Türkiye'de, buzulların erimesi sonucu oluşacak deniz seviyesi yükselmesi, özellikle batı kıyılarında ciddi sorunlar yaratabilir. Buzulların erimesi, ayrıca, Türkiye'de iklim değişikliklerine de neden olabilir. Buzulların erimesi sonucu oluşacak su, okyanusların sıcaklığını azaltarak, atmosferdeki ısıyı azaltır.
Buzulların erimesi, iklim değişikliği ile ilişkilendirilmektedir ve bu durum, küresel sıcaklıkların artmasına neden olmaktadır. Bu sıcaklık artışı, Türkiye'deki doğal yaşam alanlarını ve ekosistemleri değiştirebilir ve tarım ve hayvancılık gibi önemli sektörler üzerinde de olumsuz bir etkiye sahip olabilir.
Karadeniz sahil şeridi boyunca Sinop, Samsun, Trabzon illeri içeri doğru daralacak. Ege Bölgesi'nde İzmir'i yutan sular, Yunan Adaları'nı denize gömecek. Akdeniz Bölgesi'nde ise Adana'daki Çukurova deltası tamamen sular altına gömülecek.
Yani buzulların tamamen erimesi demek dünyanın tatlı su kaynağının yaklaşık yüzde 69'unun doğrudan okyanusa karışması demek. Sadece bizler bu kaynağı kaybetmiş olmuyoruz üstelik, okyanus sistemiyle buradaki tuz ve sıcaklık dengesine göre varlık gösteren canlı yaşamı da olumsuz etkileniyor.
İlgili 27 soru bulundu
Rounce, küresel sıcaklık artışının mevcut şekilde seyretmesi halinde 2100 yılında karadaki buzul kütlesinin yüzde 32'sinin, buzulların ise yüzde 68'inin kaybolacağını bildirdi. Buzul bilimci Rounce, buzullardaki bu erimenin deniz seviyesindeki artışı 115 milimetreye kadar çıkarabileceği kaydedildi.
Buzulların varlığı genellikle aşağıdaki fayların hareketliliğini bastırır. Buzullaşmanın eridiği dönem boyunca faylar hızlandırılmış bir deprem tetikleme kayması yaşar.
Mısır, İskenderiye, Kahire ve Kuzey Afrika kıyıları sular altında kalıyor. Avrupa: Buzların erimesi Avrupa için felaket. Londra, Hollanda, Danimarka, İskandinav ülkeleri diye bir şey kalmıyor.
Dünyada deniz suyu seviyesindeki yükselişin yüzde dördü bu buzuldan geliyor. Tek bir buzul için bu çok ciddi bir oran. Uydu verileri, erime hızının da giderek arttığını gösteriyor. Bu buzulun tamamen erimesi halinde, deniz seviyesinin de yarım metreden fazla yükseleceği tahmin ediliyor.
Küresel deniz seviyesindeki artış hızlanıyo
Bilim insanları küresel deniz seviyesindeki artışın son 25 yılda giderek hızlandığı uyarısında bulundu. Buna göre 2100 yılında, İstanbul da dahil olmak üzere dünyadaki birçok önemli şehir tamamen ya da kısmen sular altında altında kalacak.
Araştırmaya göre, insan etkisiyle oluşan sera gazı emisyonlarının artışı sonucunda ortalama bir kişinin yaşadığı sıcaklık 2070 yılında 7,5 derece artacak. Bu durum, 50 yıl sonra dünyadaki tahmini nüfusun yaklaşık yüzde 30'unun, sıcaklığın ortalama 29 derece olduğu bölgelerde yaşaması anlamına geliyor.
Buna göre 80 yıl sonra İstanbul ve İzmir'de sahil şeridi su altında kalabilir. Uzmanlara göre deniz seviyesindeki artış gözle görülebilir değil ancak zamanla artacak. Yaklaşık 80 yıl sonra İstanbul'da Üsküdar, Kadıköy, Tuzla, Yenikapı, İzmir'de ise Karşıyaka, Balçova gibi yerler bundan ciddi şekilde etkilenecek.
Bir araştırmaya göre, yüzde 98'i buzla kaplı Antarktika kıtası küresel ısınma etkisiyle şimdiki hızıyla erimeye devam ederse, dünya genelinde deniz seviyesi 5 metre kadar yükselebilir.
Dünyadaki tüm buzulların erimesinin binlerce yıl sürebileceği düşünülüyor. Bilim insanları bundan çok kısa süre içinde yaşanacak etkilerin geri döndürülemez olduğunu söylüyor.
Karadeniz Dağları, 3, Volkanlar ve Anadolu'nun diğer bağımsız dağları. m, Son Buzul Çağı daimi kar sınırının ise 2800 m civarında olduğunu göstermektedir. (3100-3200 m). Son Buzul Çağı daimi kar sınırı ise 2600 m civarında hesaplanmıştır.
Çalışma sonucunda hazırlanan rapora göre sadece İstanbul'da 6 milyon kişinin yaşadığı 120 kilometrekarelik alan sular altında kalacak. Ayrıca 16 atık su arıtma tesisinin 12'si de tehdit altında.
Dünyanın geri kalanına göre dört kat daha hızlı ısınan Kuzey Kutbu'nda yaz sonunda buzla kaplı alanlar hızla azalırken, yapılan araştırma buzulların 2040'a kadar yazları yok olabileceğini gösterdi.
Araştırma, mevcut küresel ısınma oranları ile Maldivler'in yüzde 80'inin 2050'ye kadar yok olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğuna işaret etti.
Milankovitch döngülerinin etkisi ile gezegenimizin buzul çağına girmesi beklenir. Fakat, bu sürecin gerçekleşmesine tahminen 50.000 yıl var. Küresel ısınma ve etkileri uzun süreli devam ederse, buzul döneme girdiğimizde etkilerini hafifletecektir.
Küresel Isınmanın neden olduğu olaylardan biri de yeryüzündeki buzulların erimesidir. Küresel ısınma hem atmosferin hem de okyanus sularının sıcaklıklarının artmasını tetikleyerek buzulların her zamankinden daha hızlı erimesine neden olmaktadır.
Sanayileşme sonrası artan sıcaklıkların tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de buzul varlığını azalttığını anlatan Sarıkaya, kara buzullarının, başlıca su kaynakları olduğunu ve bu buzulların erimesinin su kaynaklarının azalması anlamına geldiğini vurguladı.
Dünya'daki yaklaşık 200 bin buzulu takip eden Avrupa Uzay Ajansı'nın (ESA) Cryosat uzay aracına ait veriler, on yılda 2 milyar 720 milyon ton buzun kaybedildiğini gösteriyor. Bu, miktar, buzul kütlelerinin yaklaşık yüzde 2'si anlamına geliyor.
Küresel ısınma, mevcut hızıyla devam ederse, Dünya'nın ekosistemlerinde önemli bozulmalara neden olma ve birçok türün yok olmasına yol açma potansiyeline sahiptir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri