Küresel sıcaklığın 3 derece artması, okyanusların da gelecek üç yüzyılda 2 ila 4 metre arasında yükselmesi anlamına gelecek. 2013'te yapılan bir analiz, Bangladeş'te deniz kabarmalarının dünya ortalamasına göre 10 kat daha hızlı gerçekleştiğini gösterdi.
Dünya ısısı 4 derece daha yükselirse okyanuslar da yükselecek ve 1 milyar insanın evi olan yüksek nüfuslu deltalar, okyanuslar yükselirse yok olacak. 4 derece bir ısınma ile dünyadaki en önemli nehirlerden bazıları kuruyacak ve bu da milyonlarca hatta yüz milyonlarca insanın yaşama şansını tehlikeye atacak.
Dünya 5 derece ısınırsa, iki dev yaşamaya elverişiz bölge, kuzey ve güney yarımkürelerin ılıman olanlarının içine yayılır.
Eğer 2°C ısınırsak, dünya çok daha kuru hale gelecektir, bunun da ekonomiler, tarım, alt yapılar ve hava modelleri üzerinde etkileri olacaktır. Artan sıcaklıklar, eko sistemlere ve adapte olamayan türlere zarar verecektir, bunlara mercan resiflerindekiler ve Kuzey Kutup Bölgesi alanındekiler de dahildir.
Sıcaklığın artması ile buzulların erimesi ve suları buharlaşma oranları da yükseldi. İngiltere merkezli ActionAid insani yardım kuruluşunun paylaştığı verilere göre, her 1 derece sıcaklık artışı, atmosferde tutulabilen su buharı miktarını yüzde 7 oranında artırıyor.
İlgili 21 soru bulundu
Dünyanın 2 derece yerine 1.5 derece ısınması, dünya nüfusunun yüzde 50'ye kadar daha azının su sıkıntısı yaşaması anlamına geliyor. 1.5 derecelik ısınmada okyanuslar daha asidik hale gelecek. Okyanusların oksijen seviyeleri de azalacak ve bu da denizin ortasında “ölü bölgelere” yol açacak.
Çoğu insan 60 derece olan aşırı nemli bir ortamda 10 dakika kaldıktan sonra hipertermi yaşamaya başlıyor. Bu noktada, nefes almak zorlaşır ve siz hücresel seviyede parçalanmaya başlarken, organlarınız da iflas eder. Dünyada kayıtlara geçmiş en yüksek sıcaklık, 55 derecede Nevada, Amerika'daki Ölüm Vadisi'nde yaşandı.
Sıcaklığın artması ile buzulların erimesi ve suları buharlaşma oranları da yükseldi. İngiltere merkezli ActionAid insani yardım kuruluşunun paylaştığı verilere göre, her 1 derece sıcaklık artışı, atmosferde tutulabilen su buharı miktarını yüzde 7 oranında artırıyor.
Küresel ısınma, mevcut hızıyla devam ederse, Dünya'nın ekosistemlerinde önemli bozulmalara neden olma ve birçok türün yok olmasına yol açma potansiyeline sahiptir.
Bu çalışmada yapılan tahminler, karbon salımının azaltılması için harekete geçilen bir gelecek varsayılarak yapıldı. BM'ye göre ortalama sıcaklık artışının 1,5 derecenin altında kalabilmesi için karbon salımının 2030'da yüzde 45 azaltılması, 2050'de de tamamen bitirilmesi gerekiyor.
Prof. Dr. İsmail Yücel, küresel ısınmanın 2100 yılı sonrasında da süreceğini belirterek, yaz aylarında görülecek ısınma miktarının orta ve kötümser senaryolara göre 80 yıl içinde 3,5 - 6,5 derece arasında değişim göstereceğini bildirdi.
Anlaşmaya göre, küresel sıcaklık artışı yüzyıl sonuna kadar 2 derecenin altında tutulacak, mümkünse 1,5 dereceye kadar düşürülecek. İnsan faaliyetleriyle ortayan çıkan sera gazları azaltılacak. Dünya genelinde karbon salınımı 2030'a kadar yüzde 50 azaltılacak, 2050'ye kadar sıfıra indirilecek.
Dünya Meteoroloji Örgütü'nün (WMO) Dünya Hava ve İklim Aşırılıkları Arşivi'ne göre, dünyada kaydedilen en yüksek hava sıcaklığı 1913'te 134 derece ile Ölüm Vadisi'ndeki Furnace Creek'te ölçüldü.
4. seviye alarm, komşu ülkelerden gelecek her türlü ilk yardımın kabulü anlamına geliyor. Uluslararası bir alarm seviyesi olan 4. seviye alarm ile Türkiye yaşanan depremle ilgili resmi olarak uluslararası yardım çağrısında bulundu.
Kuzey Kutbu'nda artan ısınma donmuş toprakların erimesine, buzulların geri çekilmesine ve deniz buzu kaybına katkıda bulundu. Daha yüksek sıcaklıklar aynı zamanda daha yoğun fırtınalara, kuraklıklara ve diğer aşırı hava koşullarına neden olmaktadır.
Dördüncü seviye alarm ise, acil durumlar ve çok ciddi tehlikelere karşı kullanılan en yüksek seviye alarmı anlamına gelir. Bu alarm, genellikle ulusal veya yerel hükümet tarafından yapılan ulusal çağrıları kapsar, ancak uluslararası yardım da dahil olabilir.
Rounce, küresel sıcaklık artışının mevcut şekilde seyretmesi halinde 2100 yılında karadaki buzul kütlesinin yüzde 32'sinin, buzulların ise yüzde 68'inin kaybolacağını bildirdi. Buzul bilimci Rounce, buzullardaki bu erimenin deniz seviyesindeki artışı 115 milimetreye kadar çıkarabileceği kaydedildi.
Bugüne kadar ülkelerin iklim taahhütleri, dünyayı sadece 2,7 derecelik hedefine ulaştırıyor. Yani gerekli olan 1,5 derece hedefinden şimdilik uzaktayız. 2,7 derecelik ısınma, yılın bazı bölümlerinde tropik ve subtropik bölgelerde "yaşanmaz ısıya" sebep olacak.
Türkiye'nin en büyük sera gazı kaynağı kömürdür: 2019 yılında kömür yakımından 154 megaton karbondioksit salındı. 2020 yılında kömür yakımından 148 megaton karbondioksit sağlandı.
Dr. Murat Türkeş, "1.5 santigrat derece hedefi, Paris İklim Anlaşması'nın 2030 hedeflerinden bir tanesidir ve küresel yüzey sıcaklıklarını 2030 yılına kadar 1.5 santigrat derecede tutma hedefidir.
Tahminlere göre bu dönemde sıcaklıklar, sanayi öncesine göre 1,1°C ila 1,7°C daha yüksek olacak. Araştırmacılara göre 2022-2026 yılları arasında küresel ısınmanın 1,5 °C 'yi aşması olasılığı yüzde 48. Bu, bugüne kadar görülen en yüksek olasılık.
Dikey olan yükselen havanın sıcaklığı her 100 metrede 0,65 derece azalır(normal lapse-rate).Eğer sıcaklık yükseklikle azalmıyor artıyorsa bu duruma (negatif lapse rate) enverziyon denir.
Öte yandan, araştırmada aşırı yüksek nemli havalarda 32 derecenin üzerindeki sıcaklıkların, aşırı düşük nemli havalardaysa 45 derecenin üzerindeki sıcaklıkların insanlar için ölümcül olabileceği tespit edildi.
Bunların sonucu yine ölümdür. İnsan vücudu ve solunum sistemleri; 65 oC sıcaklığa sınırlı bir süre, İnsan vücudu ve solunum sistemleri; 120 oC sıcaklığa 15 dakika, İnsan vücudu ve solunum sistemleri; 143 oC sıcaklığa 5 dakika, İnsan vücudu ve solunum sistemleri; 177 oC sıcaklığa ise 1 dakika dayanabilir.
50°C altında olsa bile yüksek sıcaklık ve nem, hayati sağlık tehlikesine neden olabiliyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri