Âriyet, vedîa, karz, hibe ve rehinden ibaret beş tür akid, bir aynın (mal) teslimi ile tamamlandığından aynî akidler olarak anılır. Buna karşılık satım, kira, sulh, evlenme gibi birçok akid ise sadece icap ve kabul ile tamamlanır.
3. Ayna bağlılık bakımından: a) Aynî akidler; âriyet, vedîa, karz, hibe ve rehinden ibaret olan beş nevi akid, konuları olan aynın (malın) teslimi ile tamam oldukları için bu isim altında toplanmışlardır. b) Aynî olmayan akidler; malın teslimine bağlı olmayan, yalnızca icap-kabul ile tamamlanan akidlerdir.
Alacaklı tarafın akdin içeriğini kapsayan bir sorusu ve borçlunun da akdin içeriğini yerine getireceğin dair derhal, kayıtsız ve şartsız olarak verdiği cevapla meydana gelen sözlü akittir.
Borcun ana unsurlarından biri olan akit ya da diğer bir yaygın adıyla sözleşme denilen bu ifade; kişiler ve kurumların karşılıklı irade beyanlarına dayanan hukuki bir sonuç doğuran bir işlemdir. Emlak alanında oldukça sık kullanılan akit sözleşmeleri taşınmazın durumu ile ilgili yapılan sözleşmelerdendir.
İlgili 23 soru bulundu
3.Akit ortaklığı ise sözleşmeye dayanan ortaklıktır: Taraflar sermayelerini koyarak (emvâl ortaklığı), Mesleklerini koyarak (iş ortaklığı) , Birlikte borçlanarak (itibar ortaklığı) şirketi kurabilirler.
Îcâb, evlilik akdi inşâ etmek üzere ilk olarak ortaya konulan irade beyanıdır. Kabûl ise, evlenme konusunda îcâbdan sonra ifade edilen irade beyânıdır. Hanefîlere göre karşılıklı olarak ortaya konan irade beyanının rızaya dayanması ise nikâh akdinin şartıdır.
Bu akitler şunlardır: Satım, taksim, mala karşılık mal ile sulh, mu- harace (varislerin terekeden çıkma anlaşması), ödünç ve ikale.
Tarafların yalnız rızası ile meydana gelen akitler rızai akitlerdir, rızanın sağlanmasının ötesinde bir şeyin verilmesine yahut da bir şekle uyulmasına lüzum yoktur.
2) Akid, birbirine uygun iki iradedir. Akid îcab ve kabulün birbirine bağlanmasıdır. Bu ise birbirine uygun olarak açığa çıkmış iki irade demektir. Buna göre bir tasarrufun akid olabilmesi için iki şahıs (taraf) arasında ve bir mahal üzerinde karşılıklı sözleşerek (îcab ve kabul) yapılmış olması gerekir.
bbbb) Eksik iki tarafa borç yükleyen sözleşmeler: Bu tür sözleşmelerde, tarafların yüklendikleri edimler birbirleriyle değiştirilme amacı gütmemektedirler. Edimler birbirine bağlı olmayıp, birbirinin sebep ve karşılığını oluşturmazlar.
Bir fıkıh terimi olarak batıl bey' akdi, rükünleri ve sıhhat şartlarından herhangi birinde eksiklik bulunan satım akdini ifade eder. Batıl bey' akdi taraflar açısından mülkiyet hakkı doğurmayacağı gibi hukuki bir sonuç da doğurmaz. Zira bu akit hukuken hükümsüz olarak doğmuş bir akittir.
Görülüyor ki, ön sözleşme kavram olarak, tarafların ileride bir başka sözleşme (asıl sözleşme)yapacaklarına ilişkin olarak akdettikleri bir sözleşmeyi ifade eder. Bir başka deyişle akit yapma vaadi=ön sözleşme, akit yapma borcunu doğuran bir hukuki işlemden ibarettir.
Rızadan başka bir şeyin verilmesi veya bir işin yapılması gerekir. Ancak o zaman diğer taraf borç altına girmiş olur. Burada verilen veya yapılan şey, bir res olduğundan, re contrahitur, ayni akit denilmektedir.
Ayni akitlerde tarafların karşılıklı irade uyumları yeterli değildir, eşyanın teslimi gereklidir. Consensus + res kuralı geçerlidir. Ödünç, ariyet, veda ve rehin olmak üzere dört tür ayni akit vardır.
Ariyet akdi, bir kimseye bedelsiz olarak belli bir süre kullanmak üzere bir malın verilmesini konu alan bir sözleşme türüdür. Türkçede bu akde iğreti sözleşmesi de denir.
roma hukukunda, sözleşmenin kurucu unsuru olarak tarafların karşılıklı irade beyanlarının uyuşmasının yanında bir malın verilmesi ya da bir işin yapılmasını da gerektiren borçlanma işlemi. yani consensus+res gerektirir.
Hukukta muvazaa, bir hukuki ilişkinin taraflarının, üçüncü kişileri aldatmak amacıyla gerçek iradelerine uymayan ve kendi aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak konusunda yaptıkları gizli anlaşma. Arapça kökenli bir sözcük olan muvazaa "danışıklılık" anlamına gelir.
1) AYNİ SÖZLEŞMELER (RE CONTRAHITUR)
Bu grubun içine, karz akdi (tüketim ödüncü sözleşmesi – mutuum) ve daha sonra dahil edilen ariyet akdi (kullanım ödüncü sözleşmesi – commodatum), vedia akdi (saklama sözleşmesi – depositum), rehin akdi (pignus) ile birtakım isimsiz sözleşmeler (contractus innominati) girmektedir.
Aynî olmayan akit: Bu, mücerred icap ve kabul ile sonuçlarını doğuran, kabza gerek duyulmayan akittir.
Günümüz haksız fiil sorumluluğun temel esasları ve unsurları ise MÖ 286 yılında yürürlüğe giren “Lex Aquilia”ya dayanır, bu yasa ile kişilerin mal varlıklarına haksız surette verilen zararların tazmini kabul edilmiştir. “Lex Aquilia” kusur sorumluluğunun da tarihsel kökenini oluşturur.
Tarifi: Ariyet, bir şeyin bir şahıs tarafından ücretsiz (bedava) olarak mu ayyen veya gayri muayyen bir zaman için kullanılmasına cevaz veren bir mukaveledir.
Özet: Eşit davranma borcu veya eşit işleme tabi tutma borcu eşit durumda olan kişilere hakkaniyet esaslarına göre eşit davran- maktır. Genel olarak eşitlik ilkesi eşit durum ve şartlarda bulunanlar arasında değişik muamele yapmamayı gerektirir.
CEVAP: Şartlarına uygun olarak kıyılan nikâhtan sonra artık evlilik dinen başlamış sayılır. Erkek artık karısını evine götürme hakkı elde eder. Fakat gerdek, nikâhın geçerli olma şartı değildir.
el Cevab: Evlilik akdi yani nikâh, icab ve kabulle tahakkuk eder. Şahidler evlilik akdinin ilan edilip şahısların töhmet altında kalmamalarını temin için emredilmiştir. Anne babanın izni sağlıklı karar vermek ve uygun bir evlilik yapılması için gözetilmelidir. -İslamda imam nikâhı diye bir şey yoktur.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri