Hafif belirtiler ve şiddetli olabilecek belirtiler arasında şunlar vardır; kaşıntılı gözler, şişlik, kızarıklık, kurdeşen, mide bulantısı, kusma ve nefes almada zorluk, kaşıntı. Bu belirtiler bağışıklık sisteminizin verdiği cevaba bağlı olarak, alerjen tüketildikten dakikalar veya saatler sonra ortaya çıkabilir.
Alerjik rinitli hastalarda burun akması, burun kaşıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, genizde kaşıntı gözlenebilir. Alerjik rinit saman nezlesi olarak da adlandırılır. Alerjik rinit ile birlikte atopik dermatit, egzema ve astım görülebilir.
Tanıda cilt testi (Prick test) ve kan testi kullanılır. Cilt testinde en sık karşılaşılan alerjenler kullanılır, kişinin verdiği cilt reaksiyonu ölçülür, kan testinde ise vücudun oluşturduğu IgE antikorunun kandaki düzeyi ve belli bir madde veya maddelere karşı alerjik belirtiler varsa spesifik IgE düzeyi ölçülür.
Alerjik kaşıntılar kişilerin vücudunda belli bir bölgede ya da tamamında meydana gelebilir. Bu kaşıntılar kişilerin günlük hayatını olumsuz etkilemektedir. Kişiler bu kaşıntı hissinden kurtulmak için cildi kaşıyabilir. Kaşıma ile birlikte cilt üzerinde kızarıklık, deride dökülme ve yanma hissi başlayabilir.
Akut ürtiker besinler ya da ilaçlara bağlı alerjik reaksiyonlar ve enfeksiyonlar sırasında ortaya çıkabilir. Genellikle 2-3 hafta içerisinde kendiliğinden geçer.
İlgili 32 soru bulundu
C vitamini kaynağı olan limon, antioksidan bir besindir. Limon suyu, ciltte oluşan alerjik kaşıntıyı giderme konusunda etkili olabilir. Kaşıntıyı gidermek için bir miktar limon suyunu sodayla karıştırmalısınız. Karışımı bir pamuk yardımıyla, kaşınan yere sürüp masaj yapabilirsiniz.
Vücutta kaşıntı ve kabarcıklar, deri hastalıklarının yanı sıra böcek sokması, stres, alerji, parazit, mantar, kansızlık, diyabet, kanser, kan hastalıkları ve ilaç yan etkileri gibi geniş bir yelpazede bulunan rahatsızlıklardan kaynaklanabilir.
Kaşıntıyı hafifletmek için, kaşımak yerine kaşınan bölgeye soğuk bir bez veya biraz buz koyun. Doktorunuz ayrıca antihistaminikler ve topikal steroidler de dahil olmak üzere kaşıntı tedavisi için ilaç reçete edebilir. Nadiren steroid hapları ve antibiyotikler de gerekebilir.
Besin alerjisi belirtileri alerjik besinin alımından sonraki 2 saat içinde olabildiği gibi, 2-3 gün, hatta bir hafta sonra bile görülebilmektedir. Genellikle ilk 2 saatte ortaya çıkan belirtiler daha ciddidir.
Vücutta kaşıntı nedenleri genellikle şunlardır: Besin, böcek ısırmaları, polenler ve bazı ilaçlara gösterilen alerjik tepkiler. Egzama, sedef hastalığı ve kuru cilt gibi deri rahatsızlıkları Tahriş edici kimyasallar, kozmetik ürünler ve diğer ürünler.
En tehlikeli reaksiyon ise 'anafilaksi' adını verdiğimiz reaksiyondur. Aniden başlayıp ölüme neden olabilir. Eğer alerjen soluduğunuz bir şey ise gözleriniz, burun ve solunum sisteminiz etkilenir.
Cilt ve kan testleriyle neye karşı alerjik reaksiyon geliştiği öğrenilebilir. nel olarak iki tip cilt alerji testi yapılmaktadır. Prick testi cildin üst tabakasına alerjen içeren sıvının damlatılması sonrası çok ince uçlu lansetlerin batırılmasıyla yapılır.
Alerjiyi tetikleyen pek çok faktör vardır ve bunları şu şekilde sıralayabiliriz; Sık sık çikolata ve kakao tüketimi. Kızartma yemekleri sık tüketmek. Kola, kahve ve diğer kafeinli içecekler.
Alerjik bir reaksiyon değişen sürelerde sürebilir. Alerjik reaksiyon tipik olarak birkaç saatten birkaç haftaya kadar sürebilir. Alerjeninize uzun süre maruz kaldıysanız, alerjik reaksiyonunuz genellikle daha uzun sürer. Bir alerjik reaksiyonun semptom süresi ayrıca alerjene ve yanıtınızın ciddiyetine de bağlıdır.
Alerjik cilt hastalıkları kaşıntı, kızarıklık, şişlik, kabuklanma, kuruluk ve su dolu kabarıklar gibi benzer belirtiler gösterse de tedavide altta yatan nedene yönelik bir planlama yapılıyor. Dış kaynaklı faktörlerin etkili olduğu durumlarda, bu etkenlerin azaltılmasıyla kişi rahatlıyor.
Alerji tedavi edilmediği takdirde nefes darlığı, bulantı, deride kaşıntı gibi pek çok rahatsızlığa neden olabilir. Hatta ileri derece vakalarda bu ihmal, bireyin hayatını kaybetmesine dahi yol açabilmektedir.
Alerjik bir reaksiyon tipik olarak burun, akciğerler, boğaz, sinüsler, kulaklar, mide ya da ciltte oluşan semptomları tetikler. Bazı insanlar için alerjiler astım semptomlarını da tetikleyebilmektedir. En ciddi vakalarda, anafilaksi (alerjik şok) adı verilen hayatı tehdit eden bir reaksiyon meydana gelebilir.
Toplumumuzda besin alerjisine en sık yol açan besinler inek sütü, yumurta akı, fındık, fıstık, ceviz, mercimek, buğday ve ettir. Daha az sıklıkla soya, nohut ve balık da alerjiye neden olabilir.
Besin alerjisi kaşıntısı nasıl geçer? Alerji olunan besinin tüketilmemesi gerekir. Tüketim sonrasında kaşıntıdan çok daha önemli sorunlar teşkil edebilir. Ancak belirtilerinde sadece kaşıntı varsa doktor tarafından önerilen ilaç kullanımıyla bu kaşıntı geçer.
Soğuk Su: Soğuk su kaşıntıya en iyi gelen doğal yollardan biridir. Dilerseniz direkt olarak soğuk su ya da buz kürü ile birlikte kaşıntı olan bölgenize sürebilirsiniz. Kaşıntı soğuk su uygulaması ile birlikte kısa süre içerisinde ortadan kalkacaktır. Soda: Kaşıntıya iyi gelen bir diğer yöntem ise sodadır.
Gece olduğunda vücudun ısı düzenlemesi, sıvı regülasyonu ve bariyer fonksiyonlarında bir takım değişiklikler meydana gelir. Örnek olarak gece vakti vücut ısısının azalması ve cilde doğru olan kan akımında artış oluşması kaşıntı gelişimi ile sonuçlanabilecek değişiklikler arasındadır.
Uzun süren, tekrar eden, şiddetli kaşıntılar varsa, ciltte kızarıklık, iltihaplanma gibi başka belirtiler görülüyorsa, dermatoloji doktoruna mutlaka başvurulması gerekir. Kaşıntıya çok çeşitli tetikleyiciler neden olabildiği için altta yatan sorunu teşhis etmek için eksiksiz bir fizik muayene ve tıbbi öykü yapılır.
Bir hastalık grubu Ancak primer biliyer kolanjit isminde başka bir kronik karaciğer hastalığında, karaciğer hastalığının erken dönemlerinde bile kaşıntı olur. Kişi geçmeyen kaşıntı ile gelebilir. Orta yaş kadınlarda daha sık görülür. Basit kan tahlilinde primer bilier kolanjit olduğu anlaşılabilir.
Psikodermatolojinin kurucularından Hollandalı psikiyatrist Herman Musaph, 1967'de ilk kez psikojenik pruritus terimini ileri sürmüştür. Psikojenik pruritus, organik nedenlerle açıklanmayan, psikolojik etkenlerle tetiklenen ya da şiddeti artan ve devamlılık kazanan kaşıntı türü olarak tanımlanmaktadır.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri