Kainattaki her bir varlık kendini yaratan Allah'tan haber verdiği ve O'nun varlığını gösterdiği gibi Kur'an'ın her bir ayeti de Allah'tan haber veriyor. Adeta “Allah, Allah!” diye zikrediyor. Rabbimiz'den bahsetmeyen bir ayet yok gibidir Kur'an'da. Hatta bazı surelerin her bir ayetinde bizzat “Allah” ismi geçmektedir.
Allah'ı tanımak, Allah Resûlü'nü tanımak, dinlemek ve itaat etmekle mümkün olur. Allah'ı tanımak ve sevmek, Kur'ân'ı okuyup anlamak ve hayata tatbik etmekle mümkündür. Bize Mevlâ'mızı bildirmek ve sevdirmek için kâinat mescid-i kebîrinde Kur'ân kâinatı okuyor.
Kuranı Kerim'de Allah, Esma'ül Hüsnadaki isimleriyle ayrıntılı olarak tasvir edilir. Örneğin Samet ismi, O'nun kimseye muhtaç olmadığı, herkesin O'na muhtaç olduğu anlamına gelir. O doğmamış ve doğurmamıştır. Ezeli ve ebedi olan Allah'ın bir başlangıcı ve sonu yoktur.
Allah'ı gözümüzle görmememizin nedeni, kudret ve ilmiyle her şeyi kapsamasından ve zıddının yokluğundandır. Mesela, atmosferin yer küreyi her yandan kuşatması gibi, güneşin de bütün feza âlemini kuşattığını farz etsek, o zaman güneşi göz ile görmek mümkün olmaz.
İlgili 18 soru bulundu
1. Ehl-i Sünnet uleması, cennet ehlinin rü'yetullaha mazhar olacağına, gökte dolunayı görürcesine Rab Teala'yı gözleriyle göreceğine inanır ve bu hususta ittifak ederler. Allah'ın görülmesinin, cennet ehlinin mazhar olacağı en büyük nimet olacağı belirtilmiştir.
ALLAH ARACISIZ İŞİTİR
Yani mahlûkatının seslerini, duâlarını, niyazlarını, yalvarışlarını, yakarışlarını harfiyen işiten; herkesin her âhını, her sözünü, her çağrısını, her çığlığını eksiksiz duyandır.
Allah ise her türlü noksanlıklardan uzak mükemmel ve mukaddes bir varlıktır. Böyle yüce bir varlık, önce yok iken var olan sonra yine yok olacak hiçbir varlığa benzemez. Allah kendi zatını "O 'nun benzeri yoktur.
Allahü teâlânın kıdem sıfatı da vardır. Yani evveli yoktur, yaratık, yani mahlûk değildir. Allah'ın yarattığı her şey mahlûk olur. (Allah, evveli olmayan, yani kıdem sıfatlı bir varlık, yani bir ilah yaratabilir mi?) demek tenakuz [çelişki] olur. Yaratılan şey yaratıktır, mahlûktur.
Resûl-i Ekrem kalem hakkında şunları söylemiştir: Allah'ın ilk yarattığı şey kalemdir.
Efendimiz (asm) mi'racda Cenab-ı Hakk'ı baş gözü ile mi yoksa ruh gözü ile mi gördü? Değerli kardeşimiz, Peygamberimiz (asm) mi'racta Cenab-ı Hakk'ı bizzat baş gözü ile görmüştür. Mü'minlere en büyük müjde: cemâl-i ilâhiyi seyretme bahtiyarlığına kavuşacaklar.
Peygamber Efendimiz (asm) “dünya gözü ile ahirette” Cenab-ı Hakk'ı görmüştür. Başka bir rivayette ise; “İbn-i Ömer (ra), İbn-i Abbas'a adam gönderip: 'Muhammed (asm) Rabb'ini gördü mü?
Değerli kardeşimiz, Allah hiçbir şeye muhtaç değil, övülmeye de muhtaç değildir. Allah'ın övülmeyi istemesi genel olarak iki şeyden kaynaklandığı düşünülebilir: Allah'a bakan yönü, insana bakan yönü.
Allah'ı (cc) rüyada görmek
Ehl-i sünnet âlimlerinin büyüklerinden İmâm Âmidî ve Saadettin Teftazanî; rüyada Allah'ı (cc) görmeye hiçbir engel olmadığını fakat bu görüşün bir çeşit gözlem olup, göz ile değil kalp ile olduğunu belirtmişlerdir.
Kelâm sıfatı Allah'ın ezelde konuşma gücü bulunması ve zâtında kelâm yaratması demek olup konuşma gücü ezelî, zâtında harf ve ses yaratmak suretiyle söz söylemesi ise hâdistir, çünkü zâtının hâdis olaylara konu teşkil etmesinde bir sakınca yoktur.
Genel anlamda, Allah bütün insanlara aynı derecede yakındır. Bu, Allah'ın ilim ve kudret sıfatlarıyla onlara yakın oluşu demektir. Bu, Allah'ın rahmeti ve lütfu ile onlara yakın olmasıdır. Ayrıca, farzların sağladığı yakınlığa “kurb-ı ferâiz”, nâfilelerin sağladığı yakınlığa “kurb-ı nevâfil” denir.
Hadisin lafzı yukarıda geçtiği gibi "Allah'ın ilk yarattığı şey akıldır" şeklindedir.
Allah'ı kim yarattı?” diye sordular. Bu soru üzerine Cebrail cevap olarak, Allah'tan İHLÂS SURESİ'ni getirdi. Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla. Bu ve benzeri sorular Allah hakkındaki bilgi ve inanç yetersizliğinden kaynaklanıyor.
- Kader, Allah'ın bilmesidir, deniliyor; ancak bununla ilgili ayet ... - Kur'an'da kaderin ve ruhani varlıkların ispatı var mı?
Teşbih keyfiyet ve mahiyet itibariyle Allah'ın yaratıklara, yaratıkların da O'na benzetilmesini ifade eden bir kavram şeklinde incelenir. Mahiyet varlığın cinsini, keyfiyet ise niteliğini belirtir. Varlığı zorunlu ve tek olduğundan Allah'ın cinsi yoktur.
“Allah mahlukatı yaratmadan önce bir 'ÂMÂ'da idi. Âmâ'nın altında da hava, üstünde de hava vardı.” (bk. El-Futuhatu'l-Mekkiye, I/148). Alimlerin bildirdiğine göre, 'Amâ'dan maksat, Allah ile birlikte hiçbir şey yoktu' demektir.
(Bakara 115) ayetinde geçen "Allah'ın yüzü" ne anlama gelmektedir. "Allah'ın yüzü" ifadesi, mecazî bir anlatım olup, burada "Allah'ın rahmeti, rızası ve nimeti" demektir. Kul, tümüyle Allah'a ait olan yeryüzünün neresinde ve hangi cihetinde, ne tür bir taat ve işe girişse, Allah'ın lütuf ve rahmetini orada bulur.
“Biz” Demenin Hikmetleri
Bu, azamet ve kudretin göstergesiydi. Allah Teala da mâlik-i mutlak olduğundan bu ifadeyi hiç şüphesiz en çok hak edendir. Bir diğer tevili ise “Biz” zamiriyle kullarına tevazuyu öğretmesidir.
Demektir ki farz ve nafilelerde devamlılık göstermek, Allah'ın sevgisine işaret olmaktadır. Her işinde dürüstlük görülen, istekleri yerine getiren, tehlikelerden uzak tutulan kimsenin bu hâli de onun Allah Teâla tarafından sevildiğini gösterir. Çünkü Allah Teâlâ sevdiklerini yardımsız bırakmaz.
Allah'tan bir şeyi nasıl istemeliyiz? Dua, her şeye muhtaç, ihtiyaçları sınırsız olanların hiçbir şeye muhtaç olmayana iç dökmesi, halini lisanıyla ve davranışlarıyla arz etmesidir. Dua birine bir şey ısmarlamak olarak görülmemelidir.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri