Anksiyete, vücudun strese verdiği doğal bir tepki olarak kontrol edilemeyen kaygı, korku ve huzursuzluk gibi duyguların ani ve yoğun bir şekilde yaşanmasıdır. Kan basıncının yükselmesi, kalp atışlarının hızlanması, nefes alış verişinin değişmesi ve terleme anksiyete belirtileridir.
Eğer kişi zor nefes alıyorsa, kalp ritminde düzensizlik başladıysa, ellerde titreme ve terleme başladıysa bu anksiyete atağının başladığına işarettir. Bunun yanı sıra ağızda kuruluk, baş ağrısı ve hazımsızlıkta kaygı durumlarında meydana geliyorsa bunlar da anksiyete atağının teşhisinde önemlidir.
Anksiyete krizi stres veren belli bir olay tarafından tetiklenebilir. Örneğin, sosyal kaygı bozukluğu olan bir kişi kalabalık bir ortama girdiği zaman ya da bir gruba konuşma yapacağı zaman anksiyete krizi geçirebilir. Ya da yükseklik korkusu olan bir kişi için yüksekte olmak anksiyete krizini tetikleyebilir.
Anksiyete tedavi süresi, kişinin beynindeki kimyasal bozuklukların ne derece olduğuna göre değişmektedir. Anksiyete tedavi süresi, 4 ila 8 hafta olabileceği gibi kişinin yaşantısına ve anksiyete derecesine bağlı olarak daha fazla sürebilir.
İlgili 40 soru bulundu
Anksiyete krizi belirtileri nelerdir? Anlık olarak gelen kötü bir şey olacakmış şeklinde endişeli haller, sürekli terleme, ellerde titreme hali, nefes darlığı, odaklanma sorunları, huzursuzluk ve panik hali anksiyete krizi belirtileri arasında yer almaktadır.
Anksiyete bozukluğu olanların yorumları ve uzman görüşlerinin sunduğu yöntemler: 3-3-3 kuralı: Kaygı krizi yaşandığı an 3-3-3 kuralı ile sakin kalınabilir. Bu kuralın uygulanması; etrafa bulunan üç şeyin ismini söyleme, duyulan üç sesi söyleme, parmaklar, bilekler ve kolu olacak şekilde vücudun üç bölümünü oynatmadır.
İki rahatsızlık arasındaki en temel fark, panik atağın bir anda meydana gelmesidir. Kişinin iç seyrinde hızlı gelişmese de çoğunlukla panik atak hızlı bir şekilde sonlanır. Anksiyete atakları süreç içerisinde ortaya çıkan ve genellikle panik ataktan çok daha uzun süren ataklardır.
Anksiyete bozukluğu olan kişilerde, yoğun, sürekli devam eden bir endişe hali ve günlük hayatta rastlanılan durumlara karşı korku vardır. Panik atak krizleriyle de kendini gösterebilir. Bu duyulan aşırı endişe, kaygı, panik durumu günlük aktivitelerin süregelmesini sekteye uğratır.
Anksiyetenin belki de en karakteristik özelliği, uzun süreli veya yoğun gerginlik ve korku hissidir. Anksiyeteden muzdarip kişiler, endişe edecek belli bir şey olmadığında dahi, sıklıkla kendilerini durmadan endişe ederken bulurlar. Endişeye sıklıkla fiziksel gerilim ve titreme eşlik eder.
Konumuz olan anksiyete duygusunun temelinde fiziksel veya ruhsal bir tehdit veya tehlike algısı/yorumu yatar. Gerçek ya da değil, herhangi bir durum veya duyum, birey tarafından tehlikeli olarak yorumlandığında anksiyete oluşmaya başlar.
Panik atak, ani ve düzenli olarak bir panik ya da korku hissinin etkisi altında kalınan bir anksiyete bozukluğudur. Hemen herkes belli zamanlarda endişe ve panik hissi yaşayabilir.
Panik atak semptomları, şiddeti ne olursa olsun, genellikle diğer sağlık komplikasyonlarını taklit eder. Sıradan bir panik atak dışında var olabilecek sorunlar yaşıyorsanız, acil servise gitmelisiniz. Bunu "başka bir panik atak" olarak kabul etmeden önce diğer tüm tıbbi durumları ve acil durumları elemek önemlidir.
Anksiyete atağının şiddeti kişiye göre değişmekle beraber psikolojik ve fizyolojik belirtilerle kendini gösterir. Anksiyete atakları mide bulantısı, kalp atışında hızlanma, nefes alma zorluğu, terleme ve nabzın hızlanması gibi farklı fiziksel göstergeler ile kendini belli eder.
Yaygın anksiyete bozukluğu tedavi edilmezse genelde kendiliğinden düzelmez. Kronikleşir ve zamanla bireyde depresyon gelişir. Bu durumda tedavisi daha da zorlaşır.
Bu fiziksel belirtiler; ağızda kuruluk, kalp çarpıntısı, nefes almada güçlük, yoğun terleme, ciltte yoğun sıcaklık ve ateş bazı durumlarda olabilir, odaklanmada sorunlar, ellerde ve kollarda yoğun titreme gibi durumlar anksiyete krizinin belirtileri arasında sayılabilir.
Anksiyete Bozukluğu “akıl hastalığı”, “delilik”, “zeka geriliği” veya “kişilik bozukluğu” DEĞİLDİR.
Anksiyete Bozukluğu ve Cezai Ehliyet İlişkisi
Yani bir akıl hastalığıdır. Anksiyete bozukluğu yaşayan kişi de bir akıl hastası olarak nitelendirilebilir. Bu sebeple anksiyete bozukluğuna sahip kişilerin cezai ehliyetleri konusu da TCK m.32'deki akıl hastalığı ile ilgili düzenlemelerin içerisine girer.
Yürüyüş, egzersiz, takım sporları, meditasyon, nefes egzersizleri, uzun banyolar, yoga gibi teknikler anksiyete belirtilerinin kontrol altına alınmasını ve kaygının hafiflemesini sağlayabilir.
Yaygın Anksiyete Bozukluğu: Rutin, sıradan olaylar karşısında dahi aşırı kaygı ve bunaltı hissinin yoğun bir şekilde yaşandığı rahatsızlıktır. Kişinin olaylar karşısındaki tepkisi aşırıya kaçar. Ayrıca kişideki endişe hissi; kalp hızında artma, aşırı terleme gibi fiziksel tepkilere de yol açar.
Dr. Şenay Yılmaz, uykusuzluğun en çok masa başı çalışanları (Bilgisayar karşısında) etkilediğini belirterek, bu nedenle masa başı çalışanların 20-20-20 kuralına göre gözlerini dinlendirmeleri gerektiği konusunda uyarılarda bulundu. Bu kuralı her 20 dakikada bir 20 saniye 20 metre uzağa bakmak olarak tanımlayan Dr.
Kontrol etmenin en kolay yollarından biri solunumu düzenlemektir. Burnunuzdan derin diyafram nefesi alın (hava akciğerlerinize değil diyaframınıza gidecek.) ve aldığınız havayı yavaş yavaş ağzınızdan verin. Panik atak sırasında düşünce içeriğini değiştirmek, kaygı seviyesinin azalmasına yardımcı olabilir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri