Eğer 9 hafta ve üzerinde bir gebelik sonrasında düşük gerçekleşmişse memelerden süt gelmesi sorunu yaşayabilirsiniz. Bu üzücü ancak gebelik hormonlarından kaynaklanan bir durum olup gebelik sonlandıktan sonra görülür. Memeler gergin, şişkin ve meme ucundan süt benzeri akıntı olabilir.
Gebeliğin düşükle sonuçlanması durumunda rahim ağzı hemen kapanmaz, bir süre açık kalır ve bu da enfeksiyon riski anlamına geliyor. Düşüğün ardından cinsel ilişki yasağının ne kadar devam edeceği ise kişiden kişiye değişebilir. Bu süre 20 gün olabildiği gibi 30 gün de olabilir.
Kanama durmuştur fakat fetüs rahim içinde ölmüştür. Bu düşükten birkaç hafta sonra genellikle koyu renkli vajinal akıntı görülür.
Yoğun miktarda ve uzun süren kanama, kasık bölgesinde; şiddetli ağrı, ateş gibi şikayetler, düşükten sonra parça kalması belirtileri arasında yer alır. Bu tarz durumlarda gebelikten kalan dokuların kürtajla temizlenmesi gerekir.
Erken haftalarda bu belirtiler hiç görülmeyebilir veya hafif şekilde birkaç gün sürebilir. Gebelik haftası arttıkça özellikle kanama miktarı artar, gelen parçalar daha fazla ve fark edilir boyutta olur. Bu belirtiler genellikle bir hafta kadar devam etse de bazı durumlarda nadir de olsa 10-15 güne kadar uzayabilir.
İlgili 28 soru bulundu
Düşük sonrası kanama miktarı, hamileliğin kaçıncı haftasında bulunulduğuna ve düşüğün türüne göre kişiden kişiye değişebilir. Kanamanın başladığı andan itibaren 3 ila 5 saat içerisinde en yoğun kanama aşaması bitebilir. Lekelenme olarak belirtilen kahverengi kan ise bir veya iki hafta boyunca sürebilir.
Gebeliğin düşükle sonuçlanmasının ardından kişi, yaklaşık 20. gün civarında ovulasyon dönemine girer. Dolayısıyla düşük gerçekleştikten yaklaşık olarak 35 gün sonra kişi adet görür. Ancak gebelik haftasının fazla olması, adet kanamasının başlangıcını 60 güne kadar uzatabilir.
İnkomplet düşük ise, düşüğün tam olarak gerçekleşmemesidir. Kanama ile birlikte gebelik ile ilgili dokuların bir kısmı atılır ancak önemli bir kısmı rahim içinde kalır ve maalesef rahim içinin temizlenmesi, anatominin normale dönmesi ve kanamanın durdurulması için hastaya küretaj yapılması gerekmektedir.
Vajinal akıntı ve lekelenme yaygın görülen düşük tehlikesinin belirtileri arasında yer alır. Pembe ya da kırmızı olan bu akıntılar mukus benzeri bir yapıdadır. Kahverengi ve parlak kırmızı renkte görülen kanamalar ise düşüğün önemli belirtilerindendir.
Düşük çeşitleri nelerdir? Düşük, oluş şekli, nedeni, isteğe bağlı olup olmaması gibi çok farklı gruplara ayrılabilir. Öncelikle isteğe bağlı düşüklerden bahsedecek olursak; 10 hafta altı gebelik sonlandırılması: Ülkemizde kürtaj için yasal sınır 10 haftadır.
İlk vajinal muayenenizde, rahim ağzı açıklığı, yumuşaklığı, bebeğin doğum kanalındaki seviyesi, hangi kısmıyla geldiği değerlendirilir. Genelde, kasılmalar, düzenli, şiddetli ve ağrılı bir hal almaya 4 cm lik açılmada başlar. Düzenli kasılmalarla, rahim ağzı açılması artarak devam eder.
Rutin gebelik takibinde, gebeliğin ilk üç ayında rahim ağzı vajinal ultrason ile ölçülüyor, ayrıca basit ve ağrısız bir muayene yapılıyor. Bu tetkikler sonrası rahim ağzı 25 mm.'nin altındaysa rahim ağzı yetmezliğinden şüpheleniliyor.
Özellikle menstrüel döngünün başında veya sonunda bir miktar beyaz akıntı normaldir. Bununla birlikte, akıntıya kaşıntı eşlik ediyorsa ve yoğun, süt kesiği benzeri bir kıvam veya görünüme sahipse normal değildir ve tedavi gerektirir. Bu akıntı türü sıklıkla bir maya enfeksiyonunun belirtisi olabilir.
Evde düşükten sonra ne yapılmalı konusunda genel olarak vücudunuzu dinlendirmeli, bol sıvı tüketmeli, sağlıklı beslenmeli ve duygusal destek almalısınız. Ağrıyı hafifletmek konusunda sıcak veya soğuk kompresler, masaj, doğal ağrı kesiciler veya aromaterapi gibi yöntemleri kullanabilirsiniz.
Regl dönemleriniz 4 – 6 hafta içerisinde düzelecek ve yumurtlama döneminizde, düşükten hemen sonra bile hamile kalabilmeniz tekrar mümkün olacaktır.
En yaygın semptomu vajinal kanama olan düşük belirtileri şunlardır: Vajinada hafif veya şiddetli kanama: Hafif lekelenme veya kahverengimsi akıntıda dahil olmak üzere ağır kanamaya kadar değişiklik gösterebilir. Kanama birkaç gün içinde gelip gidebilir. Alt karında kramp ve ağrı
Ülkemizde kürtaj ile gebeliğin sonlandırılması hamileliğin 10. Haftasına kadar serbesttir. Bu haftaya kadar kişi kendi hür iradesi ile rahimde oluşan fetüsü aldırabilir. Ancak bu haftadan sonrasında kendi isteğiniz ile aldırma işlemi yapamıyorsunuz.
Regl döneminde akan kan ve çıkan koku rahmin içerisinden gelir ve steril sayılır. Dolayısıyla enfeksiyon kaynaklı bir koku değildir. O kanın içindeki kimyasal madde veya kanamanın beraberinde getirdiği dokulardan ve proteinlerden kaynaklanan bir şeydir.
Bunun için şunu söyleyebilirim, adet döneminden bir hafta öncesi ve adet dönemi dahil ve adet döneminden bir hafta sonrası en koruyucu olan dönemdir. Bu dönemlerde gebe kalmanız hemen hemen imkansız denebilir.
Hamilelik sırasında özellikle östrojen ve progesteron hormonları had safhada yükselir. Dolayısıyla genel olarak, kürtajdan sonra hormon düzeylerinin normale dönmesi birkaç hafta alabilir.
Halk arasında lohusalık olarak adlandırılan postpartum doğumdan sonraki yaklaşık altı haftalık süreç anlamına gelir. Bu nedenle lohusalık nedir sorusu doğum sonrasında gelen altı haftalık dönem şeklinde yanıtlanabilir.
Düşük yapan kişide Beta HCG değeri düşer, dış gebelikte yükselir veya aynı kalır. Normal gebelikte ise yükselir ve 1500 mIU/ml değerinin üzerine çıkan değerde vajinal ultrasonografide gebelik kesesi rahim içinde izlenir.
Çünkü kimyasal gebelik mevcut olduğunda kürtaja ya da farklı bir tedaviye gerek kalmadan embriyo kendiliğinden düşer. HCG hormonu sıfır seviyesine kadar normal bir seyir ile düşerse hekim tarafından herhangi bir müdahaleye gerek kalmaz. Düşük doğal bir şekilde gerçekleşir.
Sık sık belirgin akıntıların gelmesi en erken hamilelik belirtileri arasında bulunur. Bu akıntılar beyaz ve süte benzer kıvamlı bir sıvı olarak görülebilir. Bunun dışında regl kanamasına benzemeyen ve az az gelen kanamalar da erken dönem hamileliğin belirgin bir belirtisidir.
Belirtiler arasında vajinal bölgede süt kesiği kıvamında akıntı, kaşıntı ve kızarıklık varsa, akla ilk olarak vajinal mantar gelir. Gerekli durumda vajinal bölge incelenerek fiziki muayeneyle ve mantarın tespit edilmesini sağlayan laboratuvar testleriyle hastalık kesin olarak teşhis edilebilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri