Yerkürenin Ekvator uzunluğu 40.076,4 km'dir. Paralel (enlem) dairelerinin başlangıcıdır. 0° paraleli dünyayı kuzey ve güney olmak üzere iki yarım küreye ayırır. Çizgisel hızın en fazla, yerçekiminin en az olduğu yerdir.
İvmenin en düşük olduğu yer, Peru'daki Nevado Huascarán dağının tepesindeki 9.7639s2 m'lik değerdir. En yüksek ise Arktik Okyanusu'nun dibindeki 9.8337s2 m değeridir.
İki cisim arasındaki kütleçekim kuvveti aralarındaki uzaklığın karesiyle ters orantılı olduğundan, kutuplardaki bir cisme etki eden kütleçekim kuvveti Ekvator'dakinden %0,66 daha fazladır.
Dünya'nın yörüngesindeki en büyük yapay uydu olan Uluslararası Uzay İstasyonu, Dünya'dan yaklaşık 400 km yüksekte olsa bile Dünya'nın kütle çekiminin %80'ine hala maruz kalır. Ancak Uluslararası Uzay İstasyonu'nda bulunan astronotlar yerçekimini hissetmez.
Kütleçekim kuvveti, çekim merkezinden uzaklaştıkça azalacağından Dünya'nın geoit şeklinden dolayı kutuplara gidildikçe artar, ekvatora gidildikçe azalır. (Kutuplar Yarıçapı:6357 km. Ekvator Yarıçapı: 6378 km.) .
İlgili 30 soru bulundu
Kutuplarda büyük olmasının sebebi, kutuptaki bir noktanın dünya merkezine ekvatordaki bir noktaya göre daha yakın olmasıdır. Dünyanın tepeden basık olması durumu bu. Dünyadan içeri girildikçe dünya merkezine olan uzaklık azalır ama cismin altında yer alan kütle de azalır. Bu nedenle yerçekimi azalacaktır.
Ekvatordan kutuplara doğru; sıcaklık, buharlaşma, denizlerin tuzluluk oranı azalır. Ekvatordan kutuplara doğru bitki ve tarım üst sınırı alçalır. Ekvatordan gelen okyanus akıntıları ile rüzgarlar sıcaklığı artırırken, kutuplardan gelenler düşürür.
Örneğin uzay boşluğunda yerçekimi yoktur, dolayısıyla ağırlığınız yoktur ve tartıya çıksanız 0 kg gelirsiniz. Ancak, uzayda ve her yerde kütleniz vardır. Uzay istasyonundaki bir astronot olarak Dünya yörüngesinde dönerken bile aslında yerçekimsiz ortamda değil, mikro yerçekimi ortamında olursunuz.
Yerçekimini ortadan kaldırmak, ipi bırakmakla aynı şeydir. Dünya üzerine yapışık olmayan her şey, atmosfer, okyanuslar, göller, nehirler uzaya fırlayacak, uzayda kaybolacaktır. Yerçekimsizliğin bir süre sonra dünyayı parçalaması ve bu parçaların uzayda dağılması da söz konusu elbette.
Türkiye'nin ilk yer çekimsiz ortamı Flyzone Türkiye Mall of İstanbul'da açıldı!
1687'de İngiliz matematikçi Isaac Newton evrensel kütleçekiminin ters kare kuralını hipotez haline getirdiği Principia'yı yayınlamıştır. Newton'un teorisi en büyük başarısını, Uranüs'ün diğer gezegenlerin etkileriyle açıklanamayan hareketleri kullanılarak Neptün'ün keşfini sağlamasıyla yaşamıştır.
Gezegenimizin yerçekimsel alanından kaçabilmesi için cismin 11.2 km/s'lik bir kurtulma hızına ulaşması gerekir. Cismin, Güneş'in kurtulma hızına ulaşıp, Güneş Sistemi'ni terk edebilmesi için ise 42.1 km/s'lik sürate ulaşmalıdır.
Ay ve diğer yapay uydular dünya etrafında öyle hızlı dönerler ki kütle çekim kuvvetiyle merkezkaç kuvvetleri eşitlenir uydular ve ay dengelenmiş kuvvetlerin etkisinde oldukları için düşme gerçekleşmez.
Dünyanın merkezinde ise kütle çekimi sıfırdır. Çünkü bu noktadan sonra bütün kütle yukarıda kalıyor ve her yönden yukarı doğru kütle çekimi oluşuyor.
En dışta yerkabuğu, daha içte manto, en içte ise çekirdek vardır. Çekirdeğin dış kısımları sıvı haldeyken en iç kısımları ise katıdır. Yeryüzündeki ortalama sıcaklık 15°C civarındadır. Ancak Dünya'nın merkezine doğru gidildikçe sıcaklık artmaya başlar.
Böyle bir uzaya sonlu, fakat sınırsız uzay denir. Kozmologlar uzayımızın sınırsız olduğunu düşünüyorlar (yani bir yönde ilerleyip geri dönmeksizin sonsuza kadar gidebiliriz). Fakat evrenimizin sonlu mu yoksa sonsuz mu olduğuna dair bir kanıt henüz yok.
Kütlesel olarak %99 ISM gaz formundadır ve numarasal olarak %91 olarak hidrojen atomu ve %9 olarak da helyum atomu bulunur. Kütlesel olarak bu %70 hidrojen, %28 helyum ve %1,5 daha ağır elementler olur.
Dünya'nın aksine uzayda bir atmosfer yoktur, dolayısıyla sesin üzerinde ilerleyebileceği bir madde veya ortam da yoktur. Radyo dalgaları ise bu durumdan etkilenmez. Dolayısıyla astronotlar, uzayda iletişim kurabilmek için radyo dalgalarını yani telsizleri kullanırlar.
Yengeç Dönencesi (Tropic of Cancer), yeryüzünün kuzey yarım küresinde Ekvator'un 23° 27' kuzeyinden geçtiği varsayılan enlemdir. 23° 27' kuzey enlemine Yengeç Dönencesi adı verilir. Yerküre 23° 27' eksen eğikliğine sahip olduğu için oluşur.
Kuzeye gidildikçe gece süresi uzar, gündüz süresi kısalır. Güneye gidildikçe gündüz süresi uzar, gece süresi kısalır. Bu tarihten itibaren geceler kısalmaya, gündüzler uzamaya başlar. Bu tarihten itibaren gündüzler kısalmaya geceler uzamaya başlar.
Dönüş sırasında alınan mesafe ne kadar fazlaysa çizgisel hız o kadar fazla, alınan mesafe ne kadar azsa çizgisel hız o kadar az olur. Bir diğer deyişle; çizgisel hız kutuplara gidildikçe düşer, Ekvator'a gidildikçe artar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri