Burun akıntıları hangi renkte olursa olsun genellikle viral enfeksiyonlarda daha sık karşılaşılır. Antibiyotik gerekliliği çok azdır. Kalın giyinmek hastalığın engellenmesinde önemli bir yere sahip değildir. Vücut direncini düşürmeyecek şekilde, yaşanılan bölgenin iklimine uygun giyinmek yeterlidir.
Üst solunum yolu enfeksiyonları burun, boğaz (farinks, bademcikler), kulaklar ve solunum borusunun başlangıç kısmı olan larinksin enfeksiyonlarıdır. En sık “soğuk algınlığı” olarak karşımıza çıkar. Soğuk algınlığında, burun akıntısı ve burun tıkanıklığı belirtileri ön plandadır. Bu hastalığa virüsler neden olur.
Soğuk algınlığı burun, boğaz, sinüslerin ve üst hava yollarının enfeksiyonudur. Bu enfeksiyon virüsle bulaşır ve 200'e yakın virüs soğuk algınlığının nedeni olabilir. Soğuk algınlığına en sık neden olan virüsler Rhinovirusler olarak adlandırdığımız tiplerdir. Bu virüsler damlacık yoluyla bulaşır.
Burundan sürekli olarak ince mukus damlaması durumu su gibi burun akıntısı şeklinde ifade edilir. Özellikle gribal enfeksiyon dönemlerinde, sinüzit gibi hastalıklarda ve burnun tahriş edilmesi durumunda su gibi burun akıntısı görülebilir.
Üst solunum yolu enfeksiyonu genellikle virüs kaynaklı olmakla birlikte bakterilerden kaynaklı da üst solunum yolu enfeksiyonu oluşabilir. Çoğunlukla birkaç hafta içinde iyileşme gösteren üst solunum yolu enfeksiyonu bazı durumlarda tıbbi tedavi gerektiren komplikasyonlar gelişebilir.
İlgili 41 soru bulundu
Ateşin genelde bakteriyel infeksiyonlarda artması beklenir. Viral infeksiyonların, viremi safhasında saptanan ateş uzun sürmez, 72 saat içerisinde düzelmesi beklenir. Viral infeksiyonla- rın seyrinde ateşin düşmemesi veya düştükten sonra tekrar yükselmesi, akla komplikasyonları getirmelidir.
Viral enfeksiyon; halsizlik, ateş, baş ağrısı, boğaz ağrısı, karın ağrısı gibi bulgularla kendini gösterir. Viral rahatsızlıklar, bakteriyel nedenli enfeksiyonlara karşı oldukça etki sağlayan antibiyotik türü ilaçlar ile önlenememektedir.
Bu duruma alerjik olmayan rinit denir. Belirtileri alerji gibi olsa da sebebi bağışıklık sistemi değildir. Sebepleri arasında stres, gebelik, tansiyon ilaçları, uzun süreli burun akıntısı damlası kullanımı, fazla fiziksel aktivite, cinsel ilişki ve sigara dumanı olarak sayılabilir.
Soğuk algınlığı, grip, alerjiler ve çeşitli tahriş edici maddeler burun akıntısına neden olabilir. Burun akıntısının daha az yaygın nedenleri arasında polipler, yabancı cisim, tümör veya migren benzeri baş ağrıları olabilir. Burun akıntısının nedenleri arasında şunlar vardır: Akut sinüzit (sinüs enfeksiyonu)
Enfeksiyon kaynaklı burun akıntılarında reçeteli yazılan antibiyotik içeren ilaçların kullanılması gerekebilir. Alerjik rinit kaynaklı burun akıntılarında antihistaminik ilaçlar reçete edilebilir. Bu ilaçların yeterli olmadığı burun akıntısının ciddileştiği durumlarda deviasyon cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir.
Enfeksiyonun teşhis edilmesi fiziki muayene, laboratuvar testleri, görüntüleme testleri ve biyopsi ile olur. Laboratuvar testleri; genellikle beyin omurilik sıvı örneği, idrar, boğaz, dışkı, burun, balgam örneğidir. Emar, röntgen ve bilgisayarlı tomografi ise kullanılan görüntüleme yöntemleridir.
Nezle, coronavirüsler, rinovirüsler ve RSV gibi virüslerin yol açtığı bir hastalıktır. Nezle genel itibari ile soğuk mevsimlerde soğuğun derin hissedilmesiyle oluşur. Bunun sebebi soğuk havalarda virüslerin daha aktif ve etkin olmasındandır.
Normal şartlarda 7-10 günlük süre zarfında kendiliğinden geçen nezle; sinüzit, orta kulak iltihabı veya pnömokok gibi hastalıklara sebebiyet verirse iyileşme süresi uzayacaktır. Ayrıca sigara kullanan kişilerde belirtiler daha uzun süre seyredebilmektedir. Soğuk algınlığı (nezle) çoğunlukla grip ile karıştırılır.
Soğuk algınlığı belirtileri, virüs vücuda girdikten 1-3 gün sonra ortaya çıkar. Sık görülen belirtiler: Burun tıkanıklığı ya da burun akıntısı
Rinit (nezle)
Rinit belirtileri, virüs vücuda girdikten 12-36 saat sonra ortaya çıkar. Burun akıntısı ve tıkanıklığı, hapşırma, boğazda yanma, kuru öksürük, baş ve boğaz ağrısı, halsizlik ve hafif ateş olarak sıralanabilecek bu belirtilerin yanı sıra gözlerde yanma, yaşarma ve kızarıklık da görülebilir.
Yazın daha sık burun akıntısının görülmesinin sebebi sıcak havalarda enfeksiyonun genleşmesi ve vücudun bu enfeksiyonu kendisini korumak için dışarı atmaya çalışmasıdır. Bu dışarı atım durumu ise burun akıntısı yoluyla meydana gelmektedir.
Gribal enfeksiyonlarla beraber de çok fazla görülen su gibi burun akıntısında eğer görülen sümük kanlı vs. değilse korkulacak bir durum yoktur. Genellikle bu şekilde olan burun akıntısı berraktır. Burnun aşırı boşalmasıyla kişi rahatlamaktadır. Ancak yeniden akıntı olunca yine rahatsızlık verici bir durum oluşur.
25 saniyede burunu açmak için, öncelikle dilinizin ucunu, ağzınızın iç kısmının en yüksek noktasına kadar değdirmeye çalışın. Orta ve işaret parmağınızı birleştirip kaşınızın tam ortasına gelecek şekilde ileri ve geriye hareketler yapın. İlk iki adımı sırayla 20 saniye boyunca uygulayın.
Alerjiler burun akıntısının sık görülen sebeplerindendir. Toz, polen, hayvan tüyleri gibi alerjen maddeler alerjik reaksiyonları tetikleyebilir. Alerjiler; baş ağrısı, hapşırık, boğaz ağrısı gibi belirtilere yol açabilir. Solunumla alınan alerjenler ise geniz bölgesini irrite ederek mukus üretimini artırabilir.
Viral enfeksiyonlar %80-90 kendiliğinden iyileşir; sadece istirahat, yeterli sıvı alımı ve beslenme, ateş düşürücü yeterlidir. Bazen viral enfeksiyonun iyileşmesi yeterli olmaz, üstüne bakteri enfeksiyonu binerek sinüzit, bronşit ve zatüreye dönüşebilir.
Ebstein-barr virüs enfeksiyonu (enfeksiyoz mononükleoziz), halsizlik, boğaz ağrısı, hafif ateş, servikal lenfadenopati, gingival kanamalar ve damakta yaygın peteşiler görülür, lezyonlar kendiliğinden iyileşir.
2020 verilerine göre alt solunum yolu enfeksiyonları dünyanın en ölümcül bulaşıcı hastalığıdır ve tüm dünyada ölümlerin 4. en sık nedenidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri