Virüsler bakterilere göre çok daha küçüktür. Virüslerin en büyüğü, en küçük bakteriden daha küçüktür. Virüslerin boyutları 0,02 ile 0,25 mikron arasındayken, en küçük bakterilerin çapı 0,4 mikron seviyesindedir. Bu nedenle pek çok virüs sıradan mikroskopla görülemez.
Bakteriler her türlü ortamda canlılıklarını sürdürebilir. Yaşamak için başka bir canlı hücreye ihtiyaç duymazlar. Virüsler ise yaşamak için canlı bir hücreye ihtiyaç duyar. Bu hücreye konak hücre denir.
GRİP HASTALIĞININ ETKENİ: İNFLUENZA VİRÜSÜ
İnsanlarda yaygın hastalığa yol açan influenza A virüsüdür. İnfluenza A virüsü insan, domuz, kuş, at gibi hayvanlarda, influenza B sadece insanda hastalık oluşturmaktadır. Sadece hayvanlarda hastalık oluşturan influenza A virüsünün alt tipleri de vardır.
Virüsler hızlı bir şekilde büyürler ve hücre başına genelde büyük miktarda virion soyları bulunur. Bu yüzden kısa bir zaman dilimi içinde mutasyon olma şansı daha fazladır. Viral genomun doğası (RNA veya DNA; bölünmüş yada bölünmemiş) virüslerin genetiğinde önemli bir rol oynar.
Bakteriler, morfoloji olarak adlandırılan, şekil ve boyutları bakımından büyük bir çeşitlilik gösterir. Bakteriyel hücreler ökaryotik bir hücrenin yaklaşık onda biri boyundadır, tipik olarak 0,5-5,0 mikrometre uzunluktadırlar.
İlgili 19 soru bulundu
Thiomargarita magnifica adı verilen bu bakteri mikroskoba ihtiyaç olmadan çıplak gözle bile görülebiliyor. Artık dünyanın en büyük bakterisi olarak sınıflandırılan T. magnifica, Fransız Karayipleri'nde su altına gömülü, çürüyen mangrov ağacı yaprakları üzerinde keşfedildi.
Dünyanın en büyük bakterisi keşfedildi: Bir santimetre uzunluğunda. Yaklaşık bir cm uzunluğundaki Thiomargarita magnifica, bilinen tüm diğer dev bakterilerden kabaca 50 kat daha büyük. Üstelik ilgi çekici tek özelliği boyutu değil.
Virüslerde tek bir nükleik asit bulunmakta olup, ya DNA ya da RNA'dan oluşur. hem DNA, hem de RNA birlikte bulunmaktadır.
Virüsler canlı değildir. Çünkü hücre yapıları yoktur ve besini enerjiye dönüştüremezler. Ancak virüsler tam olarak cansız da kabul edilemez. Çünkü genetik materyale sahiptirler ve mutasyon geçirebilirler.
Evrimsel biyologlar tarafından virüslerin menşei tam olarak belirlenmemiş olsa da eldeki en güçlü teori virüslerin yaşamdan daha eski olduğu ve hücreler arasında hareket edebilen DNA parçaları olan plazmidlerden evrimleştiği yönündedir.
Virüsler, birer canlı organizma değildir. Virüsler yalnızca enfekte ettikleri hücrelerin içinde yaşar, büyür ve çoğalır. Bakteriler ise enerji üretebilen, hareket eden ve kendi kendine çoğalabilen canlı organizmalardır.
Boğaz ağrılarının yaklaşık %90'ı viral enfeksiyonlar nedeniyle meydana gelir. Soğuk algınlığı, grip, mononükleoz, koronavirüs hastalığı 2019 (COVID-19), kızamık, suçiçeği, kabakulak gibi viral hastalıklarda boğaz ağrısı yaygın olarak görülür.
Mikroorganizmalar çoğu zaman insanlardan insanlara bulaşan yapılardır. Eller, burun, boğaz, kulaklar ile bulaşabildikleri gibi farklı şekillerde insan vücuduna giriş yapabilirler. Bakteriler ve virüsler bazı durumlarda hava yoluyla vücuda giriş yapabilirler. Hapşırma ve öksürme en yaygın bulaş şeklidir.
Not olarak bakteriler mikroorganizma (mikrop)'dır diyebiliriz. Fakat virüsler, mikrobiyolojinin çalışma alanında olmasına rağmen, genellikle cansız sayılır ve dolayısıyla mikroorganizma olarak kabul edilmez.
Ayrıca bakteriler çoğaldıkları kadar hızlı ölmektedirler. Ufak yapıları nedeniyle fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkenlerden daha kolaylıkla etkilenmektedirler. Bu da, ölüm oranlarının da, diğer büyük yapılı türlerin aksine aşırı yüksek olmasına neden olmaktadır.
Bakteri ya da virüs taşıyan bir kişi, sağlıklı birine dokunur, sarılır, hapşırır veya öksürürse bakteri & virüs taşınabilir. Ayrıca cinsel ilişki gibi vücut sıvıları değişimi ile sonuçlanan eylemlerle de mikroplar bulaşabilir.
1 yıl içinde yaklaşık 100 milyon kişiyi etkilediği saptanan ve yaklaşık 2 milyon kişinin ölümüne neden olan SARS-Cov-2 virüsü halen dünya için en tehlikeli enfeksiyon nedenidir.
Korona yayılımının önlenmesinde oldukça etkili olan bir diğer konu ise el hijyenidir. Virüs ile kontamine yüzeylere dokunulması ve sonrasında ellerin yüze götürülmesi, bulaş açısından risk oluşturur.
3- Cansız varlıklar (kalem, ekmek, kağıt, dağ, ateş, yıldız, toprak)'dan oluşmaktadır.
Virüsler zorunlu parazitlerdir, replikasyon yoluyla çoğalırlar ve replikasyon yapabilmek için konak hücreye gereksinim duyarlar.
Virüslerde hücre duvarı bulunmadığından, DNA ve protein sentezi mekanizmaları bakterilerden farklı olduğundan virüsler antibiyotiklerden etkilenmez.
Virüsler canlı hücre olarak bitki, hayvan ya da bakterileri tercih edebilir. Bu yapılar bir canlı hücreye girmeleri halinde hücreleri imha ederek canlının vücudunda üremeye başlarlar. Virüsün girdiği hücreler konak hücre olarak isimlendirilmektedir. Virüslerin çoğalma şekilleri, kendilerini kopyalayarak olmaktadır.
Yaşayan en küçük mikroorganizma Mycoplasma gallicepticum'da kaynaklara göre 600 milyar atom bulunmaktadır.
En yaygın kullanılanlar ise etil alkol ve izopropil alkoldür. Alkollerin bakterilere, virüslere ve mantarlara karşı etkili olduğu söyleniyor. Ancak dirençli olan bakteri türleri üzerinde kalıcı bir etkisi bulunmamaktadır. Alkol miktarı hacmi %50'nin altında ise, mikroplar üzerindeki öldürücü etkisi de oranda düşüyor.
Bakterilerin çoğu kalın bağırsakta yer alıyor. Emar taramalarında elde edilen bilgilere dayanarak ortalama bir insanın bağırsak hacmi hesaplanıyor. Bir gram dışkıda 90 milyar bakteri bulunduğundan yola çıkarak vücuttaki toplam bakteri sayısının 38 trilyon civarında olduğu tespit ediliyor.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri