Baş ağrısında şikayet eden hasta ya başka bir hekim tarafından göz hekimine refere edilirler ya da intakranien bir patolojinin varlığını veya reddini saptamak için bir nörolog veya nöroşirürjiyen tarafından bir göz hekimine gönderilir.
Nöroloji ve göz hastalıklarının ilgilendiren ve ortak hastalıkların tanı ve tedavisinin yapan nörooftalmoloji olarak adlandırılan bilim dalı mevcuttur.
Beyindeki Hangi Hastalık Göze Vurur? Beyin oluşan birçok reaksiyon göze vurarak yan etkiler ortaya çıkarabilir. Beyin tümörleri, migren, Parkinson, inme, hipofiz bezi sorunları, Multiple Skleroz (MS) gibi hastalıklar görmeye etki edebilir.
Nörooftalmoloji Nedir? Nörooftalmoloji, göz ve sinir sisteminin ortak hastalıklarını değerlendirir. Görme sorunları gözlerden değil de beyinden veya beyin ile bağlantıyı sağlayan sinirlerden kaynaklanıyorsa nörooftalmolojinin ilgi alanına girer.
İlgili 25 soru bulundu
Göz ve sinir sisteminin ortak hastalıkları ile ilgilenen bilim dalıdır. Optik sinirden görmenin gerçekleştiği görme korteksine kadar olan görme yolları ve yine beyin korteksindeki hastalıklar nöro oftalmolojinin konusudur. Ayrıca gözlerin uyumlu şekilde hareket etmesi ile de ilgilenir.
Ağrıyı sol gözünün içinde ve özellikle sol göz kapağının altında nazal tarafta daha yoğun hissediyor. Aşağı ve yukarı bakış ile ağrı şiddetleniyor. Gözde kızarıklık, gözyaşında artış, o bölgede terleme değişikliği, görme keskinliğinde azalma veya çift görme tariflemiyor.
Nilüfer Köylüoğlu - Beyin tümörleri gözden anlaşılır mı? Rutin göz muayenesi göz dibine bakarak uygulanıldığında, bazı hipofiz tümörleri optik sinire çok yakın oldukları için, optik sinir solukluğu yaptığında, hastada herhangi bir his ya da bulgu yokken, ileri tetkikle bu yolla tanınabilir.
Beyin tümörlerinin büyük bir kısmı, pek çok kan kanseri türü, kadınlarda meme kanseri, erkeklerde akciğer kanseri yapılan göz muayenesi sırasında tespit edilebiliyor.
En tehlikeli göz hastalıklarından Glokom
Göz tansiyonu hastalığı belirti vermeksizin uzun yıllar ilerleyip kalıcı körlükle sonuçlanabilmektedir. Bunun önüne geçmeni tek yolu düzenli göz kontrolleri yapılması ve bu kontrollerde göz tansiyonu ölçülmesidir.
Standart bir nörolojik muayene öykü alma, bilinç ve yüksek kortikal fonksiyonların muayenesi, kraniyel sinirler, motor sistem, duysal sistem, refleksler, serebeller muayene ve sinir germe testlerinden oluşur.
Başağrısı, başdönmesi, bayılma, hafızaya ilişkin sorunlar, ani gelişen veya ilerleyici seyir gösteren unutkanlıklar, el ve ayaklarda uyuşma, kas gücü ve denge kayıpları, yürüme bozuklukları, çift görme veya görme kayıpları, felçler, istemsiz kasılma, titreme ve hareket bozuklukları, yaygın veya bölgesel ağrılar, ...
Nörolojik birçok hastalığın teşhisinde muayene yanı sıra elektrofizyolojik testler de kullanılır. Bu testler elektroensefalografi (EEG), elektromiyografi (EMG), uyandırılmış potansiyeller(UP) ve polisomnografidir(uyku ve uyku ile ilişkili solunum, hareket kayıtlaması).
Beyin tümörleri ışık çakması gibi görme sorunlarına neden olabilir. Bunun nedeni tümörün kendisi olabileceği gibi tümör tedavilerinin bir yan etkisi olarak da meydana gelebilir. Tümör tedavisinde kullanılan radyasyonlar ya da tümörü çıkarmak için uygulanan ameliyattan sonra da bu semptomun yaşanması olasıdır.
Bu kanama ile beyin iç basıncındaki ani artış, görme işleminden sorumlu olan sinir yollarına zarar vererek görme alanlarını etkiler. Bu etkilenim ile birlikte görme kusurları gelişebilir. Hemorajik İnme sonucu oluşan görme bozuklukları, İskemik İnme den daha ciddi görme bozukluklarına sebep olmaktadır.
Nörolojik göz kayması, kısaca gözlerin aynı hizada olmayıp başka yönlere bakmasıdır. Senkronik göz hareketlerinde paralelliğin bozulması durumu olarak da tanımlanabilir.
Beyin tümörünün en karakteristik belirtisi baş ağrısıdır. Nöbetler (kasılma ve bayılma), düşünme, konuşma veya kelime bulmada zorluk, felç, denge kaybı ve baş dönmesi, duyma ve görme bozukluğu, hafıza kaybı ve açıklanamayan mide bulantısı semptomları yaşanıyorsa beyin tümörünü işaret eder.
Uzun süreli ve şiddetli baş ağrıları, bulantı-kusma atakları, epileptik (sara) nöbetler, ani ya da yavaş gelişen görme-işitme kaybı gibi durumlar beyin tümörünün ilk belirtileri arasında yer alıyor. Belirtilerin dikkate alınması ve zamanında bir uzmana başvurulması hastalığın tedavisi açısından büyük önem taşıyor.
Göz beyazında (sklera) kızarıklık, göz kapaklarına ağrısız şişlik, iyileşmeyen yaralar, gözün renkli kısmı olan iris tabakasında renk farklılıkları, göz bebeğinin yapısının bozulması, görme kaybı gibi belirtiler izlenebilir.
Kafatası içinde yerleşen tümörler basınç artışına bağlı olarak, belirgin belirtiler gösterebilirler. Beyin tümörlerinin en önemli belirtileri; şiddetli baş ağrısı, bulantı ve kusmadır. Dünya nüfusu yaşlandıkça beyin tümörlerinin görülme oranı artıyor.
Özellikle orbita ve göz tümörleri, hastaların yaşamını tehdit eden en önemli hastalıklardandır. Olası bir göz tümörü olması durumunda, bu alanda uzman bir doktor tarafından doğru teşhis konulmalı ve ayırıcı ve doğru tanı konulması için doğru tedavi yaklaşımları uygulanmalıdır.
Baş Ağrısı: Tümörün büyüyerek kafa içi basıncını artırması ile birlikte ilk oluşan belirti, baş ağrısıdır. Beyin tümörüne bağlı olarak oluşan baş ağrısı şikayeti son derece şiddetlidir ve kişi ağrı kesici ilaç kullanmasına rağmen baş ağrısı azalmaz. Beyin tümörü büyüdükçe ağrının sıklığı ve şiddeti artar.
Beyin ve sinir hastalıkları olarak da bilinen nöroloji bölümünün ilgilendiği hastalıkların bir kısmı şu şekildedir: Baş ağrısı tipleri (Migren, gerilim tipi baş ağrısı, küme baş ağrısı vb.) Baş dönmesi (Vertigo vb.) Unutkanlık ve unutkanlığa neden olan rahatsızlıklar (Demans, Alzheimer vb.)
Stres birçok hastalığın açığa çıkmasında önemli bir paya sahipken, göz sağlığını da olumsuz yönde etkiliyor. Genellikle stres altındayken meydana gelen retinada sıvı birikmesi olayı, görme kaybına kadar gidebiliyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri