eldiven - Nişanyan Sözlük. Türkiye Türkçesi el ve Farsça dastuvān veya dastvān دستوان “eldiven” sözcüklerinin bileşiğidir. Bu sözcük Farsça dast دست “el” ve Farsça bān بان “tutan, koruyan” sözcüklerinin bileşiğidir.
Ogretmenim etimolojik olarak kelimeye bakarsak birlesik yani Turkce “el” ve Farsca “dastuvan” ( Tutan) kelimelerinin birlesiminden olusuyor. Ama Turkiye Turkcesi icin birlesik yerine turemis isim olarak kullanmak eldiveni daha dogru olur kanaatindeyim.
sulak - Nişanyan Sözlük. Türkiye Türkçesi sula- fiilinden Türkiye Türkçesi +Uk ekiyle türetilmiştir.
Eski Türkçe ek- “(tohum) serpmek” fiilinden evrilmiştir. ol tarıġ ekdi [[tohum ekti.
İkinci örnekte de iyelik eki kullanıldığı için çanta kelimesi basit kelimeler grubunda yer alır. 2- Türemiş Kelimeler: En az bir yapım eki almış kelimelere türemiş kelimeler denir.
İlgili 35 soru bulundu
İzlemek; seyretmek manasında kullanılsa da asıl anlamı arkasından gitmek, tâkip etmek demektir. Sözcüğün kökü ayak izi ya da yara izi anlamlarına gelen iz- kökünden geliyor.
BASİT FİİLLER
Fiil kökünden sonra bir tire işareti getirilerek ifade edilir. Gel-, yaz-, oku-, sev-, kıvır-, çevir-, kavuş-... *Basit fiiller kip ve kişi eki alarak çekimli hale gelebilirler.
kahvaltı hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz. Türk kültüründe kahvaltıdan sonra kahve içme geleneği var olduğundan, kahveden önce yenen anlamına gelen kahve altı sözünden oluşmuş bir sözcüktür.
tekerlek - Nişanyan Sözlük. Eski Türkçe tegrek “çember” sözcüğü ile eş kökenlidir. Bu sözcük Eski Türkçe yazılı örneği bulunmayan *tegir- “dönmek” biçiminden Türkiye Türkçesi +(g)Ak ekiyle türetilmiştir.
Batı Türkçesinde yalnızca 'büyük kapı, kale kapısı' vs. anlamlarını aynı kökten türemiş kapıg>>kapı kelimesine bırakmıştır.
Türemiş sözcükler bir ya da daha fazla sayıda yapım eki alır. Örnekler: Susuz.
Saymak fiilinden türetilmiş olan saygı, 1932 yılında gerçekleştirilen Dil Devimi ile birlikte literatüre girdi.
Türemiş sözcükler, türetildikleri sözcüğün türüne göre ikiye ayrılır: İsimden türeyenler: İsim köklerine yapım eki getirilerek yapılan sözcüklerdir. tuz-lu, demir-ci, odun-luk, akıl-sız-lık, göz-lük-çü, vs.
eldiven - Nişanyan Sözlük. Türkiye Türkçesi el ve Farsça dastuvān veya dastvān دستوان “eldiven” sözcüklerinin bileşiğidir. Bu sözcük Farsça dast دست “el” ve Farsça bān بان “tutan, koruyan” sözcüklerinin bileşiğidir.
Örneğin ayakkabı (ayak kap+ı) sözcüğü belirtisiz ad tamlaması yoluyla oluşmuş bir birleşik sözcüktür.
Cevap: Dış etkilerden korumak için ele giyilen kumaş, deri veya kauçuktan yapılan el giysisi.
"kumsal" sözcüğü, "kum-su", "kum gibi" anlamından, "-al" ekiyle genişletilmiş ve kökanlamdan mensubiyet yüklenerek, köke bağlı sıfat gibi kullanılmış, sonra da adlaşmıştır. "kumsal" gibi, "yoksul" sözcüğü de, aynı yolla "yok-su", "yok gibi" anlamından yararlanılarak, "-ıl" ekiyle genişletilmiştir.
Kapı, dolap, masa, sandalye gibi hiçbir ek almamış isimler basit isimlerdir. Kitaplık, Görüş ve Yönetmen gibi yapım eki alan isimler ise türemiş isimlere örnek olarak gösterilebilir.
sıcak - Nişanyan Sözlük. Türkiye Türkçesi issicek veya ıssıcak “sıcak, sıcaklık” sözcüğünden evrilmiştir. Bu sözcük Türkiye Türkçesi aynı anlama gelen issi sözcüğünden Türkiye Türkçesi +çAk ekiyle türetilmiştir. Daha fazla bilgi için ısı maddesine bakınız.
Öz. Türk mutfak kültüründe biri etten, diğeri tatlı besinlerden yapılan iki tür sucuk bulunmakta ve Türkçede bu iki tür yiyeceği karşılayan iki farklı sucuk sözü kullanılmaktadır. Bunların dışında Türkiye Türkçesi ağızlarında su ve suç kelimelerinden türemiş sucuk ve suçuk- isim ve fiilleri bulunmaktadır.
Sözlükte “bir yere inmek, konmak, yerleşmek” anlamına gelen hall (halel ve hulûl) kökünden türetilmiş bir mekân ismi olan mahalle kelimesi devamlı veya geçici olarak ikamet etmek için kurulan küçük yerleşim birimlerini ifade eder.
Buna karşılık tek heceli olan demek ve yemek fiillerinde, söyleyişteki i ünlüsü yazıya da geçirilir: diyen, diyerek, diyecek, diyelim, diye; yiyen, yiyerek, yiyecek, yiyelim, yiye, yiyince, yiyip vb. Ancak deyince, deyip sözlerindeki e yazılışta korunur.
Buna göre: 1.*Ya- kökünden doğrudan doğruya türemiş isimler: yal: “Parlak, mücella, sade, çiplak, alev, aydinlik, yalin, şule” (Kadri 1945: 768).
''0 her zaman büyük düşünürdü.'' cümlesinde altı çizili sözcük ise ''büyümek'' fiiline ''-k'' fiilden isim yapma eki getirilerek türetilmiştir. Sözcüğün cümledeki görevi zarf olduğu için bu sözcük türemiş bir zarftır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri