Hanımına iyi huylu olmalısın, onunla yumuşaklıkla sohbet etmeli ve tatlı sözle konuşmalısın. Peygamberimiz “İnsanların hayırlısı, eşine ve ev halkına hayırlı ve faydalı olan kimsedir.” buyurur. Eşini üzüntülü bulduğunda onu çok sevdiğini söylemelisin, şefkatle gönlünü almalısın.
2 — Ona karşı her zemân, yumuşak davranmalıdır. Peygamberimiz “sallallahü aleyhi ve sellem” buyurdu ki, (Müslimânların en iyisi, en fâidelisi, zevcesine karşı iyi ve fâideli olandır). 3 — Eve gelince zevceye selâm vermeli, [ya'nî selâmün aleyküm demeli] ve nasılsın? diye hâtırını sormalıdır.
Erkeğin kadına karşı sorumluluğu, mehir, nafaka ve hanımına karşı iyi davranması, kadının kocasına karşı sorumlulukları da, meşru ölçüler dairesinde kocaya itaat, birlikte oturma, kocaya sadakat ve eşinin ve evinin mallarını korumaya ihtimam göstermesi şeklinde özetlenebilir.
İslâm Hukukunda, kocanın karısı üzerindeki hakları genellikle; 1- Aile reisliği, 2- Ko- canın meşrû isteklerine gücünün yettiği ölçüde itaat, 3- Karısının evde oturmasını isteme, 4- Başkalarının eve gelişinin koca izniyle olması, 5- Kocanın malını koruma, 6- Kocaya güzel muamele başlıklarıyla ele alınmıştır.
İlgili 16 soru bulundu
Evlilik birliği eşler arasında yardımlaşmaya dayandığından çalışan eşin çalışmayan eşe harçlık vermesi evlilik birliğinin sürdürülmesinin bir gereği olarak karşımıza çıkmaktadır.
"Artık eşler, ev işi ve çocuk bakımı konusunda ortak sorumluluk sahibidir. Hele ki her iki eş de dışarıda çalışıyorsa; kadın ya da erkek, çocuk bakımı ve ev işlerinden birlikte sorumludur.
İslâm'a göre her fert, kendi yaptıklarından sorumludur. Başkalarının yaptıklarından sorumlu değildir. Kur'ân-ı Kerîm'de, "Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez.
Birliğin mutluluğunu sağlama, sadakatli olma, birlikte yaşama, dayanışma ve yardımcı olma, çocuklara bakma ve yetiştirme, giderlere katılma, meslek seçiminde özen gösterme, evlilikte eşlerin hakları ve yükümlülükleri arasındadır.
3. Eşlerin cinsel görevden kaçınmaları caiz değildir.
İslâm Hukukunda, kocanın karısı üzerindeki hakları genellikle; 1- Aile reisliği, 2- Ko- canın meşrû isteklerine gücünün yettiği ölçüde itaat, 3- Karısının evde oturmasını isteme, 4- Başkalarının eve gelişinin koca izniyle olması, 5- Kocanın malını koruma, 6- Kocaya güzel muamele başlıklarıyla ele alınmıştır.
Erkeğin görevleri hususunda genelde bilinen iki şey vardır. Bunlar: Evinin rızkını temin etmek, Hanımının zaruri ihtiyaçlarını karşılamaktır. Oysa erkeğin görevleri sadece bunlarla sınırlı değildir. Elbette bunlar yapılması zaruri olan yapılmadığı taktirde günaha girilebilecek hususlardır.
Bu hükümde –vacip ihtiyat gereği- kocanın hazır veya yolculukta bulunmasında bir fark yoktur. Buna göre, lüzumu olmayan yolculuğu mazeretsiz ve eşin rızası olmadan dört aydan fazla uzatması vacip ihtiyat gereği caiz değildir.
Namazı boşa gider demek değildir. Hadis-i şerifte buyuruluyor ki: Bir kadından kocası razı olmazsa, kadın, günahının cezasını çektikten sonra, Cennete girer. Cennete sadece kâfirler girmez.
Eşler, birbirinden izin almak zorunda kalarak, yeni deneyimler yaşamaktan kaçınabilir. Sonuç olarak, eşlerin birbirinden izin alıp almaması, çiftlerin kendi karar vermesi gereken bir konudur. Her çift, kendi durumunu ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, bu kararı vermelidir.
4 Ekim 1926'da yürürlüğe giren 743 sayılı Medeni Kanun'un 159. maddesi, evli bir kadının ancak koca izniyle bir iş ve sanatla iştigal edebileceğine hükmediyordu.
Evlilik birliği eşler arasında yardımlaşmaya dayandığından çalışan eşin çalışmayan eşe harçlık vermesi evlilik birliğinin sürdürülmesinin bir gereği olarak karşımıza çıkmaktadır.
İslâm'a göre her fert, kendi yaptıklarından sorumludur. Başkalarının yaptıklarından sorumlu değildir. Kur'ân-ı Kerîm'de, "Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez.
3. Eşlerin cinsel görevden kaçınmaları caiz değildir.
İnsanlar arasında poliandri, genellikle iki farklı şekilde gözükür: Bunlardan birisi, kadının çok sayıda farklı erkek ile evlenmesi, diğeri ise erkek kardeşlerin tek bir kadın ile evlenmesidir.
Hanımının çalışması beyinin izin ve rızasına bağlıdır.
Beyinden izin çıkmaz, rızası söz konusu olmazsa, hanımın çalışması meşru da olmaz makul de görülmez. Bu izni vermeyen beyden, hanımın makul ve meşru isteklerine cevap verip vermediği araştırılır.
Kadın maaşını eşine vermek zorunda değildir, böyle bir yasal zorunluluk veya ödev yoktur.
Değerli kardeşimiz, Çocuğa dini eğitimi vermek anne ve babanın görevidir. Bu görevini aksatan anne ve babalar çocuklarının işlediği hatalardan mesul olur. Ancak çocuğa gerekli dini ve ahlaki eğitim verilmişse, çocuk kendi işlediği günahlardan sorumludur; anne ve babanın mesuliyeti kalkar.
(TKM m.189). 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 152'nci maddesi gereğince evin intihabı, karı ve çocukların münasip veçhile iaşesi kocaya aittir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri