Kişi evinin bahçesine mezarlık yapabilir mi? Ancak Umumi Hıfzıssıhha Kanunun 211. maddesi ve mezarlıklarla ilgili bir düzenlemeden dolayı bahçeye ölü defnetmek yasak.
Yeni uygulamayla birlikte artık herkes istediği yere cenaze defni yapamayacak ve özel mülkiyet alanları mezarlık olarak kullanılamayacak (Örneğin fındık bahçesi, tarla, orman gibi). Defin yapılacak olan yerlerin tapusunda ise “Mezarlık Vasfı” taşıyacak olması gerekiyor.
Günümüzde bazı kimseler mezar yerlerini önceden satın alıyorlar. Bunun dinimizce bir sakıncası var mıdır? Mezar için yer satın almakta bir sakıncadan söz edilmemiştir. Hattâ özellikle ölüm olaylarında mezar yeri bulma zorluğu söz konusu olabilecek yerlerde bunun câiz olacağı açıktır.
Cenazenin daha önce ölmüş bir yakının üstüne defin edilmesi için ilk gömü tarihinden itibaren en az 5 (Beş) yıl geçmiş olması şartı aranır. Üste gömü yapılacak olan kabrin başında mutlaka okunabilir bir baştaşı olmalı ve müdüriyet kayıtları ile baştaşındaki bilgilerin birbirini doğrulaması gereklidir.
Mezar yerleri satın almak isterseniz ilk olarak mezarlığın bağlı olduğu ilçede bulunan mezarlıklar müdürlüğüne gidilmelidir. Vefat eden kişinin yakını olarak eş, çocukları, annesi, babası ya da kardeşleri kimlikleri ile bu müdürlüğe giderek mezar yeri kullanım belgesi alır.
İlgili 44 soru bulundu
Yapılan mezarın çökmemesi için de cenaze defnedildikten en az bir yıl sonra mezarın yapılması gerekmektedir. Mezar erken yapıldığı takdirde mezarda çökme yaşanabilir. Sadece mezar taşı koymada ise bir maruzat yoktur” diye konuştu.
Defnedilen kişinin kesinlikle yakını olmaması durumunda; 5 yıl içinde mezar tapusu devlet tarafından kontrol edilmektedir.
Değerli kardeşimiz, Bir kabre birden fazla ölü koymak mekruhtur. Ancak salgın hastalık, savaş, deprem, sel felâketi gibi durumlarda, ölü sayısı fazla olur da her biri için ayrı bir kabir hazırlamak güçleşirse, o takdirde iki üç kişiyi bir kabre defnetmekte kerahet yoktur.
Bir Çocuğun Annesiyle Aynı Mezara Konulmasının Hükmü
NŞA da bir kabre zaruret olmaksızın yalnızca bir insanın gömülmesi esastır. İkisi aynı anda ölmediyse kabrin üzerine önce ölen cesedin fena bulmasına yetecek bir vakit geçtikten sonra kemik kırmadan ve ölüye eziyet etmeden yeni ölen birisinin gömülmesi caizdir.
İmam Nevevî -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir: "Zaruret olmadan iki erkeğin veya iki kadının bir kabirde defnedilmesi câiz değildir.
Mezar takımını geçen sene bin 200 ile bin 500 TL arasında alıyorduk. Şimdi ise 3 bin TL'ye alıyoruz. Mezarın müşteriye teslim fiyatı en düşük 7 bin TL. En yüksek fiyatlı mermer fiyatı ise 80 bin TL'ye kadar çıkıyor.
Kabir yanına gelince, önce selam verilir. Kabrin sağ yanına, yani kıble tarafına, ayak ucuna yakın durur. Tanıdığı gibi, şeklini, suretini hatırına getirir. Euzü ve besmele ile bir Fatiha ve 11 İhlas okur.
Azaları tam teşekkül etmemiş düşükler ise, yıkanmaz. Bir beze sarılıp isimsiz olarak gömülürler. Cenaze namazı da kılınmaz. Yıkanması vâcib olan ölüler üzerine cenaze namazı kılmak da vâcibdir.
Ölü, ruhun cesedinden ayrılmasından sonra öldüğünü anlamaktadır. Nitekim hadislerden de anlaşıldığı gibi, ruhun cesedden ayrılması ile nimet ve azap başlamaktadır.
2–3 gün: Karın derisinde renk değişikliği görünür. Gaz nedeniyle karın şişmeye başlar. 3–4 gün: Renk yayılır ve renksiz damarlar görünür hale gelir. 5–6 gün: Karın belirgin şekilde şişer ve deride kabarcıklar gözlenir.
Şu halde üç mezhebe göre bir koca karısının cenazesini yıkayabiliyorsa, onun na'şını mezara da indirebilir. Bunu engelleyen dini bir yasak yoktur.
Normal şartlarda bir kabre, yalnız bir cenaze defnedilir. Zaruret hâlinde bir kabre birden çok cenaze konulabilir. Nitekim Hz. Peygamber Uhud şehitleri için böyle bir uygulama yapmıştır.
Çok katlı mezar yapılması dinen uygun mudur? Yer darlığı ve ekonomik zaruretler nedeniyle, bölümleri birbirinden beton kapak ve ayrıca toprak tabakayla ayrılmış katlı mezarlar yapılmasında ve bunlara cenaze defnedilmesinde dînen bir sakınca yoktur.
Cenazeler; ilgili şefliklerce görevlendirilecek personel tarafından bulunduğu yerden, başkanlığımıza bağlı en yakın gasilhaneye nakil edilir ve orada dini vecibelere uygun olarak ÜCRETSİZ olarak cenaze defin hizmetleri (nakil, gasil, kefenleme, defin) yapılır.
Normal şartlarda bir kabre, yalnız bir cenaze defnedilir. Önce defnedilmiş olan cenaze, tamamen çürüyüp toprak hâline gelmedikçe, bir zaruret olmaksızın kabrin açılması ve bu kabre ikinci bir cenazenin defni câiz değildir. Cenaze çürüyüp toprak hâline geldikten sonra ise aynı kabre başka bir cenaze defnedilebilir.
Çünkü kişinin öldükten sonra cesedinin akıbetini tayin etmesi, cenaze merasimi ile ilgili istekleri kişilik haklarına ilişkindir27. Bu sebeple, kişinin ölümünden sonra bile bu isteklerinin karşılanması gerekir. Bu istekler, miras hukuku alanına ait olmayıp, kişiler hukukuna aittir.
1 - Vakfa ait tapulu tapusuz umumi mezarlıklardır ki bütün hukuk ve vecaibi belediyeye intikal etmiştir. Bu vakıf mezarlıklara ait ne kadar mevkuf varidat ve akarat ve tenmiyesi meşrut nukut var ise belediyeye aittir.
Mezar inşaat ruhsatını çıkartmak için ilk olarak mezarın tapusunu (mezar yeri kullanma belgesi) satın almanız gereklidir.
Asri mezarlık, ölen kimsenin dinine bakılmaksızın herkesin gömülebildiği ve hatta kimsesiz ve şehitlerin de yer aldığı garipler bölümüne sahip mezarlıklara denir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri