el cevab: Erkek öldüğünde kadın iddet bekler. Nikah var hükmündedir. Kadın öldüğünde nikah akdi biter.
Asıl olan; -eğer varsa- ölen kadını, mahremlerinin kabre indirmesidir. İbn-i Kudâme bu konuda şöyle demiştir: “Ölen kadını kabrine koymaya en lâyık olan erkeğin, kadının mahremleri olduğu konusunda ilim ehli arasında hiçbir görüş ayrılığı yoktur.
Nikah, erkeğin eşine "boş ol" kelimesini kullanmasıyla, eşlerden birinin dinden çıkmasıyla ve mahkeme yoluyla boşanmakla düşer. Kurana göre boşanma usulünün ifade edildiği Talak Suresinde Allah (c.c) şöyle buyurmaktadır: “Ey Nebî! Kadınları boşayacağınızda onları iddetlerini gözeterek boşayın ve iddeti de siz sayın.
Eşlerin üç ay veya daha fazla ayrı durmaları caizdir ve nikaha zarar vermez. Ancak altı aydan fazla ayrı durmamaları tavsiye edilmiştir.
Evlilik, boşanma, ölüm ya da evliliğin iptali gibi bir sebeple sona erdiğinde erkek istediği zaman evlenebilecekken kadın için 300 günlük zorunlu bekleme süresi vardır. Bekleme süresi (iddet müddeti) nesep gibi önemli bir konuda karışıklıklar yaşanmasını önlemek için konulmuştur.
İlgili 16 soru bulundu
2476- Kocası ölen kadın, hamile değilse kameri aylarından dört ay on gün iddet beklemelidir. Yani başkasıyla evlenmemelidir.
Birinci ve ikinci boşa(n)ma sonrasında eşlerin yeniden bir araya gelme imkânı vardır (el-Bakara 2/229). Kişi ric'i talak ile boşadığı eşine, iddet süresi içinde nikâha gerek kalmadan, iddet süresi bitmiş ise yeni bir nikâh akdi ile dönebilir.
Erkeğin eşine boş ol, seni boşadım, seni terk ettim gibi ifadeler kullanması nikahı bozar. Erkeğin 3 kez eşine "boş ol" demesi durumunda nikah düştüğü gibi nikahın geri dönüşü de yoktur. Erkeğin eşine, "babanın evine git, defol evimden git ya da cehenneme git" gibi ifadeler kullanması nikahı düşürür.
Adam birkaç defa irtidad eder (dindin çıkar) sonra yine dine döner ve her defasında nikâhını tazelerse, karısı kendisine helâl sayılır. Bu dört defa bile tekrar etse, kadının ikinci bir kocaya varması şartı söz konusu değildir. (Celal Yıldırım, Kaynaklarıla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 2/518-519.)
'Boşsun, boş ol, boşadım, karım boştur'
“Türkçede geniş zaman için kullanılan 'Boşarım' sözü bu nitelikte olmayıp boşama tehdidi anlamına gelir. Dolayısıyla bu sözle boşama meydana gelmez.
Hala, teyze gibi evlenilmesi haram olan kadınlara mahrem denir. Namahrem, yabancı, nikah düşen demektir. Evlenilmesi haram olmayanlar, başkalarının hanımları ve bütün yabancı kadınlar namahremdir. Bir erkeğin hanımı, onun mahremi olmadığı gibi, namahremi de değildir.
Def ol git demekle nikah bozulmaz. Eğer niyeti boşamak ise, yani artık senden ayrıldım, boş ol anlamında ise, o zaman bir talak-ı bain olur. İddet müddeti geçtikten sonra nikah etmek gerekir.
"Zina büyük günahlardan olmakla beraber eşlerden birinin zina etmesi, bu fiili helal görmedikçe nikâhlarına zarar vermez. Baldızla yapılan zinanın nikâhı sona erdirmemesi, baldızla olan evlenme yasağının ebedi değil geçici olmasından kaynaklanmaktadır."
Eşi vefat edince karı-kocalık helal olmadığına göre, onu yıkaması da helal olmaması gerekir. Zira bu yıkama helal olsaydı, o kadına bakmasının helal olmasıyla sabit olurdu ki bu Hz. Peygamber (asm)'in, "Zevcenden başka diğer kadınlardan gözünü yum." hadisinden dolayı batıldır.
Ayetin Tefsiri. Fıkıhta kadının 4 ay boyunca eğer kocası öldü ise evinden dışarı gündüz çıkıp gece çıkamayacağı, eğer boşanma iddetinde ise gece-gündüz çıkamayacağı söylenmektedir.
Dolayısıyla bir kadın veya erkeğin, vefat eden eşinin yüzüne bakmasında dinen herhangi bir sakınca yoktur (bkz. İbn Mâce, Cenâiz, 9; Beyhakî, es-Sünenü'l-Kübrâ, III, 398).
İslam dini her ne kadar boşanmaya karşı olsa da bazı durumlarda boşanmaya izin veriyor. İmam nikahlı bir çiftin boşanabilmesi için erkeğin üç defa "boş ol" demesi yeterlidir. Bunun dışında eşlerden birinin din değiştirmesi, resmi boşanmanın gerçekleşmesi durumunda da imam nikahı bozulmuş olur.
Kadın istediği zaman, kendini boşayabilir. Kendisine boşanmak hakkı verilen kadın, kocasına (Seni boşadım) derse, boşanma işi gerçekleşmez. (Kendimi boşadım) demesi lazımdır. Nikah yapılırken kadın, (Ne vakit istersem, kendimi senden boşamak üzere...)
Bunlar birinci olarak: istihza; yani dinin esaslarından birini alaya almak; ikinci olarak istihfaf; yani inanılması gereken dinin asılları denilen prensipleri küçümsemek, hafife almak. Üçüncü olarak da İslam'ın emirlerini açıkça inkâr etmek veya dinen mukaddes olan şeylere küfretmek şeklinde sıralanabilir” dedi.
Mahkeme yoluyla boşanan eşler, dinî hükümlere göre bir bâin talâkla boşanmış olurlar.
İslâm'a göre evli çiftler arasında üç bağ vardır. Buna göre koca, eşini en fazla iki defa boşamışsa onunla evliliğini sürdürebilir. Üçüncü kez boşamakla aralarındaki evlilik bağı tamamıyla ortadan kalkmış olur.
İslam hukukunda boşanma hakkı
Evlenme sırasında koca isterse kadına istediği zaman boşanabilmek hakkını verebilir. Bu hak kadına sonradan da verilebilir.
Boşandıktan Sonra Aynı Kişi ile Tekrar Evlenme Süresi için belirli bir sınırlama bulunmamaktadır. Eşler boşanmanın hemen ardından tekrar evlenebilir. Bunun yanında kadın ayrıldığı eşinin dışında biri ile evlenecekse yasal süreyi beklemesi gerekir.
Nikah bir defa kıyılır ve talak vuku bulmadıkça bir daha bozulmaz. Bu bakımdan nikah tazeleme olayı yapılması gerekmez.
Kişinin sinir krizi geçirdiği sırada söylediği söz, yaptığı fiil geçersizdir. Bunun ölçütü o an geçtiğinde ne yaptığını hatırlamaması en büyük delildir. Akıl yoksa fiilde yoktur,cinnet anında akıl yoktur. el Cevab: Üç talakla boşama üç talaktır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri