Deniz anası, genellikle salata, çorba, ızgara veya kızartma şeklinde tüketilir. Deniz anası tüketmeden önce dikkat edilmesi gereken bazı noktalar vardır. Deniz anası, bazı türlerinin yakıcı kapsüllere sahip olması nedeniyle dikkatli bir şekilde hazırlanmalıdır. Yakıcı kapsüller, ciltte ağrı ve tahrişe neden olabilir.
"Karadeniz'de bol bulunan denizanasının işlenmesi ile ülkemiz ekonomisine önemli bir döviz girdisi sağlanabilir. Denizanasının birçok tuzlama aşamasından geçirilip kurutularak ağız tadına uygun bir gıda maddesidir.Besleyici olduğu kadar tıbbi açıdan da önemli bir yeri vardır.
Denizanaları da her canlı gibi bulunduğu yaşam ortamında ekosisteme faydalı bir görevi bulunmaktadır. Öncelikli olarak deniz ve okyanuslardaki denizkaplumbağaları, balık türleri gibi bazı canlıların besin kaynağını oluşturmaktadır.
Öncelikle, denizanaları birer besin kaynağıdır. Derisırtlı deniz kaplumbağaları, penguenler ve bazı balık türleri denizanasıyla beslenir. Kimi denizanaları diğer denizanaları tarafından yenir. Hatta özellikle Güneydoğu Asya'dan olmak üzere insanlar için de lezzet kaynağıdırlar.
2) Bütün deniz canlıları helaldir. Fakihlerin çoğunluğuna göre, (Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhebi âlimleri), bütün deniz/su hayvanları -kendiliğinden ölmüş olsa bile- helaldir.
İlgili 19 soru bulundu
Çoğu insan denizde karşılaştığı bütün jelimsi ve yüzen denizel canlıları “denizanası” olarak tanımlar ve dahası hepsinin acı verdiğini düşünür. Fakat tüm denizanaları acı vermez; çoğu insanlar için zararsızdır, fakat dokunmaktan kaçınmak her zaman iyidir.
Denizanaları bir eşeysiz üreme şekli olan tomurcuklanmayla ürerler. Denizanasının çeşitli türleri dokungaçlarında zehir taşırlar. Başka bir canlının bunlarla teması halinde, denizanasının ölü olduğu durumlarda bile zehirlenme söz konusu olabilir. Bu durum denizanası sokması olarak nitelendirilir.
Denizanalarına denizde veya karada dokunulmamalıdır. Vücuda değen yerlerde deriye yapışan parçaları varsa deniz suyuyla yıkandıktan sonra cımbız yardımıyla bunlar uzaklaştırılmalıdır.
Çıkar çıkmaz ölürler. Karaya vurdukları anda hızlı bir ölüm gerçekleşir, kurtulma olasılıkları yoktur. Önce kuruma gerçekleşir, bu süreçte ağır bir su kaybı yaşanır ve en sonunda acı verici bir biçimde ölürler.
Vücutlarının uç kısmında çok sayıda zehir kapsülünün bulunduğu uzantılar vardır. Vücutlarının % 90'nından fazlası sudur. Ana besinlerini planktonlar oluşturur. Bunun yanı sıra büyük olan bazı türleri, küçük balıkları avlayabilir.
Vahşi doğada iki yıla kadar yaşayabilirler. Atlantik Okyanusu'nda yaşayan pusula denizanası ülkemizde Akdeniz'de görülür. Başlarında “V” şeklinde kahverengi şeritler bulunur. Çapları en fazla 20 cm'ye kadar ulaşabilir.
Denizanalarının besin zincirindeki önemi büyük
Bunun dışında ekosistemde 120'nin üzerinde balık, denizanası üzerinden besleniyor, besin zincirinde yeri var. Sardalya, kılıç balığı, çaça balığı, üreme döneminde denizanaları üzerinden besleniyor.
Hem eşeyli hem de eşeysiz olarak çoğalabildiği için oldukça yüksek üreme potansiyeline sahiptir. Böylece kısa sürede ve özellikle haziran-eylüle kadar olan yaz aylarında daha fazla görülür ve yüzücüler, balıkçılar ve dalgıçlar için potansiyel tehlike oluşturur.
Zehirlenmeler genel olarak lokal deri tahrişiyle kendini gösterir. İlk anda ortaya çıkan kaşıntı hissi birkaç saat içinde sona erer. Denizanasının uzantılarına temas eden bölge kızarır; su toplaması veya hafif bir kanama da görülebilir.
Irukandji denizanaları dünyadaki en küçük ve en zehirli kutu denizanalarıdır. Irukandji denizanaları Avustralya denizlerinde yaşarlar ve iğnelerini kurbanlarına fırlatarak Irukandji sendromu olarak bilinen semptomlara yol açabilirler. Yaklaşık bir santimetre küp büyüklüğündedirler.
Kuzey Denizi ve Akdeniz'de görülen Pusula Denizanaları, Marmara Denizi'nde de görülmeye ve popülasyonları artmaya başladı. Özellikle Büyükçekmece Sahil kesimlerinde daha çok rastlanan bu denizanalarının zehirli oldukları biliniyor.
Turritopsis dohrnii, ayrıca bilinen adıyla ölümsüz denizanası, biyolojik olarak ölümsüz bir denizanası türüdür. Küçük bir denizanası türü olan dohrnii, Akdeniz ve Japonya sularında yaşar.
Hayvana dokunduğunuzda vücutta şişme, yanma, kızarıklıklar ve ateş görülebilir. Bu gibi durumlarda acıyan veya şişen organı zaman kaybetmeden sirke veya limonla yıkayınız, yarayı kaşımayınız veya silmek için bastırmayınız. Acı ve şişlik devam ederse en yakın sağlık merkezine gidiniz.
Çoğu zaman denizanası sokmaları ciltte ani ağrıya ve iltihaplı izlere neden olur. Bazı sokmalar daha fazla tüm vücutta (sistemik) hastalığa neden olabilir. Ve nadiren de olsa hayati tehlike arz ederler. Çoğu denizanası sokması, evde tedavi ile birkaç gün veya hafta içinde iyileşir.
Sümen, denizanalarının yoğun olduğu ve özellikle zehirli türlerinin bulunduğu yerlerde denize girilmemesi gerektiğini vurguladı. Uyarı tabelalarıyla deniz kenarında vatandaşların bilgilendirilebileceğini dile getiren Sümen, "Cankurtaranlara da denizanası ile yaralanmalarda ilk müdahale eğitimi vermeliyiz.
Denizanaları neden Karaya Vurur? Uzmanlar; denizanalarındaki artışın küresel ısınma, evsel ve endüstriyel kirlilik, aşırı balıkçılık ve kıyısal alanda yapılan yapılaşmaya bağlı olduğunu belirtirken, ayrıca lodos ve poyrazın da artışta etkili olduğunu aktarıyor.
Temas sırasında deniz anası dokunaçları üzerinde milyonlarca bulunan mikroskobik dikenli iğnelerinin size batmasıyla zehrini zerk eder. Deniz anasının dokunduğu yerde şiddetli ağrı ve kızarıklık meydana gelir. Bazı deniz anaları ise daha ağır reaksiyonlara yani şok tablosuna neden olabilir. Ama bu durum daha nadirdir.
Kaydedilen en büyük örneği, 1870'te Massachusetts Körfezi'nde kıyıya vurmuş şekilde bulunmuştur. Çan kısmı (vücudu) 2,29 m ve dokunaçları 37 m uzunluğundadır.
-Akşam ve gece saatlerinde yüzmeye, dalışa ya da şnorkel yapmaya gidiyorsanız yüzeyde bulunan deniz analarına dikkat etmeniz gerekmektedir. Deniz anaları ışıktan yararlanmak için ışığın azaldığı zamanlarda yüzeyde toplanırlar.
"Kıyılarda ölmüş dahi olsa kesinlikle temas edilmemeli. Temas edildiğinde dokunaçlarındaki kapsüller içinde bulunan yaklaşık 1-5 milyarın arasındaki burgulu iğne şeklindeki zehirli hücreler (nematosist) aktif hale geçerler. Deriye temas ettiğinde bu kapsüller patlar, zehirin etkisiyle yanma ve kaşınma hissi başlar.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri