Ayın kırmızı olması depremin habercisi değildir. Ayın kırmızı renk alması genellikle Ay'ın atmosferden gelen ışığın kırmızı ve turuncu tonlarıyla saçılması sonucu gerçekleşebilir. Bu tür renklenmeler genellikle Ay'ın alçak bir konumda doğduğu veya battığı zamanlarda gözlemlenebilir.
Tam Ay Tutulması (Kanlı Ay Tutulması)
NASA, "Ay bütünüyle Dünya'nın gölgesinde kalıyor olsa da, bir miktar Güneş ışığı Ay'a ulaşır" diye ekliyor. Ancak bu Güneş ışığı Dünya'nın atmosferinden geçerken, mavi ışığın büyük kısmı atmosfer tarafından filtreleniyor ve Ay kırmızı görünüyor.
Yeni yapılan bir çalışmaya göre ise, Ay evreleri ve depremler arasında herhangi bir bağlantı bulunmuyor. Bu önermenin üzerinden, yılın belirli zamanları ile depremleri ilişkilendirmenin de yanlış olabileceği çıkarımı yapılabilir.
Güneş ve Ay tutulmaları, dolunay ve yeni ayın özel vakalarından ibarettir ve herhangi bir ek veya özel anlamları bulunmamaktadır. Benzer şekilde, "mavi ay", "kızıl ay", "dev ay", vb. olaylarla da depremler arasında hiçbir ilişki bulunmamaktadır.
Kırmızı Ay'ın Anlamı
Dünya'nın atmosferinde bulunan parçacıkların kısa dalga boyundaki mavi ışıkları saçması, uzun dalga boylu kırmızı ışıkların daha yoğun görünmesine neden oluyor. Bu da Güneş ve Ay gibi göksel cisimlerin bazen turuncu veya kırmızı görünmesine yol açıyor.
İlgili 16 soru bulundu
6 Nisan 2023 (Tam Pembe Ay)
Tam Pembe Ay olarak da adlandırılan Nisan 2023 Dolunayı , 6 Nisan 2023 Perşembe günü 12:34 AM EDT veya 4:34 AM UTC'de gerçekleşecek. Bu, 2023 İlkbahar sezonunun ilk dolunayı ve 2023 bahar ekinoksundan sonraki ilk dolunay olacak.
Dolayısıyla mavi ışık Güneş'in yüksekte olduğu zamanlara göre daha çok saçılır. Bu durumda daha az saçılan kırmızı-turuncu ışınlar gözümüze daha çok ulaşır. Bu yüzden gün doğumu ve gün batımı sırasında gökyüzünü kırmızı-turuncu renklerde görürüz.
Depremler, dünyanın her yerinde yılın her mevsiminde meydana gelebilir. Ancak, yapılan araştırmalar, depremlerin kış aylarında daha sık meydana geldiğini göstermektedir. Bu durumun nedeni, kış aylarında hava sıcaklıklarının düşmesi ve topraktaki nem oranının azalmasıdır.
Güneş'in çekim gücünün etkisiyle Dünya'nın gece bölümü büyük bir baskı altındayken, gündüz kısmı gevşek konumdadır. Bu sebeple depremlerin genelde gece olduğu ve aşırı basınca dayanamayıp kırıldığı tahmin ediliyor.
Dolunay ve deprem arasında bir ilişki yok.
Büyük bir depremden birkaç hafta ya da birkaç saniye önce oluşan, büyük depremin oluştuğu alan içinde ya da bu alan yakınında ortaya çıkan küçük sarsıntılara öncü deprem denir. Öncü depremler genellikle yakın bir zaman sonrasında gelecek büyük bir depremin habercisi olduğu anlamına gelir.
Muhabbet kuşu, karga, martı, köpek, kedi ve balıklar, deprem öncesinde tepki gösterme yetisine sahip canlılardır.
1 ve 2 büyüklüğünde depremler: Bu büyüklükteki depremleri insanlar hissetmezler sadece ölçüm için geliştirilen cihazlar kaydebilir. 3 büyüklüğünde deprem: Kapalı mekanda bulunuyorsanız, evinizin önünden kamyon geçmesi gibi küçük sarsıntılar hissedersiniz.
Evrelerin yıl boyunca 12 kez tekrarlanması 354 gün sürüyor. Bir yılın 365 ya da 366 gün sürmesi nedeniyle yılın 13'üncü dolunayı normal isimlendirmelere uymuyor. Bu nedenle Mavi Ay olarak adlandırılıyor. Mavi ay aynı zamanda bir süper ay olarak gerçekleşiyor.
Dünya'da meydana gelen volkanik patlama ve orman yangınlarının neden olduğu toz bulutlarının hareketi sırasında dolunay bir süreliğine mavi tonlarda görünüyor. Gökbilimciler aslında Ay'ın renginin değişmediğini, toz bulutları sebebiyle öyle göründüğünü bildiriyor.
30 Ağustos'ta gözlemlenen dolunaya Mavi Ay ismi veriliyor. Mavi, Ay'a renginden dolayı verilen bir isim değil ve Mavi Ay her iki ya da üç yılda bir, aynı ay içinde iki kez dolunay evresi oluştuğunda gözlemlenebiliyor.
Bir sarkaç tarafından belirlenen bir oranda mekanik bir eşapman yoluyla enerji aktaran alçalan bir ağırlıkla çalıştırılan mekanik saatler, orta derecede güçlü bir deprem tarafından kolayca durdurulabilir çünkü sarkaç destek çivisinden veya kancasından atlayabilir, ona güç veren ağırlık olabilir. kasnağından atlar, ...
Depremlerin günün herhangi bir saati ile bir bağlantısı yok. Büyük depremlerin sebebi tamamen tesadüf. USGS'in yazısından bir parça ekleyelim: "Depremlerin gece veya gündüz yaşanma ihtimalleri eşit. Geçmişte yapılan araştırmalar deprem oluşumu ile günün saati arasında anlamlı bir ilişki bulunmadığını göstermiştir."
Uzmanlar bu depremlerin spesifik bir hava durumunda gerçekleşmediğini, depremin güneşli, yağmurlu, sıcak, soğuk vb. tüm hava koşullarında yaşanma ihtimalinin birbiriyle eşit olduğunu açıklıyor.
Haber Merkezi – Malatya'da meydana gelen 2 depremle ilgili açıklama yapan Prof. Dr. Naci Görür, “AFAD'ın Battalgazi olarak verdiği yerlerin doğru olmadığı kanaatindeyim. Bu depremlerin 6 Şubat depremlerinin artçısı olarak kabul edebiliriz” dedi.
Bugüne kadar kaydedilen en uzun süreli deprem, Endonezya'da Sumatra'da 26 Aralık 2004'te meydana geldi. 9,1 büyüklüğündeki depremde 230 bin kişi hayatını kaybetti. Sarsıntı, 8,3 ile 10 dakika arası sürdü.
Bu ölçeğe göre 3 ve altı büyüklükteki depremler genelde hissedilmezken 7 ve üstü büyüklükteki depremler yıkıcı olabilir.
Gökyüzü ve atmosferdeki olağandışı olaylar
Gökyüzü: Kızıl, pembe, kırmızı, turuncu renkli gökyüzü 7'den büyük depremden bir iki ay önce, 4 büyüklüğündeki depremlerden ise 7 - 8 gün önce görülebiliyor.
Turuncu kod, havayla ilgili "tehlikeli durum"larda kullanılıyor. Bu renkte tahmin edilen meteorolojik hadise sıklıkla gerçekleşmiyor. Hasar ve kayıpların oluşması muhtemel görülüyor. Çok tedbirli olunması, güncel meteorolojik koşullar ve tahminlerin takip edilmesi gerekiyor.
Prof.Dr.Orhan Şen de Afrika'dan taşınan toz nedeniyle havanın sarı renkli olduğunu belirterek "Bu toz demir bileşeni içerir. Yağışla birlikte aşağıya iner. Saçlara faydası vardır, yağışla birlikte elbiselerinizde leke yapabilir" dedi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri