Değindiğimiz gibi Ferit Edgü Türk Yazını'nda yalnızca Varoluşçu anlayışın değil aynı zamanda küçürek öykü türünün de en önemli temsilcilerinden biridir.
[i] Ferit Edgü (1936- ) 1950 kuşağı yazarlarındandır. Minimal öykünün önemli temsilcilerindendir. Varoluşçuluk ve gerçeküstücülükten etkilenmiştir. Özellikle ilk dönem öykülerine karamsar bir hava hâkimdir.
Ferit Edgü'nün metninde, düşte yaşanmış tek bir olay üç bakış açısıyla verilmektedir. Kapsayan anlatı (birinci oluntu), anlatıcının kendisini düşünde bir kuş olarak görmesiyle başlar. Burada anlatılan, anlatıcının düşünde gördüğü bir Page 2 64 Dilan SARIOĞLU av sahnesidir.
Edgü'nün minimalist yapısıyla umutsuzluk, sıkıntı, var olmak ya da hiçlik gibi meseleler üzerine yoğunlaşan anlatıları, yazmak eylemi, yaşamayı ve yazmayı denemek, susmak ya da anlatmak arasında gidip gelen edebi ve varoluşsal sorularını okurla paylaşır.
İlgili 15 soru bulundu
1950 kuşağı sanatçılarından olan ve sanatın hemen her türüyle ilgilenen Ferit Edgü'nün; şiir, öykü, roman, oyun, deneme, biyografi, eleştiri, aforizma ve çeviri kitapları ile resim/sanat tarihi eleştirmenliğine yönelik eserleri vardır. Bunlar içerisinde daha çok öykücülüğü ile tanındı.
Üçüncü bölümde ise Edgü'nün edebi hayatında temel nokta olarak gördüğü varoluşçuluk akımı çerçevesinde çalışmanın temelini oluşturan yabancılaşma kavramı ele alındı. Daha sonra bu konu üzerinde yerli ve yabancı bazı yazarların yabancılaşmaya bakışına yer verildi.
Ferit Edgü, 1936'da İstanbul'da doğdu. İYstanbul Güzel Sanatlar Akademisi Resim Bölümü'nde başladığı öğrenimini Paris'te sürdürdü. 1976-1990 yılları arasında, kurucusu olduğu Ada Yayınları'nda, çağdaş Türk ve dünya yazarlarının, şairlerinin yapıtlarını yayınladı. Edebiyatın çeşitli alanlarında ürünler verdi.
Modern dünyayı çok iyi tanıyan, Modern Türk Edebiyatına kendine has yöntem ve üslubu ile yeni bir hikâyecilik anlayışı getiren Mustafa Kutlu; İslam'ın tasavvuf anlayışını benimsemiş, tasavvuf tarihine de ilmine de vâkıf bir yazardır.
Türk edebiyatında küçürek öykünün öne çıkan yazarlarından biri Ferit Edgü'dür.
Ancak öykü kişisi teknesine musallat olan leşle ve denizde çıkan fırtınalarla mücadele etmek zorunda kalır. Öykünün metaforik bir anlatımla yazıldığı ve imgesel bir dile sahip olduğu görülmektedir. Bu anlatım tarzı ve imgesel dil, öykünün değişik açılardan yorumlanmasını mümkün kılar.
Ferit Edgü 24 Şubat 1936 yılında İstanbul'da doğmuş, şiir, roman, öykü, deneme, oyun, eleştiri, biyografi ve aforizma alanlarında eserler yazmış bir yazardır. Kendisi 1950 kuşağı yazarı olarak kabul edilir. Türk edebiyatında minimal öykünün temsilciliğini yapmıştır.
Araştırmacılar edgü kelimesini, daima iyi kavramını karşılamak üzere kullanılan sıfat işlevli bir kelime olarak değerlendirmişlerdir. Bu çalışmada, tarihî Türkçe metinlerde edgü kelimesinin “pek, çok” anlamlarıyla zarf işlevinde de kullanıldığı üzerinde durulacaktır. Anahtar kelimeler: edgü, pek, çok, zarf, pekiştirme.
Eserlerinde ger- çekçi anlayışı benimseyen, kendi gerçeğiyle toplumun gerçeklerini bir araya getirerek farklı bir üslup yaratan Necati Tosuner, özellikle 70'li yıllarda öykücülüğün gelişiminde önemli rol oynamıştır. İki Gün adlı öyküsüyle 1970 TRT Sanat Ödülleri Öykü Başarı Ödülü'nü, Sancı..
Selçuk Baran içinde bulunduğu dönemin koşulları ve şahsî yaşamının getirmiş olduğu birtakım olumsuzlukların etkisiyle varoluşçu felsefenin başat özelliklerini kahramanlarına yansıtmış bir yazardır.
Ferit Edgü'nün, 1979'da Sait Faik Hikâye Armağanı'na değer görülen Bir Gemide'si, 1960'lar ve 1970'lerin başında kaleme alınmış sekiz öyküden oluşuyor.
Ferit Edgü'nün “Gece Bekçisi” adlı öyküsünde Özne, dünyaya atılan bir varlık olarak yurtsuzluğunu hisseder ve hiçbir yere/şeye tutunamayarak hayattan bunalır.
Bu makalede Bir Gemide** öykü kitabı bağlamında Ferit Edgü'de gerçekliğin algılanması ve sunuluşu tartışılacaktır. Kaçkınlar (1959), Bozgun (1962) ve Av (1967) kitaplarından sonra yayımlanan ve ilk basımı 1978 yılında gerçekleştirilen kitap, 1962-1976 yılları arasında yazılmış sekiz öyküyü içine almaktadır.
Av Ferit Edgü | Can Yayınları
Maviciler ya da Mavi Akımı, 1 Kasım 1952'de yayımlanmaya başlanan "Mavi" adlı derginin etrafında Attilâ İlhan öncülüğünde toplanan edebi topluluktur. Bu topluluk Garip Akımı'na karşı çıkıp şairâne bir sanat anlayışını savunmuşlardır. Şiirin basit olmasını değil zengin ve kapalı bir anlatımının olmasını savundular.
Orhan Duru, bu kuşak içinde öykülerindeki gerçeküstücü yönelimleriyle en dikkat çeken öykücü olur.
Mavi akımına mensup şairler de Garip akımıyla birlikte yükselişe geçmiş bu duru ve yalın şiir türüne karşı, kendi süslü, derin, betimlemelerle bezenmiş, sanat yönüne ağırlık verilmiş elit şiirlerini korumak istiyorlardı.
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri