Depremler hem yeraltı sularını hem de nehir, baraj, göl gibi yüzeysel suları etkileyebiliyor. Bu etkiler, suyun bileşimini değiştirebiliyor.
Deprem sonrası oluşan kırık ve çatlakların yeraltındaki dinamik durumu etkilediğini ifade eden Doç. Dr. Avşar, şöyle devam etti: "Bunun sonucunda yeraltı suyu seviyelerinde de değişimler olabildiği gibi bazı su kaynakları kururken bazen yeni su kaynakları da oluşabiliyor.
Herhangi hayati bir yarası olmayan depremzedenin su tüketmediği 72 saatte böbrek problemleri yaşama riski ile karşı karşıya kalıyor. Uzmanlar bir insanın susuz şekilde 3 gün ila 1 hafta arasında hayatta kalmasının mümkün olduğunu ifade ediyor.
Bölgede yaşanan susuzluktan dolayı depremzedelerin çevredeki su kaynaklarına muhtaç hale geldiğine işaret eden uzmanlar, bu suların kesinlikle kullanılmaması konusunda uyarıyor.
Deprem bölgelerinde hâlâ ciddi bir su sorunu olduğuna dikkat çeken Karabulut, “Alanda suya ulaşma sorunu var” diyerek şu anda depremzede olan yurttaşların deprem bölgelerini terk ettikleri için daha büyük boyutlu bir problemle karşı karşıya gelinmediğini ancak ileride daha büyük sıkıntıların olacağını belirtti.
İlgili 27 soru bulundu
Hastaların tedavisi aksatılmadan sürüyor" dedi. Koca, şebeke suyunun içme suyu olarak kullanılmaması gerektiğini de vurguladı. Türkiye, Kahramanmaraş depreminin yaralarını daha saramamışken Hatay'da meydana gelen 6.4 büyüklüğündeki deprem ile yeniden sarsıldı.
Süleyman Özsarı açıkladı. Kullanım suyunda herhangi bir olumsuzluğa rastlanılmadığını kaydeden Özsarı, valiliklerin bu konuda "içilebilir" demediği sürece kullanım suyu olarak kullanılması gerektiğine dikkat çekti.
İçilebilir ve kullanılabilir kalitede suyun sağlanması çok önemli. Su hayati bir varlık olmasına rağmen, bulaşıcı hastalık yayma açısından da son derece tehlikelidir. Afetin süreçlerine göre su kalitesine ulaşmayı hedeflemeliyiz. Bunun için kaynatılmış suyu kullanmak durumundayız.
Deniz yükselmesinin sebebi ise depremin sebep olduğu kırılmalardır. Deprem, deniz tabanının bir kısmının yükselmesine sebep olur. Deniz suyunun sıkıştırıla bilirliği ise oldukça azdır. Bu yüzden deniz seviyesi yükselir, yani deniz 'taşar.
Binalardan düşebilecek baca, cam kırıkları ve sıvalara karşı tedbirli olunmalıdır. Toprak altındaki kanalizasyon, elektrik ve gaz hatlarından gelecek tehlikelere karşı dikkatli olunmalıdır. Deniz kıyısından uzaklaşılmalıdır.
Suya erişmenin kesinlikle imkânsız olduğu durumlarda idrar içmenin, hayatta kalma süresini 1-2 gün bile olsa artırabileceğini - ki bunun da kurtarılma şansını dikkate değer miktarda artıracağını ileri sürmektedir.
Hızlı ve etkili bir tedavi uygulanmadığı durumda ölümle sonuçlanabilir. Bu nedenle enkaz altında iken ulaşabiliyorsak yudum yudum da olsa su içmeye çalışmalıyız.
Suya ulaşılamıyorsa kısa süre için idrar içilebilir” dedi. İdrar içmenin kısa bir süreliğine yararı olabileceğini belirten uzman, uzun süren durumlarda bu durumun fayda değil aksine vücuda zarar vereceğini belirtti.
"Aktif ve faya yakın yerlerde bulunan su kuyularında deprem öncesi olası bazı değişiklikler depremin önceden tahmin edilebilmesine olanak verir."
Daha yavaş yayılan S dalgaları, kayıt aletlerinde ikincil olarak görülen ve titreşim hareketi yayılma doğrultusuna dik olan dalgalardır. S dalgaları sıvı içinde yayılamazlar. Yüzey Dalgaları ise Cisim Dalgaları'na göre daha yavaş yayılırlar ancak genlikleri daha büyüktür.
DEPREM DERİNLİĞİ VE FREKANS
Bunlar yüzeye ne kadar çok ulaşabilirse (yani deprem yüzeye ne kadar yakın meydana gelirse), sarsıntı da o kadar şiddetli hissedilecektir. "Çalkantı" olarak tabir edilebilecek daha hafif sarsıntılara neden olan düşük frekanslı dalgalarsa daha uzaklara ulaşabilirler.
Depremlerin büyük çoğunluğu dünyadaki tektonik tabakaların hareketi sonucu meydana gelir. Bunun yanı sıra insanlar da deprem oluşumuna neden olabilir. Büyük barajlar ve köprüler inşa ederken, toprağı delerken, kömür madeni kazarken veya petrol kuyuları açarken insanlar yapay depremlere sebebiyet verebilirler.
Deniz suyu çekilmesinin depremle ilgili olsa kısa sürede tsunami olur. Böyle bir durum söz konusu değil.”
Dr. Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: "Deprem şok dalgaları gelince yer altı suyu seviyesi yükselir ve zamana bağlı olarak eski haline dönüyor. Bu yer altında gerçekleştiği için yüzeyde göremeyiz. Ancak gözlem kuyularında belirlemek mümkündür.
Tuvalet ya da banyoda iseniz kendinizi aynadan ya da raflardan düşebilecek eşyalardan koruyun. Genellikle tuvalet ve banyo küçük hacimli olduğu için daha dayanıklı olabilir. Banyoda iken başınızı yumuşak bir şeyle korumaya çalışın. Banyo ve tuvalet küçük olduğu için güvenlidir ve orada kalınması daha doğru olur.
Balkonlardan ya da pencerelerden atlamayın. Asansör kullanmayın. ACİL DURUMLARI ve YANGINLARI bildirmek dışında telefonları KULLANMAYIN. Kibrit ve çakmak YAKMAYIN, elektrik düğmelerine DOKUNMAYIN.
Çeşitli sağlık koşulları itibariyle Eskişehir Kalabak Suyu'nun Niğde'den çıkan Tekir Markalı sudan sonra Türkiye'nin en sağlıklı doğal kaynak suyu olduğu belirlendi. Kalabak Suyu'nun Türkiye'nin en sağlıklı suları sıralamasında zirvelerde yer almasının gurur verici olduğunu ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Prof.
İçilen suyun özelliğine bağlı olmakla beraber genelde musluk suları iyi ayrıştırılmamış ve arıtılmamış olduğundan içilmesi önerilmemektedir.
Deniz yükselmesinin sebebi ise depremin sebep olduğu kırılmalardır. Deprem, deniz tabanının bir kısmının yükselmesine sebep olur. Deniz suyunun sıkıştırılabilirliği ise oldukça azdır. Bu yüzden deniz seviyesi yükselir, yani deniz 'taşar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri