Dolayısıyla antibiyotiğin etkili olmasını sağlayabiliyor. Bu nedenle yeşil çay, kekik çayı, adaçayı, ıhlamur gibi bitkilerin çayını hazırlayarak; soğuk algınlığına yakalanmadan önce vücudumuzu korumak amacıyla, hasta olduktan sonra ise tedavinin etkisini artırmak amacıyla mutlaka için.
-Adaçayı antidiyabetik ilaçlar ile etkileşime girerek kan şekerinin normal sınırların altına düşmesine neden olabilmektedir. Bunun yanında epilepsi tedavisinde kullanılan antikonvülsan ilaçların ve bazı antidepresanların etkisini değiştirebilir.
Eğer bir hasta tansiyon ilacı kullanıyorsa, kekik çayıyla birlikte içtiğinde tansiyonu daha fazla düşecektir. Adaçayı içenler de eğer sakinleştirici ilaç kullanıyorsa, bu ilaçların etkisinin artmasına neden olacaktır. Özellikle hamilelerde tavsiye etmiyoruz çünkü düşüklere neden olabilir.
Süt ve süt ürünlerinin içeriğindeki kalsiyum, antibiyotiğin emilimini azaltabilir. Bu yüzden antibiyotiğin kullanıldığı saatlerde süt ve ürünleri tüketilmemelidir. Yine bir takım antibiyotikler ise meyve suyu, domates, kafein ile birlikte kullanıldığında ilacın midede harabiyetini artırabilir.
Uzmanlar, antibiyotiklerle süt, kahve, çikolata ve greyfurt gibi gıdaların birlikte tüketilmemesi gerektiğini söylüyor... Şifa bulmak için içtiğiniz ilaçlarla işe yaramıyor, aksine daha da kötü oluyorsanız dikkat!
İlgili 31 soru bulundu
Bu hastalıklarda bitki çaylarının faydasını yadsıyamayız. Ancak ilaçla kullanımları, ilaçların yan etkilerinin artmasına neden olabilir. Eğer ilaç kullanan bir kişiysek, kalp hastalığımız varsa, kan sulandırıcı ilaç kullanıyorsak, bitki çaylarını içerken dikkatli olmak gerekir” dedi.
Antibiyotik kullanırken şekersiz yeşil çay için
Yeşilçayın mikroplara karşı silah olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erdem Yeşilada, "Antibiyotik kullanırken şekersiz yeşilçay içilmesini öneriyorum. Çünkü mikroorganizmalar, antibiyotik içeri girmesin diye koruma kalkanı oluşturuyor.
Pharmacia & Upjohn firmasının ürettiği ''Zyvox'' adlı yeni antibiyotiğin şimdiye kadar en güçlü antibiyotik sayılan Vancomycin'in bile iyileştiremediği enfeksiyonlara neden olan bakterileri dahi öldürüdüğü belirtildi.
Erdem Yeşilada, “Antibiyotik kullanırken şekersiz yeşilçay içilmesini öneriyorum. Çünkü mikroorganizmalar, antibiyotik içeri girmesin diye koruma kalkanı oluşturuyor. Buna 'antibiyotik direnci' diyoruz. Yeşilçayın içerisindeki bileşikler işte o savunma kalkanını parçalıyor.
Bitkileri tek tek ya da birbirlerinin etkilerini destekler şekilde karıştırarak sağlık savaşçısı çaylar hazırlanabilir. Her gün 2-3 fincan ıhlamur, zencefil, adaçayı, kuşburnu ya da ekinezya çayı içmek gün içerisinde maruz kalınan bakterilere karşı bağışıklığın güçlendirilmesinde etkili olacaktır” ifadelerini kullandı.
Dolayısıyla antibiyotiğin etkili olmasını sağlayabiliyor. Bu nedenle yeşil çay, kekik çayı, adaçayı, ıhlamur gibi bitkilerin çayını hazırlayarak; soğuk algınlığına yakalanmadan önce vücudumuzu korumak amacıyla, hasta olduktan sonra ise tedavinin etkisini artırmak amacıyla mutlaka için.
Her ilacın yan etkileri olduğu gibi bazı ilaçların yemek borusunda kostik yaralar yapabilme riski vardır. Bu nedenle, yemek borusu hasarı ve ülserlerinden kaçınabilmek için özellikle yaşlı ve yatalak hastalar başta olmak üzere yukarıda sözü edilen ilaçların az su ile ve yatmadan önce alınmamasına dikkat edilmelidir."
Bu nedenle ilaç kullanırken soğan suyu kullanılmaması tavsiye edilir.
Özellikle bazı antibiyotikler, kemik erimesi için kullanılan kalsiyum ve türevlerini içeren ilaçlar, ya da potasyum içeren ilaçlar susuz içilmemelidir. Mümkünse ilaçlar yutulduktan sonra bir süre yatılmaması önerilir.
Probiyotik ve Prebiyotikler
Probiyotik bakterilerden laktik asit bakterilerini içeren yoğurt, peynir, kefir, tarhana ve turşu gibi fermente besin tüketimi, antibiyotik kullanımı sonrası değişen bakteri dengesinin yeniden kazanılması ve yan etkilerin azaltılmasında etkili olabiliyor.
Bir çok antibiyotik aç karna alındığında midede rahatsızlık hissi oluşumuna neden olur. Bazı kemik erimesi ilaçları (ör: alendronik asit) oturur pozisyonda yemekle birlikte ve kalsiyumdan fakir gıdalar ile alınmalıdır. Yoksa özofajit denilen yemek borusu iltihabına sebebiyet verebilir.
Sabah alınan dozun kanda ve dokularda oluşturduğu antibiyotik düzeyi daha düşmemişken öğle yemeğiyle birlikte yeniden alınmasıyla düzey fazlaca artarak istenmeyen etkilere neden olabilir.
Adaçayı tüketmeden önce mutlaka bir bitki uzmanına danışılmalıdır. Yukarıda değindiğimiz gibi hamile olanlar, hamilelik şüphesi bulunanlar veya hamilelik dönemi sonrasındaki olanlar adaçayını kesinlikle kullanmamalıdır. Küçük bebeklerde ve çocuklarda kullanımı rahatsızlıklara yol açacağından tüketilmesi önerilmez.
Halk arasında acı elma yağı olarak da bilinen konsantre hâlde bulunan ada çayı yağının oral olarak alınması sağlık sorunlarına yol açabilir. Kanser hastalarının bazı ada çayı türlerini tüketmesi önerilmez. Diyabet, Alzheimer ve nöbetleri durdurmaya yönelik olarak alınan ilaçlarla birlikte tüketilmemelidir.
Ada çayının içeriğinde bulunan C vitamini, bağışıklık sisteminin normal fonksiyonuna katkıda bulunur. Balgam söktürücü özelliği sayesinde öksürük tedavisinde destekleyici rol oynar. Ada çayının mide ve bağırsak problemlerini rahatlatıcı özelliği vardır. Ada çayının idrar söktürücü özelliği vardır.
İLTİHAP GİDERİCİ, ANTİMİKROBİYAL VE ANTİOKSİDAN
Değişik ülkelerde yapılan çok sayıda araştırma sonucu, iltihap giderici, antimikrobiyal, antioksidan etkilerinin olduğu bulundu. Antimikrobiyal etkisinin bulunmasından dolayı, soğuk algınlığı, nezle vb. üst solunum yolu rahatsızlıklarında kullanılması tavsiye edilmekte.
Adaçayı (Latince ismi Salvia officinalis L.), üst solunum yolu enfeksiyonlarında son derece etkili bir bitkidir. Tedavi edici olarak yaprakları kullanılır. Antimikrobiyal (Mikrop öldürücü) ve Antienflamatuar (İltihap giderici) etkisi vardır. Bu etkisini, içerdiği Sineol, Thujone ve Borneol maddelerine borçludur.
İltihap söktürücüdür.
İltihap söktürücü bitki çayları içinde ada çayı, özellikle rahimde meydana gelen iltihaplar için son derece faydalıdır.
Enfeksiyon ve Mikrobiyoloji Uzmanı Songül Özer Covid -19 nedeniyle bilinçsiz kullanılan antibiyotikler konusunda şöyle bilgilendiriyor: “Covid-19 bir viral enfeksiyondur. Yani etkeni virüslerdir. Virüslerin tedavisinde kesinlikle antibiyotikler işe yaramaz.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri