Çoğunlukla koyu kahverengi renkte ve kendine has bir kokuya sahip olan propolis, arı poleninden farklı ve çok daha zengin bir içeriğe sahiptir. Tarih boyunca insanlar tarafından farklı enfeksiyonların tedavisinde ilaç olarak tüketilen bu ürün üzerine günümüzde pek çok çalışma yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir.
Propolis aslında arıların tıpkı bal, arı sütü gibi kendi ürettiği bir doğal reçinedir. Propolisin yapısı ve içerisindeki maddeler arının bulunduğu iklim, mevsim ve bitki kaynağı gibi faktörlere bağlı olarak farklılık gösterebilir.
Propolisin yapısında birçok bileşik bulunur. Ona en önemli özelliklerinden biri olan antimikrobiyal aktiviteyi flavonoidler, aromatik asitler ve esterlerinin sağladığı düşünülmektedir. Ham halinin bozulması söz konusu değildir. Yapısı itibariyle herhangi bir bakteri,mantarvs oluşamaz ve üreyemez.
Kullanımı çok eskilere dayanan propolis ile bal arasındaki önemli farklardan biri balın tatlı, saf propolisin ise acı olmasıdır. Genelde her iki maddeyi de arı ürettiği için konu hakkında bilgi sahibi olmak isteyen kişiler “arı sütü polen propolis” diye araştırır.
Bu ürünlerin kaliteleri test ve analiz edilmeden, içerik analizleri, etkinlik analizleri, toksit olup olmadığına dair analizler yapılmadan asla ama asla bu ürünleri kullanmamak gerekiyor. Bu ürünleri almak istediklerin de ki piyasada çok fazla çok çeşitli ürünler var, ürünleri vatandaşlar incelemeli.
İlgili 38 soru bulundu
Alper Şener, şöyle konuştu: "Piyasada yüzde 5 ila yüzde 17 arasında farklı yoğunluk içeren ve farklı propolis ekstraktı olan ürünler var. Yüzde 10'un üzerinde yoğunluk içeren propolisler, kullanım açısından olumlu katkı yapacaktır.
Özellikle de kalp rahatsızlığı bulunan, alerjik astımı bulunan, nefes darlığı veya koah gibi rahatsızlıkları olan kişilerin propolis kullanmaması gerekmektedir. Solunum rahatsızlıklarına karşı iyi gelse bile kullanılan ilaçlar ile komplikasyon oluşturabilmektedir.
Lösemi Tedavisine Yardımcı Olabilir
Lösemi üzerine yapılan bir araştırmada propolisin histiyositik lenfoma hücrelerine etkileri incelenir ve propolisin lenfoma hücrelerinin gelişmesini engellediği belirlenmiştir.
PROPOLİS HER GÜN KULLANILIR MI? Bir arı mucizesi olan propolis, antibiyotik özellik göstermektedir. İnsan vücudu için oldukça sağlıklı olan propolis günde en fazla 3 kez kullanılmalıdır. Propolisin fazla kullanımı vücutta yan etkilere sebep olabilmektedir.
Uzun süre kullanmayacaksanız buzdolabının kapağında saklayabilirsiniz. Bal propolis karışımını oda sıcaklığında ışık görmeyen yerde saklayınız.
Kuru ve serin ortamda saklanabilir.
Oda Sıcaklığında Muhafaza Ediniz. Propolis oda sıcaklığında 18 ay boyunca besin değerini ve özelliklerini korur.
Propolis, çam, meşe, huş, okaliptüs, kavak, kestane vb. ağaçlar ve bazı otsu bitkilerin tomurcuk, yaprak ve benzeri kısımlarından arılar tarafından toplanan ve mumla karıştırılarak kovan içerisinde bir çok amaca yönelik olarak kullanılan zamk gibi yapışkan, reçinemsi kokulu ve rengi koyu sarıdan kahverengiye kadar ...
Propolis sperm kalitesini artırır.
Propolis ile ilgili merak edilen bir soru ise propolis cinsel gücü artırır mı sorusudur? İçeriğinde yer alan antioksidan bileşenler ve flavonoidler cinsel performansı artırıcı özellik gösterir.
Doğru tüketimi özüt (ekstrakt)yani damla halindendedir. Propolisin özütlenmesi yani ham halden damla haline getirilmesi işlemi çok önemlidir. Zira bu işlem doğru yapılmaz ise propolisin faydasından bahsetmek mümkün değildir.
Magnezyum, kalsiyum, iyot, potasyum, sodyum, çinko ve demir minerallerinin oldukça iyi kaynağıdır. Propolisin bu bilinen sağlığa olumlu etkilerinin dışında vücudun hayati fonksiyonlarımızın düzenlenmesinde görevi olan karaciğeri koruyucu etki göstermesidir.
Bu yüzden ölçülü tüketmek oldukça önemlidir. Gün içerisinde yarım çay kaşığı sıvı olarak propolis tüketmek vücut için yeterli olacaktır. Fazla tüketimde mide ve karaciğer ağrısı görülebilir.
Erken araştırmalar, vajinal olarak 7 gün boyunca %5 propolis solüsyonu uygulamanın, vajinal şişmesi olan kişilerde semptomları azaltabileceğini ve yaşam kalitesini iyileştirebileceğini düşündürmektedir.
Aç veya tok karna kullanılabilir fakat 11 yaşından küçük olan çocukların kullanması uygun görülmez.
Özellikle burun akıntısı, burun tıkanıklığı gibi alerjiye bağlı reaksiyonları azaltmada önemli görevi bulunuyor. Ayrıca propolis solunum yolu hastalıklarını iyileştirmede olumlu sonuç veriyor. Yapılan çalışmalar propolisin özellikle astımın şiddetini azaltmada destekleyici yönünün olduğunu göstermektedir.
Propolis kovandan çıktığı ham haliyle tüketilebilir özellikte değildir. Kovanda balmumu ile karışık halde, oldukça sert bir üründür. Bu haliyle vücudumuz propolisi yalnızca %2 oranında sindirebilmektedir. Dolayısıyla propolisin biyoyararlılığını arttırmak ve insan tüketimine uygun hale getirmek gereklidir.
En çok merak ettiğimiz konulardan biri 'Propolis cildi gençleştirir mi? ' Evet, propolisi düzenli kullanmak cildin elastik yapısını korur ve ciltte meydana gelen kırışıkların azalmasına yardımcı olur. Propolisin içeriğindeki kolajenler, cildin kolajen seviyesini arttırarak cildin gençleşmesini ve sıkılaşmasını sağlar.
Propolisi yüksek dozda kullanmaktan kaçınmalısınız. Aksi halde midede yanma meydana gelebilir. Kimi kişilerde bulunan bal alerjisi propolis kullanımı için de risk taşır. Uzun süreli kullanılırsa alerji durumu meydana gelir.
Propolisin çeşitli arı kaynaklı ürünler ile karışık biçimleri piyasada yer almaktadır. Bu haldeki ürünlerin ise direkt ya da farklı besinler ile karıştırılarak günde 1 tatlı kaşığı biçiminde tüketilmesi tavsiye edilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri