Hayır, öyle bir şey yok.
Kişi çocukken işlediği hırsızlık, başkasının malına zarar verme gibi günahlardan dolayı dinen günahkâr olmaz. Yani ahirette bu sebeple sorumlu tutulmaz. Ancak mümeyyiz çocuğun mala verdiği zarar velisi tarafından tazmin edilir. Bunda kul hakkı vardır.
Eğer her iki cinsiyette de 15 yaşına kadar herhangi bir buluğ çağa girme belirtisi görülmezse 15 yaşından sonra hükmen buluğ sayılır. Bu evreden sonra artık amel defteri kesin olarak açıldığı için her kız ve erken dinen gerekileni yapmalıdır.
Çocuğa dini eğitimi vermek anne ve babanın görevidir.
Ancak çocuğa gerekli dini ve ahlaki eğitim verilmişse, çocuk kendi işlediği günahlardan sorumludur; anne ve babanın mesuliyeti kalkar. İyiyi ve kötüyü ayırt edecek yaşa gelmiş çocuklara baskı kurmak etkili bir yöntem değildir.
Çocuk, anne ve babası günah işledi diye günah işlemez, çocuk üzerinde herhangi bir baskı zorlama olmadan kendi iradesiyle günahı seçmiştir. Bazı anneler babalar çok zalim olduğu halde çocukları tam aksine iyi olabilmektedirler. Burada çocuk illa babası veya annesi gibi zalim olacak diye bir kaide yoktur.
İlgili 21 soru bulundu
Yedi büyük günah şunlardır: 1- Allah'a şirk koşmak. 2- Büyücülük, 3- Katillik, 4- Harpten kaçmak, 5- Yetim malı yemek, 6- Faizcilik, 7- Namuslu kadına iftira etmek. (Buhari, Müslim) Başka bir hadis-i şerifte de, yedi büyük günah içinde Müslüman olan ana babaya asi olmak ifadesi geçiyor.
Anne babanın evlat üzerinde hakkı olduğu gibi, evladın da anne baba üzerinde hakkı vardır. Ancak anne baba hakkı daha büyüktür. Bu bakımdan hiç bir evlat anne babasına hakkını helal edememe gibi bir tavırda bulunamaz.
Herhangi bir yasağı işlemek değildir. Bunlarla azl arasında hiçbir fark yoktur. Zira çocuk, ancak meninin rahme düşmesiyle oluşur.
Nikâh bir ibadettir.
Bu bakımdan evlenip nikâh kıyan kişiler ibadet sevabı kazanır. Ayrıca Allah bu ibadetlerinden dolayı bazı günahlarını da affedebilir. Ancak insan evlilikten önce yaptığı tüm günahlar affolur gibi bir düşünce doğru değildir.
Yani yüz kısmı açık kalacak şekilde başın kalan kısmını, boyun ve göğüsleri örtmek farz-ı ayndır. Açmak ise, bir farzın terki sayıldığından haramdır. Allah ve Resulünün emrini dinlemediği için günahkâr olmakta büyük bir mes'uliyet altına girer.
Dinî hükümlerle mükellef olma, ergen olmakla başlar. Kızlar âdet görmekle büluğa ermiş yani ergen sayılırlar. 15 yaşına kadar ergenliğe ulaşmamış bir kız, 15 yaşını bitirdiği tarihten itibaren hükmen ergen ve mükellef sayılır (Mevsılî, el-İhtiyâr, 2/95; Tahtâvî, Hâşiye, 108; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, 1/408).
el Cevab: Örtünme farzdır. Baş açık gezmek haramdır.
Reformcu yazar diyor ki: (18 yaşına kadar, bir genç kızın başını kapatmaması günah olmaz.) Dinimizde namaz, oruç, zekât, hac, tesettür gibi işlerde mükellef [yükümlü, sorumlu] olmak, yaşla değil, âkil ve bâliğ olmakla başlar.
Bütün övgüler Allah'adır. Akil-baliğ olmayan çocuğun yaptıklarının- yani Salih amelleri- sevabı onadır, ne anne-babasının ne de başkasınındır. Ancak babası ona öğrettiği, hayra yönelttiği, ona yardım ettiği için ona da sevap yazılır.
İslam'a göre her çocuk, tabiatı gereği masum doğar. Ayrıca anne-babalarının hatalarından sorumlu değillerdir. Buna karşın anne-babalar reşit olmayan çocuklarının tüm sorumluluklarını taşımak durumundadır. Bu, onların bakımını ve iyi şekilde yetiştirilmesini de içerir.
4- Yetmişine gireni, Allahü Teâlâ ve melekleri sever. 5- Seksenine girenin günahları yazılmaz, sevabları yazılır.
Zina eden bir kimsenin zina ettiğiyle evlenmesi yeterli değildir. Ayrıca tövbe etmesi, kul hakkı varsa helalleşmesi gerekir. Günah bir defa işlenir, bunun günahlığı da bir defadır.
Zina ettiği kadınla evlenmesi vacip olmayıp tövbenin kabulü için bir şart değildir. Ancak kendi aralarında evlenmeye karar verirlerse bunda sakınca yoktur.
Allah'a ortak koşmak, adam öldürmek, zina iftirasında bulunmak, zina etmek, İslâmî cihaddan kaçmak, sihir yapmak, yetimin malını yemek, ana-babaya karşı gelmek, Mekke'nin hareminde günâh işlemek, faiz yemek, hırsızlık yapmak, içki içmek, kumar oynamak.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, ailelerin çocuk sayısını ikinin altına düşürmemeleri gerektiğini belirterek, "Mutlaka ikinin üzerinde, üç, dört gibi.
Ya hiç olmamalı veya bir tane olmalı. Yahut iki tane olmalı. Daha fazlası tavsiye edilmiyor. Eskiden ise, (Ben ümmetimin çokluğu ile iftihar ederim) buyurarak çok çocuk yapılmasını tavsiye ediyordu.
Dolayısıyla eşlerden biri, diğerini çocuk sahibi olmaya zorlayamaz. Nitekim Aile Hukuku kitabı kapsamına giren nişanlı ve evli çiftlerin çocuk istemini veya çocuk sahibi olma özlemini giderme yükümlülüğü veren bir Türk Medeni Kanunu hükmü bulunmamaktadır.
“Ana babaya itaatsizlik” Allah Teâlâ'nın haram kıldığı üç şeyden biridir. Sözle veya davranışla ana veya babayı üzmek, gönüllerini kırmak dinimizde büyük günahlardan biri sayılmıştır.
el Cevab: Anne babaya hizmet bütün evlatların dini sorumluluğudur. Erkek evlat veli niteliği olduğundan anne baba yaşlanınca onlara bakmak ve gözetmekle fıkhi açıdan mükellef olur. Kız evlat evlendiğinde bu yükümlülüğü gücü yettiği kadar olur.
Cevap: Evet, İslam da çocuğu terbiye etmek için dövmek caizdir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri