Gerçek anlamlı atasözlerinde, bütün kelimeler gerçek anlamda kullanılmıştır. “Fakirlik ayıp değil, tembellik ayıp”, “Çok konuşan çok yanılır” vb. Mecaz anlamlı atasözlerinde ise bütün kelimeler mecaz anlamda kullanılmıştır.
Atasözleri mecazi bir anlatım ile bilgi ve öğüt veren sözlerdir. Geçmiş yıllardan günümüze kadar gelmiş olan bu sözlerden birisi de Az Söyle Çok Dinle atasözüdür.
Mecaz anlam ise, bu anlamdan tamamen uzaklaşarak ortaya çıkan “samimi, dostça, sevgi dolu” nlamıdır. “Gezimizin rehberi çok sıcak bir insandı.” cümlesinde rehberin vücut sıcaklığı belirtilmediği için, bu kelime gerçek anlamdan uzaklaşarak “sevgi dolu, içten” anlamını karşılayarak mecaz anlamda kullanılmıştır.
"Minareyi Çalan Kılıfını Hazırlar" deyimi mecazi bir deyimdir. Bu deyimde "minareyi çalan" kişi, bir suç işleyen kişidir, "kılıfını hazırlamak" ise işlediği suçu örtbas etmek ya da kendisini savunmak için yapılacak hazırlıkları ifade eder. Yani, bu deyimde kullanılan ifadeler gerçek anlamlı değil, mecaz anlamlıdır.
İnsan ne kadar çok şey bilirse bilsin, bilmediği şeyler daha fazladır. Çok bildiğinden kendine çok güvenen kişi, bilmediği şeylere de karışır ve bunlarda yanılır.Bir insan çok bilgi sahibi olabilir. Ama bu demek değildir ki her şeyin mahiyetini biliyor. Onun da bilmediği, inceliğini kavramadığı bir çok şey vardır.
İlgili 15 soru bulundu
Çok Bilen Çok Yanılır-Recaizade Mahmut Ekrem.
Recaizade Mahmut Ekrem, konusunu Binbirgece Masalları'ndan aldığı “Çok Bilen Çok Yanılır”da insanların içindeki kıskançlık, bulunduğu mevkiyi kötüye kullanma, hırs temalarını işler. Kitapta, Maraş kadısı Azmi Efendi ile kaymakam arasındaki sürtüşme konu edilir.
Aksoy yine “Dost ile ye iç, alışveriş etme” (1988b: 136) atasözünü, mecazsız diye nitelendirmiştir. Bu atasözünde de dost, alışveriş gerçek anlamda, “ye-, iç-” kelimeleri gerçek anlamlarıyla değil, “birlikte vakit geçirmek, muhabbet etmek” anlamıyla kullanıldığı için mecaz anlamdadır.
Armut dibine düşer atasözü mecaz anlamlıdır.
Doğrulanmış Cevap
Merhabalar, Mum dibine ışık vermez şeklindeki atasözünün anlamı, insan çevresinde yakın olmadığı insanlara ettiği bol yardımı yakın çevresine yapmaz demektir. Bu anlamı ile baktığımızda mecaz anlamli oldugunu görürüz çünkü gerçekte mum yapısı gereği etrafını aydinlatirken, dibine hiç ışık yollayamaz.
Bir sözcüğün gerçek anlamlarından sıyrılarak başka bir sözcüğün yerinde kullanılmasına mecaz anlam denilir. Cümle içerisinde sözcükler başka sözcükler ile öbekleşerek mecazlı anlam kazanmaktadır. Deyimler mecazlı öbeklerin en önemli örneği olmaktadır.
Herhangi bir sözcüğün kendi anlamından bütünüyle uzaklaştığı ve yeni anlam kazandığı yapı mecaz anlam olarak ifade edilir.
Iyi kalpli TDK sözlük anlamı şu şekildedir: sıfat,mecaz Başkaları için hep iyilik düşünen, iyi yürekli.
Mecaz anlama örnek verecek olursak "keskin bir koku" ifadesini kullanabiliriz. Buradaki 'keskin' kelimesi gerçek bir keskinliğini göstermemektedir. Temsili bir ifade olarak yani mecaz olarak kullanılmaktadır. Mecaz anlamlara "ondan soğudum" ifadesiyle bir örnek daha verebiliriz.
Gerçek anlam, temel anlam ile yan anlamların bileşkesidir. Bir sözcüğün mecaz olmayan tüm anlamlarını kapsar. Örneğin tatlı sözcüğü Türkçede "şekerli" anlamına gelen bir sıfattır ve bu anlam sözcüğün temel, yani birinci anlamıdır.
Açıklama: Mecaz anlam, sözcüğün gerçek anlamı dışındaki kazandığı yeni anlamdır. Gerçek anlam ise, sözcüğün aklımıza geldiği ilk anlamdır. Örnek olarak verdiğimizde ise, sen bizim toprağımızdan olduğun için çıkabilirsin. Bu sözcükte toprak sözcüğü mecaz anlamda kullanılmıştır.
Bu ifadeler, tıpkı atasözleri gibi kısa, açıklayıcı sözlerdir. Ancak atasözleri gibi net olmayıp mecaz içerebilirler.
Cevap: Zayıf kelimesinin gerçek anlamı görünüş olarak ve beden olarak kas yapısı az olan kuvvetli görünmeyen canlılar için kullanılan bir sözcüktür. Zayıf kelimesinin mecaz anlamı yeteneksiz, kuvvetsiz, yetersiz, yoğunluğu az olan olarak kullanılır.
Atasözleri kullanılarak mecaz bir anlatıma başvurularak aslında farklı bir konu kast edilmektedir. Bu bağlamda “Güneş balçıkla sıvanmaz” da sıkça karşılaştığımız bir atasözüdür.
Bu ifadeler, tıpkı atasözleri gibi kısa, açıklayıcı sözlerdir. Ancak atasözleri gibi net olmayıp mecaz içerebilirler.
Cevabımız: Kinayedir. Çünkü kinaye, bir sözün hem gerçek anlamlı hemde mecaz anlamlı kullanılmasıdır.
Yenileşme sürecinde romanın yanında Batı tiyatrosu da Türk edebiyatında yerini alır. Elimizdeki eser, ilk tiyatro yazarlarından biri olan Recaizade Mahmut Ekrem'in dördüncü piyesi Çok Bilen Çok Yanılır, 1914'te yazarın ölümünden sonra Hürriyet-i Fikriye dergisinde ek olarak yayımlanmıştır.
TAKDÎR-ELHÂN (RECAİZADE MAHMUT EKREM)
Recaizade Mahmut Ekrem'in kaleme aldığı eleştiri kitabı.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri