlı ağrıların tedavisinde kullanılabilir.
Vücutta bulunan fazla kanın dışarı atılması amacı ile uygulanan hacamat yönteminde kılcal damarlara müdahale edilmektedir. Ancak damardan kan vermek işlemi ile aynı etkiyi açığa çıkarmamaktadır. Hacamat uygulamasında kandaki toksin oranı düşmekte olup; damardan kan veridliğinde böyle bir durum gözlemlenmemektedir.
Tok karnına yapılan hacamat bir çok hastalığa neden olur. Vücutta takribi 6-7 litre kan olup yemekten sonra takribi 3-4 litre kan sindirim işlemini gerçekleştirmek için görevlendirilir. Bu durumda kan basıncı düşmesi ve kan dolaşım hızının yavaşlaması nedeniyle hacamat ile toksik maddeleri temizlemek zorlaşır.
Hacamatla alınan kan; pıhtılaşmış jöle kıvamında, özelliğini tamamen yitirmiş, toksik maddeler içeren ve damarda dolaşmayan, tıkanıklık ve en fazla zararlı maddenin toplandığı belli bölgelerdeki vücudun artık kullanmadığı kandır.
Kuyruk sokumu bölgesine yapılan hacamat prostat, basur, adet düzensizliği sorunlarına iyi gelir. Bel bölgesine yapılan hacamat kadın- erkek hastalıkları, idrar tutamama, cinsel isteksizlik, cinsel performansı yükseltmeye iyi gelir.
Özellikle sırttan uygun noktalardan yapılan hacamat karaciğer temizliğinde çok büyük katkı sağlar. Düzenli hacamat yaptıran kişilerde damarlarda plaklar oluşmaz ve tıkanıklık olmaz. Damar tıkanıklığı şikayeti olan bir kişi 1 seansta 40 yıllık toksinlerden kurtulmayı beklememelidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri