Dilde biriken bakteriler plak oluşumuna neden olabilmektedir. Dolayısıyla dil hijyenine dikkat ederek plak oluşumu önlenebilmektedir. Dil temizliği düzenli olarak yapıldığında ağız ve diş hijyeni tam olarak sağlanabilmektedir. Bu sayede sağlıklı ve uzun ömürlü dişlere sahip olabilirsiniz.
Dil yapısındaki koşullar bakterilerin büyümesi için oldukça elverişlidir. Dili ihmal ederek, sadece dişlerimizi fırçalarsak 1-2 saat içerisinde dil yüzeyinde yer alan bakteriler tekrar dişlere yapışacak ağız ve diş hijyeni korunamayacaktır. Dilin temizlenmesi bu noktada çok önemlidir.
Yapılan birçok araştırma göstermektedir ki; dil fırçaları kötü kokulara neden olan bakterileri %85 oranında ortadan kaldırabilmektedir. Günlük olarak kullanılan ağız gargaraları içerisinde bulunan kimyasallar ve ferah kokuları sayesinde kötü kokuların ortadan kaldırılması konusunda yardımcı olmaktadır.
Ağız kokusuna neden olan bakterilerin büyük çoğunluğu tıpkı halılarda olduğu gibi dil yüzeyini derinlerinde (çıkıntıların arasında) birikirler. Bu bakteriler dil yüzeyinden ancak mekanik temizlik yolu ile arındırılabilir. Mekanik temizlik için dil yüzeyinin de fırçalanması gereklidir.
Dil üstü temizliği için bir dil temizleme fırçası veya dil spatulası kullanılabilir. Ancak bu malzemeler bulunmuyorsa bir kaşık yardımıyla dil temizliği yapılabilir. Dil temizliği için kullanacağınız yemek kaşığını diğerlerinden ayırmalı ve hep aynı kaşıkla temizlik yapmalısınız.
İlgili 17 soru bulundu
Dil temizliğinin en basit yolu dişlerinizi fırçalarken dilinizi de fırçalamaktır. Diş fırçasıyla dilinizi temizlerken dilinizi tamamen dışarı çıkararak dilinizi fırçalamalısınız. Bu şekilde dildeki kirleri dışarı atabilir ve tekrar ağız içine yerleşmesini engelleyebilirsiniz.
Dilin yapısı gereği bakterilere oldukça uygudur. Buna rağmen birçok kişi dil temizliğini yapmaz yada bu kadar önemli olduğunu bilmez. Temizlenmezse birçok sıkıntıyı beraberinde ağız kokusu ve diğer diş hastalıklarını getirebilir, diş çürüklerine neden olabilir.
Dilde biriken bakteriler plak oluşumuna neden olabilmektedir. Dolayısıyla dil hijyenine dikkat ederek plak oluşumu önlenebilmektedir. Dil temizliği düzenli olarak yapıldığında ağız ve diş hijyeni tam olarak sağlanabilmektedir. Bu sayede sağlıklı ve uzun ömürlü dişlere sahip olabilirsiniz.
Normal bir dil, pembe renklidir, orta kalınlıktadır ve çatlak olmamalıdır. Üzeri hafif beyaz, nemli bir yapıdadır. Şurada Paylaş! Kırmızı bir dil ise bazı besinlerin eksikliği anlamına gelebilir.
Karbonat
Temizlik alanında sıkça kullanılan karbonat bu kez dil temizliği için de yanınızda olmaya hazır! Bir çay kaşığı kadar karbonatı, bir limon suyu ile karıştırın. Macun kıvamına gelen karışım ile diş fırçası kullanarak dilinizi ve dişlerinizi fırçalayıp ılık su ile durulayın.
Amaç diş yüzeyindeki yemek artıklarını, bakteri plağını uzaklaştırmaktır. Ağız ve diş bakımı yapılmadığında ise diş eti kanaması, kızarmasına ve zamanla diş eti hastalıkları meydana gelir. Dişler fırçalanmadığında diş kaybından çene tahribatına kadar birçok olumsuz sonuçla karşılaşabiliriz.
5- Bu işlem dile zarar verir mi? Dr. Bertolini, dil kazımanın bilinen bir riskinin bulunmadığını, tek potansiyel dezavantajın ise dilin çok sert bir şekilde kazınmasına bağlı incinme olabileceğini söyledi.
Dil yüzeyindeki bakterilerin temizliğinin yapılmadığı taktirde sülfür yaymayı sürdürürler ve kötü kokular bir süre sonra tekrardan ortaya çıkmaya başlarlar. Bu sebeple her yemek yedikten sonra dil fırçalanırken dilin de fırçalanması gerekmektedir.
Düzenli bir şekilde ve günde iki kez dişleri fırçalayıp diş ipi kullanmak, halitozis ya da ağız kokusu yaşama riskini düşürür.
Dişlerimizi fırçaladığımızda sadece plakları yok etmekle kalmıyor, oluşmasına da engel oluyor. Dişlerimizi fırçalama konusunda 3 günün üzerinde ihmal etmememiz gerekiyor. Çünkü 3 günün sonunda bakteriler aşırı üreme fırsatı bulmaya başlıyor. Bu da ciddi plakların oluşmasına neden olabiliyor.
Öncelikle, dişlerimizi ne sıklıkla fırçalamamız gerektiği sorusunu cevaplayalım ve ardında yatan mantığı izah edelim: Hem Türk Dişhekimleri Birliği hem de Amerikan Diş Birliği, günde 2 defa, flüorürlü diş macunlarıyla, her biri en az 2 dakika sürmek kaydıyla dişlerinizi fırçalamayı önermektedir.
Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, Kasım 2018'de yaptığı "Birliğin Durumu" konuşmasında İngilizce'nin Avrupa'da önemini yitirmeye başladığını öne sürmüştü. Ancak Dünya Ekonomik Forumu'nun (World Economic Forum) yayınladığı araştırmaya göre "dünyanın en güçlü dili" İngilizce.
Üyesi Bahar Kayahan Sirkeci, “B12, D ve folik asit gibi vitaminlerin eksikliği, bağışıklık sistemini bozan ek hastalıkların varlığı ve ağız hijyeni bozukluğu pamukçuk enfeksiyonu görülme sıklığını artırıyor. Pamukçuk dilde beyazlığa neden oluyor” dedi.
Papiller iltihaplığında, bakteri, besin ve ölü hücreler bu minik kabarcıkların arasında hapsolabilir. Bu da diliniz üzerinde beyaz bir tabaka oluşturur. Beyaz dilin diğer sebepleri, ağız kokusunun sebepleriyle benzerdir: ağız kuruluğu, yetersiz ağız hijyeni ve tütün.
DİL KENDİSİNİ 10 GÜNDE YENİLİYOR
Bu hücreler her 10 günde bir kendini yeniliyor.
Ağız kokusu varlığında ilk önce ağız ve diş hijyeni alışkanlıkları gözden geçirilmelidir. Yemekten sonra dişler ve dil fırçalanmalı, diş ipi kullanılmalı ve bol su içmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri yapılmalıdır. Bu gibi değişiklikler yaptıktan sonra ağız kokusu devam ederse, diş hekiminize başvurulması gerekir.
Dil kazıyıcı yöntemi işe yaramazsa, dilin yüzeyini temizlemek için diş ipi kullanabilirsiniz. Temiz bir bezle de temizleyebilirsiniz. Yumuşak, temiz bir bezi ılık suyla ıslatın. Bezi parmağınızın etrafına sarın ve kalıntıları çıkarmak hafifçe ovalayın.
DİL 10 GÜN
Tat moleküllerini sinirler yoluyla beyne ileten dilde bulunan 10 bin tomurcuğun her birinde 50 hücre bulunuyor ve bu hücreler her 10 günde bir kendini yeniliyor.
Asimilasyon (ölüm) süreci içine giren bir dil, önlem alınmadığı takdirde yok olur. Anadilini yitiren ana (büyük) kitle, kendinden ayrı ya da ana kitleden kopuk olarak başka yerlerde ve izole biçimde henüz anadilini konuşmakta olan küçük kalıntı grupları da temas kurması halinde olumsuz anlamda etkileyebilir.
Özellikle dil kökünde Sulcus Terminalis dediğimiz ters V şeklinde anatomik bölge vardır. Ve bunun arkasında başlayan ve en büyük tat tomurcukları olan Sirkumvallat Papillaları içeren alanın yoğun dil pasıyla dolu olması Ağız Kokusunun en sık nedenidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri