Gebelerin ciddi fiziksel zorluklara maruz kalabilecekleri mesleklerden kaçınmaları gerektiğini dile getiren Ovalı, “Mesleksel aşırı yorgunluk, uzun zaman ayakta kalma, fiziksel ve mental gereksinimlerin yoğunluğu, çevresel stres, erken doğum ve suların erken gelmesine sebep olabilir.
Aşırı yorgunluk, uykusuzluk gibi etkenler erken doğuma tek başına yol açmamakla beraber bu durumu kolaylaştırıcı olabilir. Gebelik dönemi iyi beslenme, stresten ve gerginliklerden uzak durma ve istirahat etmenin eşit derecede önemli olduğu bir dönemdir.
Fiziksel aktivite ile düşük riski arasında bir ilişki olduğu bilimsel olarak gösterilmiş bir şey değildir. Yolculuk, iş yapmak, yorulmak düşük riskini arttırmaz. Düşük nedeni daha çok embriyodaki bir problemdir. Kromozom bozuklukları düşüğün en sık nedenidir.
Uzun süre ayakta durmak veya ağır kaldırmak düşük yapma veya erken doğum olasılığını artırabilir.
Çoğunlukla anne karnında bebeğin hareketliliği anne adayının ne yaptığına bağlıdır. Rahmin dışındaki bebekler gibi rahim içindeki bebekler de sallandıklarında uyurlar. Bu nedenle gün boyu annesi hareketli olduğunda bebek hareketsizleşir, tekmeler fark edilmez. Annesi yavaşladığında bebek hareketlenmeye başlar.
İlgili 17 soru bulundu
Gebelerin ciddi fiziksel zorluklara maruz kalabilecekleri mesleklerden kaçınmaları gerektiğini dile getiren Ovalı, “Mesleksel aşırı yorgunluk, uzun zaman ayakta kalma, fiziksel ve mental gereksinimlerin yoğunluğu, çevresel stres, erken doğum ve suların erken gelmesine sebep olabilir.
Siz karnınıza dokundukça kendini güvende hissediyor
Parmaklarını emer ve bu şekilde kendini güvende hisseder. Rahim içindeki sabit ve nötr olan sıcaklık da güven duygusunu arttırır. Son aya gelen bebek iyice büyüdüğü için rahim duvarına sık sık değer ve dışarıdan yapılan okşama da dokunma duyusunu arttırır.
Gebelikte Yapılmaması Gerekenler
Uyurken karnınızın üzerine yatmanız önerilmez. Yoğun spor ve aşırı yorucu işler önerilmez. Hamam, sauna, kaplıca gibi aşırı sıcak olan yerlerden kaçınmak gerekir. Yukarı uzanma hareketi tehlikeli olabilir.
Gebelikte sık sık ani tansiyon ya da şeker düşmesi gibi durumlarla karşılaşılabileceği için ev temizliği sırasında uzun süre çömelerek iş yapmak, sandalye ya da merdivene çıkarak temizlik yapmak, dış pencere camlarını silmek için uzanmak gibi davranışlar oldukça riskli davranışlardır.
En önemlisi de belden yapacağınız ani dönüşlerden kaçınmak diyebiliriz. Bir diğer yapmamanız gereken hareket ise iki bacağınızı aynı anda yukarı çekerek kaldırmak olacaktır. Bununla birlikte sıçrama, yükseğe uzanma, ağır kaldırma ve atlama gibi hareketlerden mutlaka kaçınmamız gerekir.
İlk üç ayda progesteron seviyenizin hızla yükselmesi, size kendinizi uykulu hissettirebilir. Metabolizmanız da hızlanıp daha fazla enerji harcar ve bu da gebeliğin erken dönemlerinde yorgunluğunuzu artırır. Ayrıca daha düşük kan basıncı ve artan kan üretimi de enerjiyi tüketir.
Amerika'da yapılan araştırma; birçok kadının düşük hakkında yanlış bilgilere sahip olduğunu gösterdi. Araştırma sonucunu değerlendiren Op. Erden, “İnanılanın aksine; hamileyken ağır kaldırmak, seks veya egzersiz yapmak düşüğe yol açmaz” dedi.
Ayağa kalkıp biraz dolaşmak ve gerinmek çoğu gebeye iyi gelir. Bu amaçla yapılan baş ve boyun hareketleri ile omuzlar ve ayakları çevirmek dolaşımı destekler.
Hamilelik döneminde görülen yüksek düzeydeki stres hormonları, bebeğin beyin gelişimini olumsuz etkiler. Bu nedenle anne adayları günlük programlarını sadeleştirmeli, fiziksel etkinlik yapmalı ve rahatlama alıştırmalarıyla sakinleşmeye çalışmalıdır.
Bunun yanında hamile biri gece boyu ortalama 9 saat uyumalıdır. Gündüzleri de şekerleme yapmak iyi bir seçimdir. Gün içerisinde 45-60 dakikalık bir uyku, anneyi dinç tutar ve yorgunluk hissini azaltır. Gebeler daha çok sol yana yatmayı tercih etmelidir.
Hamilelik süresince stres yaşayan anne adaylarının prematüre doğum riski dört kat kadar artmaktadır. Gebelikte yaşanan şiddetli stres ve umutsuzluk hali bebeğin kortizol seviyesini önemli ölçüde yükseltmektedir. Bu da dünyaya gelen bebeğin daha ileriki yaşlarda daha kaygılı olmasına neden olmaktadır.
* Düşük yapma ve erken doğum yapma açısından yüksek riski olmayan anne adaylarının günlük ev işlerini yapmalarında ve eğer çalışıyorlarsa 32. haftaya kadar çalışmaya devam etmelerinde doktorları da onayladığı sürece herhangi bir sakınca yoktur.
Hamilelikte Yataktan Nasıl Kalkmalı? Hamile bir birey sabahları yataktan kalkarken ilk olarak hangi taraftan kalkmak istiyor ise ona göre harekete geçmelidir. Dizlerini karnına çekerek ayaklarını yataktan yavaş yavaş sarkıtmalıdır. Bir kişinin desteği ile oturmalıdır.
En rahat uyku pozisyonu sol yana yatıp dizlerin karına çekilmesi şeklindedir. Dizlerin arasında yumuşak ve ince bir yastık koyulması da iyi olacaktır. Aynı zamanda sırtın yumuşak bir yastık veya battaniye ile desteklenmesi de önerilmektedir. Eğer gece uyandığınızda kendinizi sırt üstü yatıyor bulursanız endişelenmeyin.
Buna supin hipotansif sendromu denir. Bunun bir diğer kötü sonucu da, rahme giden kan da azalacağından, bebeğe giden kan azalacaktır. Bu nedenle, tam sırt üstü yatıştan kaçınmak gerekir. Tam sol ya da sağ yanınıza yatmanız gerekmezken, karnınızı biraz da olsa yana çevirerek yatmanız, bu basıyı azaltır.
Söz konusu durumu anne adayı özelinde incelediğimizde, sürekli oturma pozisyonunda duran annede dolaşım yavaşlıyor. Bunun sonucu bel ve sırtta ağrılar oluşabiliyor. Bebeğin anne karnında büyümesiyle birlikte artan ağırlığı anne adayının vücuduna daha fazla yük binmesine sebep olabiliyor.
Hamilelikte aniden korku yaşamak, aniden yükselen ve düşen tansiyona neden olabilir. Nadir olarak bebek düşüklerine neden olabileceği gibi travma ve aşırı üzüntü durumlarında anne karnında bebek ölümü gibi istenmeyen travmatik durumlara yol açabilir.
Bebekler Hisseder
Bebekler nasıl annesinin kokusunu hisseder, yüzüne ve sesine tepki verir. Aynı şekilde babayla da bağ kuruldukça onu hissetmeye başlar.
Anne karnındaki bebek özellikle kalp atışları duyulduktan sonra bütün duyguları hisseder, bilinçli zihin henüz aktif olmadığı için duygular direk alınır. Bebek annesinin tüm olumlu olumsuz duygularını alır.İstenen bir bebek mi, anne babayı seviyor mu, varlığı mutluluk getirdi mi, baba anneye karşı ne hissediyor gibi.
9. haftadan itibaren bebek hıçkırabilir ve gürültüye tepki verebilir. 12. haftadan itibaren ağrıya duyarlı, yeri geldiğinde ağlayan bir bebek haline gelir. 5-6. aylarda işitmeyle annesinin sesini tanımaya başlar ve anne sesi ile sakinleşir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri