-Ateş olmayan yerden duman çıkmaz. -Attan düşen ölmez, eşekten düşen ölür. -Az kazanan çok kazanır, çok kazanan hiç kazanır. -Aç koyma hırsız olur, çok söyleme yüzsüz olur, çok değme arsız olur.
Bu til başıktursa bütmez büter ok başı (Ok yarası kapanır fakat dilin açtığı yara kapanmaz.)
Bir donu var kırmızı kah anası giyer kah kızı
Arkadaş ya da akraba olan iki kadın aynı fikirleri savununca söylenirmiş.
İlgili 19 soru bulundu
En kısa atasözleri bir elin nesi var iki elin sesi var, besle kargayı oysun gözünü, hatasız kul olmaz gibi atasözleridir.
11. Geçi(Keçi) dağda gılı(kılı) sırtında: Henüz her şey belirsiz, bu işte kesinlik yok anlamında kullanılır.
Zira manzum deyimler kalıplaşma sürecini manzum halde tamamlayan ve başından sonuna anonim olan söz birlikleridir.
DEYİM VE ATASÖZLERİNİN HERHANGİ BİR KELİMESİ EŞ ANLAMLISI İLE "DEĞİŞTİRİLEMEZ." Deyimlerin hepsi kalıplaşmış olduğu için kelimelerin yerlerinin değiştirilmesi kabul edilemez. Ve yerlerine de eş anlamlı kelimeler getirilemez.
[1] Başka bir yerden gelen kimseden, geldiği yerle ilgili, küçük de olsa, bir armağan beklenir.
Örneğin birinde şöyle denmektedir: "emgek eginde qalmas: Zorluklar yoksunların ve eziyet çekenlerin omuzlarına yüklenmiş kalmaz.
Sav; atasözü niteliğinde, az sözle çok şey anlatan, anlam yoğunluğu bulunan, özlü sözlerdir. Divân-ı Lügati't-Türk'te pek çok sav vardır. Bugünkü atasözlerinin karşılıklarıdır. Uygur alfabesinde de atasözü olarak kullanılmıştır.
Atasözleri, kim tarafından ne zaman söylendiği bilinmediğinden anonimdir. Bu sözler topluma mâl olmuş, toplum tarafından benimsenmiş ve yüzyılların düşünce ve mantık isteminden geçerek günümüze ulaşmış kısa ve özlü sözlerdir. Atasözleri, bir düşünce açıklanırken ya da savunulurken tanık olarak da gösterilirler.
TDK'ya göre bu deyimin anlamını öğrenmek için bazı kaynaklara başvurabiliyor. Dut yemiş bülbüle dönmek, çok konuşkan ve neşeli olan insanların yaşadığı bazı sorunlardan dolayı üzüntülü olma durumudur.
Bir kavramı, olayı ya da durumu daha etkileyici bir şekilde anlatmak adına minimum iki kelimenin bir araya gelmesi ile beraber oluşan ve çoğu kez gerçek manadan uzaklaşarak, kendine has anlam kazanan sözcük gruplarına deyim denmektedir.
Tunceli folklorve inancında da görülen dağ keçileri, yörede halk arasında kutsal, mübarek canlılar olarakkabul edilmektedir. Tunceli dağlarında sürüler halinde başıboş dolaştıkları halde, yöre insanıarasında bu canlıların sahipsiz olmadığı inancı vardır.
Dağ keçisi (Capra), 9 türü içine alan bir cinstir. Evcil keçi (Capra aegagrus hircus) diğer bir adıyla yaban keçisinin evcilleştirilmiş bir alt türüdür. Keçiler, geviş getiren hayvanlardır.
Ağzı kulaklarına varmak: Çok sevinmek, sevindiği her hâlinden belli olmak. Ağzında bakla ıslanmamak: Sır saklamayı becerememek, sırrı hemen açığa vurmak. Ağzından çıkanı kulağı işitmemek: Sözlerini tartmadan, düşünmeden, öfke içinde, nere varacağını hesaplamadan konuşmak.
Atasözlerinin Özellikleri
- Kalıplaşmış sözcüklerdir. Bu yüzden atasözüne oluşturan sözcüğün yerine başka sözcük getirilemez sözcüklerin sıralamasında değişiklikler yapılamaz. - Atasözlerinin mecaz ve gerçek anlam söyleşi mümkündür. Atasözlerinin bazıları aynı ya da yakın anlam bildirir.
Oxford Bodleian Kütüphanesi yazma eserler bölümünde 192 numa- rayla kayıtlı Tükçe Tekellümât adlı mecmuanın ikinci kısmında “Durûb-ı Emsâl Beyânındadır” başlığı altında Arap alfabesine göre sıralanmış 290 Türkçe atasözü bulunmaktadır.
Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcükler yerine başka sözcükler getirilemez, sözcüklerin sıralanışında da değişiklik yapılamaz. » “Damlaya damlaya göl olur. ” atasözünde bulunan “göl” sözcüğünün yerine “havuz” sözcüğünü getiremeyiz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri