Balıkların yaşadığı dünya bizdekinden çok daha karanlıktır ve daha düşük ışıklarda görme yeteneğine sahip olmak zorundadırlar.Bizler 400 nanometrenin altını göremeyiz ama balıklar 100 nm ye kadar rahatlıkla görebilir.Türler arasındaki görme yeteneği yaşadığı derinliğe göre değişiklik göstermektedir…
Balıklar sesleri bizim duyduğumuz titreşim frekansına göre duyarlar ama balık türleri arasında sese duyarlılık farklılık gösterir. Balıkların işitmesi titreşimin duyulmasının balığın bir cevap hareketi ile desteklenmesine bağlıdır.
Evet,balıkların suda oluşan titreşimleri algılama,sesleri işitme özellikleri vardır.Dolayısıyla duymaktadırlar.
tür balıklar aydınlıkta renkleri aynen görmekle birlikte, karanlıkta sadece tonları algılayabilir. Bütün renkleri, su. içinde farklı mesafelerden aynen gördükleri gibi, bazı
Balıklar insanların hissedemediği, en ufak titreşimleri hissederler, akvaryumun içinde manevra yapan yüzen diğer balığın sudaki titreşimini bile alğılarlar, odanızdaki yüksek müzik, kesinlikle balıkları rahatsız ediyordur.
İlgili 30 soru bulundu
Emine hanım; balıklar kuşkusuz sesten etkilenir.
Balıklarda canlı olduğu için onlarında dinlenme ve uyumaya ihtiyaçları vardır. Balıklar gözlerini kapatamadıkları için oldukları yerde durarak dinlenirler. Gün ışığının olmadığı yerlerde dibe çökerek ya da dayanacak bir yer bularak balıklarda uyumaktadır.
Çok güneşli veya sıcak havalarda koyu, mat ve donuk renkleri tercih edin. Fazla parlaklık özellikle sığ sularda küçük avları ürkütür. Soğuk veya karanlık sularda veya gece gökyüzünde ayın olduğu avlarda veya bulutlu ışığın az olduğu havalarda; beyaz veya parlak (metal veya fosforik) ve de büyük (geniş) yem kullanın.
Balıkları en iyi gözlemleyeceğiniz aydınlatma ise beyaz ışıktır. Renk kadar önemli olan faktörler ise aydınlatma şiddeti ve aydınlatma süresidir. Aşırı güçlü ışık balıkları strese sokar.
Gece zaten karanlıkta kalmalıdır.Stres değil aksine rahatlar... Gündüzde karanlık bir odada değillerse yani azda olsa bir ışık varsa akvaryumda herhangi bir sıkıntı olmaz.Hatta arkadaşlarında dediği gibi gece zaten kapalı olmalı ki balıklar uyuyabilsin,stres olmasınlar...
Balıklarda türe göre değişse de bu tarz belirtileri gözlemlemek gerekiyor. Sizi gördükleri için heyecanlı oluyorlar. Yemi sadece hayatta kalmak için değil, gerçekten sevdikleri ve istedikleri için iştahla yiyorlar. Hareketli oluyorlar, beden dilleri rahat ancak dinç oluyor, bitkin veya çökmüş görünmemeleri gerekiyor.
Balık sevgiyi hissetmez, sevgi neticesindeki iyi bakımı hisseder.
Ringa balıkları osurarak iletişim kurar, şaka değil. Çeşitli balıklar insanları da aldatan bazı görsel yanılsamalara kanar, diğer bir deyişle bir balığın kanıları vardır ve bu kanılar tıpkı bizimkiler gibi hatadan muaf değildir. Ayrıca, balıklar zevk hissedebilir.
Balıklar, sahiplerini tanımak ve onlarla bir bağ kurmak için yeterli zeka ve duygusal kapasiteye sahip değillerdir. Ancak, bazı balık türleri, insanlar gibi diğer canlılarla etkileşim kurabilirler.
Duyu organları insanlara göre daha farklı işleyen hayvanlar, bazen insanların duyamadığı frekanstaki sesleri duyabilmekte ve buna yönelik tepkiler verebilmektedir. Muhabbet kuşu, karga, martı, köpek, kedi ve balıklar, deprem öncesinde tepki gösterme yetisine sahip canlılardır.
Balıklar da uyur ama balıkların göz kapakları yoktur. Bu nedenle uyurken gözlerini kapatmazlar. Aslında balıkların uykusu bir çeşit dinlenme hâlidir. Uyurken balıkların birçoğu diğer zamanlara göre çok daha az hareket eder.
Tepki veriyorsa görüyordur. Tepki vermiyorsa kör olma ihtimali var. (Görse de tepki vermeyebilir) Buna benzer birkaç farklı deneme yapıp hiç birinde tepki almıyorsanız balığın kör olduğu hükmüne varabiliriz.
Ay karanlığının bir diğer önemli noktası ise, balığın gece görüşü fazla olmamasından dolayı yeterince avlanamamasıdır. Ay karanlığında sabah saatleri her zaman verimli olur. Dolunayda ise gece görüşü olduğundan dolayı, balık gece avlanabilir.
Balığın renk değiştirmesi normal bir durumdur, yeni renk soluk ve mat bir görünümde değilse. Özellikle siyah renkler turuncuya dönebiliyor. Üreticiler yoğun bir şekilde proteinli yem kullandıkları için ve balıkları geniş alanlarda baktıkları için siyah renkleri koruyabiliyorlar.
Dünyanın en büyük balığı balina köpekbalığıdır (Rhincodon typus). Her ne kadar adında balina kelimesi geçse de bu balık bir memeli türü değildir; sadece büyüklüğünden dolayı balina köpekbalığı olarak adlandırılır.
Diskus balığı. Uygun su ve filtre koşulları sağlanırsa pek çok balıktan daha sağlam bir yapıdadır.
Alabalık, Akya, Bakalyaro, Barbunya-Tekir, Berlam-Mirlan, Çipura, Dil, Pisi, Dülger, Levrek, Fener, Gelincik, Mezgit, Kalkan, Karagöz, Kefal, Kırlangıç, Kupez, Lagos, Lüfer, Mercan, Mırmır, Orfoz, Sinarit-Trança, Sudak, Turna, Yayın, Karides, Sübye, Ahtapot, Kalamar, İstakoz, Pavurya beyaz etli balıklardır.
Büyüdükçe farkla biraz daha belirgin hale gelebilir. Erkek melek balıklarının gözlerinin üzerinde ufak bir çıkıntı bulunur. Aynı şekilde kafalarında da bu ufak çıkıntıya rastlanır. Tüm erkeklere olmasa da bazı erkeklerde bu çıkıntı dikkat çekici boyutta olabilir bu sayede balığın cinsiyeti daha net belli olur.
Tuzlu sudaki tuz yoğunluğu balığın vücudundakine göre daha yüksektir. Bu nedenle balığın vücudundan dışarıya doğru bir su çıkışı olur. Tuzlu sularda yaşayan balıklar bunu dengelemek için devamlı su içmek zorundadır. İçtikleri tuzlu sudaki fazla elektrolitleri de solungaçlarından dışarı atarlar.
Evlerde beslenen balıkların yaşam süresi ortalama beş ile yedi arasında değişmektedir. Sazangiller ailesinden olan tatlı su balıkların ömürleri ise 15 ile 20 sene aralığındadır. Bu süre yaşamlarını sürdürdükleri alana göre değişebilmektedir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri