Mevsimsel alerjilerin belirtilerinden bazıları şunlardır; gözlerde kaşıntı hissi, tıkalı burun, burun akıntısı, kulaklarda, boğazda kaşıntı. Mevsimsel alerjiler tedavi edilmezse, astım, sinüzit, kulak enfeksiyonları gibi sağlık sorunlarına dönüşebilir.
Bebeklerin bağışıklık sistemi tehdit olarak algıladığı herhangi bir dışsal faktöre reaksiyon gösterebilir. Hapşırma, deride döküntüler, burun tıkanıklığı, öksürük, gözlerde yaşarma ve kaşıntı en sık görülen alerji belirtileridir. Bu alerjik reaksiyonların her biri farklı sebeplerle görülüyor olabilir.
Besin alerjisinin geliştiği şüphelenilen çocukların vakit kaybetmeden bir uzman tarafından muayene edilmesi gerekir. Besin alerjisi tedavi edilmediği takdirde, nefes darlığından bulantıya, kusmadan deride kaşıntıya kadar birçok soruna neden olabilir ve ileri vakalarda hayati risklere dahi yol açabilir.
En tehlikeli reaksiyon ise 'anafilaksi' adını verdiğimiz reaksiyondur. Aniden başlayıp ölüme neden olabilir. Eğer alerjen soluduğunuz bir şey ise gözleriniz, burun ve solunum sisteminiz etkilenir.
Besin alerjisinin tedavi olmasa da bebeğin yaşı ilerledikçe geçtiği durumlar da vardır. Bebeklerde alerjiye sebep olan besinler inek sütü, yumurta, buğday, soya, kuru yemiş ve balık ürünleridir.
İlgili 25 soru bulundu
Bebek alerji olursa ne olur sorusu şu şekilde yanıtlanabilir; bebeklerde alerji belirtileri arasında bebeğin zor ya da hırıltılı nefes alıp vermesi, burunda akıntı, kakada kan, kabızlık ya da ishal, tekrar eden karın ağrıları, ciltte kızarıklık, döküntü ve kabarma şeklinde sıralanabilir.
Bağışıklık sistemi tarafından salınan kimyasal maddeler, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, kaşıntılı gözler veya cilt reaksiyonları gibi alerji semptomlarına yol açar. Bazı insanlar için bu aynı reaksiyon, akciğerleri ve solunum yollarını da etkiler ve astım semptomlarına yol açar.
Alerjik reaksiyon tipik olarak birkaç saatten birkaç haftaya kadar sürebilir. Alerjeninize uzun süre maruz kaldıysanız, alerjik reaksiyonunuz genellikle daha uzun sürer. Bir alerjik reaksiyonun semptom süresi ayrıca alerjene ve yanıtınızın ciddiyetine de bağlıdır.
Alerji iç organlara zarar verir mi? Alerji besin intoleransına sebep olduğu için kişinin iç organları etkilenebilir. Alerji, huzursuz bağırsak sendromuna neden olabilir.
Çocuklarda besin alerjisi en çok bu gıdalarda görülür; süt, yumurta, buğday, yer fıstığı, ağaç fındıkları (fındık, ceviz vb), balık, kabuklu deniz ürünleri, susam ve kivi. Sıkça çikolata ve kakao tüketimi nedeniyle alerjik burun akıntısı, migren, deride kızarma, kaşıntı ve sindirim sistemi bozuklukları görülebilir.
sorusuna şu şekilde yanıt verebiliriz; Alerjinin olduğu besin türü ve reaksiyonların tipine göre değişmekle birlikte çoğu gıda alerjisi yıllar geçtikçe düzelebilir. Çoğunlukla süt ve yumurta alerjisi erken çocukluk döneminde azalarak geçebilirken, kuru yemiş alerjisi gibi alerjiler kalıcı olabilir.
Atopik dermatit dediğimiz alerjik ve kuru cilt yapısı olan veya banyodan hoşlanmayan bebeklere haftada 2-3 kere banyo yaptırılabilir. Bunun dışında kalan bebeklere yaz-kış günlük banyo önermekteyiz.
Çocuk İmmünoloji ve Alerji Bölümü, 0-18 yaş aralığındaki çocukların immünolojik yani bağışıklık sistemi ve alerjik hastalıkların tanı, tedavi ve takibi ile ilgilenen uzmanlık dalıdır.
Belirtileri sıklıkla ciltte döküntü, kızarıklık, kuruluk, kaşınma ve egzema olarak mide barsak sisteminde ise kusma, reflü, ishal, kanlı mukuslu dışkılama bazen de huzursuzluk, karın ağrısı, beslenmeyi reddetme ve gaz sancılarını andıran ağlama krizleri şeklinde olabilir.
Yapılan araştırmalar; süt, yumurta, tuzlu fıstık, buğday gibi alerjik besinlerin anne sütünden bebeğe geçebileceğini göstermektedir. Bu besinleri tüketmeniz durumunda, bebeğiniz bu besinlere karşı duyarlanıp bahsedilen alerjik yakınmaları gösterebilir.
Alerjen maddeye ve alerjen maddenin girdiği yere bağlı olarak farklı bölgeler alerjiden etkilenebilir. Örneğin, polen, burun içinden solunduğunda, genellikle burun, göz, sinüs ve boğazda alerjik semptomlara neden olur. Gıda alerjisi genellikle mide veya bağırsak problemlerine neden olur ve ürtikeri getirebilir.
Bu hastalıklar, çayır otları, yabani otlar, tahıl bitkileri ve ağaçların polenizasyon zamanı (mart - ağustos aylarında) ortaya çıkar ve bazen de küf mantarlarının etkisine bağlı olarak, sonbahar aylarında alerjik rinit ve alerjik astım atakları olarak karşımıza çıkabilirler.
Ağaç polenleri Şubat-Nisan, çayır polenleri Mayıs-Temmuz, yabani ot polenleri ise en çok Ağustos-Ekim aylarında yayılma gösterir. Gün içerisinde sabah saatlerinde polen düzeyi daha çok yoğunlaşır. Nemli ve rutubetli havalarda azalırken kuru ve güneşli havalarda polen düzeyi artar.
Alerjik deri hastalıkları, günümüzde aşırı şehirleşme, olumsuz çevresel faktörlerin hızla artması, doğal beslenmeden giderek daha fazla uzaklaşılmasına bağlı olarak çocuktan yaşlıya kadar her yaş aralığında daha sık görülmektedir.
Alerjik öksürük, öncelikle vücudun maruz kaldığı belirli maddelere aşırı tepki veren aşırı aktif bir bağışıklık sisteminden kaynaklanır. Bu reaksiyonlar, vücut zararsız maddeleri zararlı maddelerle karıştırdığında ve böylece onları savuşturmak için bir savunma sistemi başlattığında ortaya çıkar.
Ciltte kızarıklık, kaşıntı ve ödem plakları (ürtiker), dudaklarda ve göz çevresinde şişlik, karın ağrısı, kusma, nefes darlığı, öksürük, boğazda tıkanıklık hissi, dilde şişme, göğüs ağrısı, çarpıntı ve tansiyon düşüklüğü besin alerjisine bağlı bulgulardır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri