Evlatlık olan kişi, kendisini evlat edinen kişiden miras hakkına sahip olabilmektedir. Ancak bu kişiler kendilerini evlat edinen kişiden daha önce vefat etmesi durumlarında hak sahibi olamazlar. Evlatlığın mirasçısı Türk Kanununa göre olmamaktadır.
“Evlatlık ve altsoyu, evlat edinene kan hısımı gibi mirasçı olurlar. Evlatlığın kendi ailesindeki mirasçılığı da devam eder. Evlat edinen ve hısımları, evlatlığa mirasçı olmazlar.”
Anılan hüküm gereği evlatlık (ve evlatlığın altsoyu), evlat edinenin altsoyuna dahil olup birinci zümre mirasçısı olarak mirasta hak sahibi olacaktır. Bu bağlamda evlatlık (ve altsoyu) da saklı paylı mirasçıdır.
Türk hukukunda, kaynak kanun olan İsviçre Medeni Kanunu'ndan farklı olarak, sınırlı evlat edinme rejiminin kabul edilmiş olması nedeniyle, biyolojik anne ve baba ile bağlantı sürmekte ve biyolojik aile evlat edinilene mirasçı olabilmektedir.
Evlatlık ve altsoyu, evlat edinene kan hısmı yani onun gerçek evladıymış gibi mirasçı olurlar. Bu mirasçılık, gerçek evladın mirasçılığından farklı değildir. Yani evlatlık, miras bırakanın altsoyu ile aynı hak ve yetkilere sahip olur.
İlgili 24 soru bulundu
Evlatlık ve alt soyunun mirasçılığı sınırlıdır. Çünkü, evlatlık ve alt soyu yalnız evlat edinenin mirasçısı olabilirler, onun husımlarının kanuni mirasçısı olamazlar (55).
Üvey Çocuğun Miras Hakkı
Eşlerin önceki evliliklerinden olan çocukları, sonradan evlendikleri eşin mirasçısı olmaz. Yani üvey anne veya üvey babadan üvey çocuğa doğrudan miras geçmez. Üvey anne veya babadan ilk evlilikteki çocuğa miras geçmesi için önce eşin ölerek sağ kalan eşe miras bırakması gerekir.
Üvey çocuğa kalmayacak olan mirasın kime kalacağı da yasalarla belirleniyor. Burada üvey annenin vefatı sonrasında eşinin hayatta olup olmadığına bakılır. Eş hayattaysa mirasının bir kısmı eşe kalacaktır. Eş hayatta değilse o zaman mirasın tamamı üvey annenin alt soyu olmadığı için anne ve babasına kalır.
Çocuğu olmayan eş; Mirasbırakanın anne-babası ve onların çocukları ile birlikte mirasçı kalırsa, mirasın yarısı eşin, diğer yarısı öbür mirasçılara kalır. Mirasbırakanın nine-dedesi ve onların çocukları ile birlikte mirasçı kalırsa, mirasın dörtte üçü eşin, diğer kısmı öbür mirasçılara kalır.
Medeni Kanun kapsamında yer alan esaslara göre, miras bırakanın birinci derece mirasçıları, onun altsoyu olmaktadır. Çocuklar eşit olarak mirasçı oluyor. Dededen toruna doğrudan miras kalmıyor, ancak dedenin kendi altsoyunun kendisinden önce vefat etmesi halinde çocuğunun hakkı torunlara geçiyor.
Evlatlığın mirasçısı Türk Kanununa göre olmamaktadır. Yani bu durum tek taraflıdır. Evlat edinen kişi kendisini evlat eden kişiden hak talep edebilir ancak kendisinin vefatı durumunda hak veremezler. Bu durumda evlat sahibi olan kişilerin kan bağından olan kişiler de bu durumda hak sahibi olamazlar.
iyi çalışmalar ; yeni doğan çocuğunu evlatlık vermek isteyen anne ; evlatlık verdikten sonra çocuğun kendi nüfus kaydında görünmesini istemiyor.
Evlat edinen ile evlatlık arasında asgari olarak 18 yaş farkının bulunması şarttır.
Murisin altsoyu sıfatını haiz bulunan torun miras hakkından kaynaklanan her türlü davayı açmaya yetkilidir. Ancak torunun altsoy sıfatıyla yasal mirasçı olması için üst kolda sağ birinin olmaması şarttır. Dolayısıyla, murisin sağ çocuğu bulunuyorsa torunu miras davası açamaz.
Medeni kanunumuza göre evli olmayan ve çocuğu bulunmayan murisin mirasının ana ve babasına geçeceğini hüküm altına almıştır. Söz konusu maddeye göre: “Altsoyu bulunmayan mirasbırakanın mirasçıları, ana ve babasıdır. Bunlar eşit olarak mirasçıdırlar.
Saklı pay, bir kişinin hak ettiği mirastan alması gereken asgari pay oranıdır. Saklı pay kanunun belirlediği orandır. Saklı pay oranının altında miras payı alması halinde kişinin saklı payı ihlal edilmiş sayılır. İhlal edilen miras saklı payı için mirasçı tenkis davası açmalıdır.
3. Derece(Zümre) Mirasçılar Kimlerdir? Miras bırakanın 3. Derece mirasçıları büyük ana ve büyük babasıdır. Miras bırakanın, alt soyunun, ana ve babasının alt soy bırakmaksızın miras bırakandan önce ölmeleri halinde, mirasçılar, büyük ana ve büyük baba olacaktır.
Ölüm durumunda miras paylaşımı Her zümre içinde ,miras bırakana daha yakın olan akraba ,bu akrabanın soyundan daha uzak olanları devre dışı bırakır. Örneğin miras bırakanın birinci zümre akrabaları çocukları ve torunlarıdır. Ancak miras bırakan öldüğünde çocukları hayatta ise torunlar mirastan pay alamazlar.
Zümre başları mirasçı sıfatına sahip olduğu müddetçe mirası onların altsoyuna geçiremeyeceğiz. Yani örnekte; teyze, dayı, hala, amca mirasçı olamayacak.
Kocası Ölen Kadın Kayınpederinden Miras Alır Mı? Kayınpeder öldüğünde oğlu mirasçısı olur. Eğer koca babasından önce ölmüşse, kayınpeder öldüğünde geline miras kalmaz. Kocası kayınpederden sonra ölmüşse, kocası ölen kadın kayınpederinin mirasını dolaylı olarak alır.
Ölen kişinin kardeşlerinin, annesinin ve babasının da hayatta olmaması durumunda miras yeğenlere kalır. Ölen kişinin hayatta hiçbir akrabasının bulunmaması durumunda ise miras devlet hazinesine aktarılır.
Kural olarak eşlerden biri vefat ettiğinde sağ kalan eş, diğer eşin yasal mirasçısı olacaktır. Aynı şekilde, evlilik birliği içerisinde açılmış olan bir boşanma davası henüz kesinleşmeden bir eşin vefat etmesi durumunda da diğer eş mirasçı olarak kabul edilir.
Çocuğu olmayan kişinin anne ve babası ile nene dedesi sağ değilse mirasın yarısı sağ kalan eşe diğer yarısı da kardeşlere ( ölen kardeş varsa onun çocuklarına yani yeğenlere ) kalır.
Üvey kardeşler kişinin mirasçıları olamazlar. Örneğin miras bırakandan önce olan anne ve babanın alt soyu yoksa bütün miras sağ kalan anne ve babaya kalır.
Öz olan çocuklara miras düşer, üvey çocuklar mirastan pay alamaz. Üvey çocukla üvey anne veya baba arasında nafaka ve miras hükümleri cereyan etmez.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri