Türkçede somut olarak yer bildiren tüm kelimelerde ''altı'' ve ''üstü'' sözcükleri ayrı yazılır. Bilinçaltı kelimesinin bitişik yazılmasının nedeni, bilinç kavramının somut değil soyut olmasıdır.
Bilinçaltı, daha çok duyguların üretildiği, depolandığı ve bunlara bağlı olarak da programlandığı, inançlarımızın yerleştiği, davranış kalıplarımızın, alışkanlıklarımızın, deneyimlerimizin yer aldığı zihinsel soyut alandır.
Soyuttur. Çünkü soyut demek yani gözükmeyen, elle tutulamayan; somut ise var olan gözükendir.
Aslında bellek dediğimiz olay deneyimden ibarettir. Yani somut bir olaydır. Çoğumuz hafızayı, beynimizin içinde bilgilerin saklandığı bir depo gibi algılarız.
Duyu organlarımızla algılayamadığımız, akıl yoluyla algılayabileceğimiz kavramları karşılayan sözcükler soyut anlamlı sözcüklerdir. Soyut anlamlı sözcükler; sevgi, umut, hayal, barış, sıkıntı, evlilik, çocukluk, özlemek… gibi kavramları yansıtır.
İlgili 18 soru bulundu
Bazı akademisyenlere göre tanrı, melek, ruh gibi sözcükler duyu organları ile tespit edilemeyecek kavramlara karşılık geldiği için "soyut" olmalıdır.
Özgürlük, fikir, düşünce, sevgi, nefret, merhamet, hüzün gibi kelimeler beş duyu ile hissedilemez ancak var olduklarına kuşku yoktur. Bu tip kavramlar soyuttur.
Enerjinin tanımlanması o kadar zordur ki, çünkü soyut bir kavramdır. Fizikte, “enerji” kavramı gerçekten bir çeşit stenografi, kitapların dengelenmesine yardımcı olan bir gereçtir.
Bunun yanında, inanç soyut bir kavramdır, ve soyut kavramlar üzerinde varlığını sürdürür.
Duygular somuttur. Somut demek beş duyumuzla algıladığımız şey demektir. Ya görürüz, ya duyarız, ya dokunuruz, ya da tadar veya koklarız. Bu beş duyumuza hitap eden bir durum varsa bunu somut kabul ederiz.
⇒Zeka soyut mu somut mu? Cevabımız: ⇔Soyuttur. Çünkü zekamızı beş duyu organımızla algılayamayız.
bakınız, yokluğun dışarıda var olup olmadığını soruyoruz, ki yokluk tabii ki de yoktur. yani karanlık bu bağlamda soyuttur.
Adalet de soyut bir kavramdır. Ancak bir toplum düzenine dayandığında ve bu düzeni sürdürmek için uygulandığında somut nitelik kazanır. Adalet kavramı ve uygulaması tarih içinde önemli değişiklikler geçirmiştir.
Düşünce, elektro-kimyasal iletilerdir yani madde-enerjidir. Algılanabilir ve gözlemlenebilirdir. Eskiden doğa üstü zannedildiği için soyuttu şimdi somuttur.
Birincisi 7-8 ve 11-12 yaşları arasında yer alan "somut işlemler" dönemidir. Bu işlemler somut alanla sınırlı sistemlere temel oluştururlar. İkincisi 11-12 yaşlarından itibaren gelişen "soyut işlemler" dönemidir.
Rüya kelimesi soyut bir sözcüktür. Çünkü beş duyu organlarımız ile algılayamaz,beyin gücümüz ile algılarız. Bu sebeple soyuttur.
(Mutluluk, duyu organlarımızla algılayamadığım soyut bir kavramdır.
↪Öfke kelimesi soyuttur. Çünkü gözle göremeyiz. Beş duyu organımızdan biri ile dokunup hissedemeyiz.
Tanrı somut mu dünya somut mu? Tanrı soyuttur çünkü göremeyiz. Dünya somuttur çünkü görebiliriz.
Mevsim,evren,yıldızlar ve güzellik somut kelimelerdir.
şimşek somuttur. Çünkü gözümüzle görebiliriz. 5 duyu organımızla görüp hissetiğimiz şeylere somut göremeyip hissedemediğimiz şeylere ise soyut denir.
Yorgunluğu beş duyu organımızla algılayamadığımız için ''soyut bir kavramdır.''
Aşk gibi, sevgi gibi, özlem ve kıskançlık gibi. Romanlara konu olan bu kelimelerin ortak yanı soyut olmalarıdır.
"Huzur" ve "korku" kelimeleri burada soyut anlamdadır.
Elle tutamadığımız gözle göremediğimiz var olduklarını yalnızca hislerimiz ve düşüncelerimizle hissettiğimiz kavramlara "Soyut isim" denilmektedir. Soyut isimlere örnek verelim; Mutluluk, sevgi, özlem, hasret, öfke, cesaret, aşk, umut, sevinç, üzüntü vb..
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri