Yeni Türk Ceza Kanunu'na göre aldatma suç olarak düzenlenmemiştir ve cezai bir yaptırımı yoktur. Bu nedenle aldatan eşin cezai bir sorumluluğu bulunmadığından suçlu sayılmamaktadır. Ancak aldatma, bir eşin diğer eşe karşı işlemiş olduğu bir haksız fiildir.
Aldatmak TCK uyarınca bir suç değildir. Ancak boşanma davaları açısından bir kusurdur. Öyle ki hakim, aldatan eşi malların tamamından men edebileceği gibi mal paylaşımındaki payını da indirebilir. Aynı zamanda karşı tarafa nafaka ve tazminat ödenmesine de hükmedebilir.
Evli kadının zina (aldatma) eylemi Türk Ceza Kanunu'nda düzenlenmez. Yani kanunlara göre zina (aldatma) davası cezası yoktur. Hukuki yaptırımları ise ayrıdır. Evli kadın kocasını aldatırsa; boşanmak istemese dahi boşanma gerçekleşir, kocasından nafaka ve tazminat alamaz, mal paylaşımındaki payı azaltılır.
Hangi alanda olursa olsun her türlü aldatma; yasaktır, günahtır ve kul hakkı ihlalidir.
Aldatma veya sadakatsizlik; evli ya da duygusal veya cinsel bir kapalı ilişki içerisindeki taraflardan birinin ilişkideki partnerinin bir başka kişi ile ilişkiye girmesi. Aldatma sadece duygusal düzeyde, sadece cinsel ilişki düzeyinde veya hem duygusal hem cinsel ilişki şeklinde olabilir.
İlgili 20 soru bulundu
Dört çeşit aldatma olduğunu belirten ve onları; “1- Pasif aldatma: Kişinin partneri dışında ikinci bir şahısla girmiş olduğu herhangi bir paylaşım veya hoşlantıdır. 2- Aktif aldatma: Genelde ilişki için karar alınması gereken bir durumdur.
Zina eylemi kocanın karısından başka bir kadınla ya da kadının kocasından başka bir erkekle cinsel ilişkiye girmesidir. Eşinden gizli olarak bir başkasıyla mesajlaşması, sohbet etmesi ya da flört konuşma ve tavırlarda bulunması zina eylemi değil, güven kırıcı hareketlerde bulunduğunu gösterecektir.
Aldatılan eş, aldatıldığını telefon, SMS kayıtları, otel kayıtları, sosyal medya paylaşımları, fotoğraflar ve video görüntüleriyle ispat edebilir. Delillerde önemli olan hukuka uygun elde edilmesidir. Hukuka aykırı olarak elde edilen, gizlice çekilen görüntüler aldatmaya delil niteliği taşıyamaz.
Eşlerin başkasıyla öpüşmesi, sarılması veya dokunması vb. haller Medeni Kanun'a göre zina olarak kabul edilmemektedir. Bu gibi hallerde haysiyetsiz yaşam sürme (MK m.163) gerekçesiyle boşanma davası açılmalıdır. Ancak, eşin başka bir kişiyle cinsel ilişkiye girip girmediği karinelerden yararlanılarak anlaşılır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 36. maddesinde yer alan aldatma, bir kimseyi belirli bir hususu yapmaya sevk etmek, o yönde bir irade açıklamasında bulunmasını sağlamak kastı ile o kimsede yanlış bir kanı uyandırmak ya da esasen var olan yanlış (hatalı) fikrinin devamını sağlamaktır.
Yeni Türk Ceza Kanunu'na göre aldatma suç olarak düzenlenmemiştir ve cezai bir yaptırımı yoktur. Bu nedenle aldatan eşin cezai bir sorumluluğu bulunmadığından suçlu sayılmamaktadır.
İslam hukukunda evli veya dul olup zina yapan kadın ve erkek dört mezhebin ittifakla görüşüne göre 'ölünceye kadar taşlanarak' cezalandırılır. Bu cezalandırmaya 'recmetmek' denmektedir. Bu cezalandırmaya dair Kur'an'da açık bir ayet yoktur.
Evli erkek ve kadın için recm (taşlayarak öldürme), bekâr erkek ve kadın için yüz sopa (celde) vurmaktır: "Zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüz değnek vurun.
Meta Inc.'in günümüz itibariyle hala Türkiye'de bir ofisi (temsilciliği) bulunmamaktadır. Bu sebeple mahkeme, WhatsApp'tan sohbet kayıtlarını talep edemeyecektir.
Affeden tarafın dava hakkı yoktur. düzenlemesi yer almaktadır. Bu kapsamda evlilik birliği devam ederken kadın eş veya erkek eşin zina eyleminde bulunması diğer eş için haklı bir boşanma nedeni oluşturacaktır. Bu nedenle evlilikte zina suç teşkil etmese de boşanma gerekçesidir.
Bunun dışında eşinizin, internette bir kadınla chatleşmesi veya görüşmesi yasanın tanımladığı anlamda zina olarak kabul edilemez. Ancak kişisel düşüncem, kamera ile veya konuşarak yapılan sanal aldatmaların da aldatma olarak kabul edilmesidir.
Boşanma Davasında Aldatma Delilleri
Zina kanıtlanamazsa, davanın sonuçlanması da gerçekleşemez ve dava reddedilir. Zinanın ispatı için kullanılabilecek ve kullanılamayacak deliller, kanun koyucu tarafından belirlenmiştir.
Aile mahkemesi zinanın ispatlandığını görürse zina nedeniyle boşanmaya karar verecektir ancak zina ispatlanamazsa şiddetli geçimsizlik gibi genel boşanma nedenine dayanarak boşanma kararı verecektir.
Türk Medeni Kanunumuzun 161/1. Maddesine Göre: "Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir."
Eşlerden birinin, diğer eşin aldatma fiilini ispatlamak amacıyla hareket ederek eşinin telefonunu dinlemek, kamera kaydına almak veya yüz yüze konuşulanları kaydetmek suretiyle elde ettiği ses, fotoğraf veya video kayıtları boşanma davasında delil olarak kullanılabilir.
“Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.”
Aslına bakarsanız sosyal flört, hayatın herhangi bir alanında sonu ciddi bir beraberliğe, rutin mesajlaşmalara veya cinsel ilişkiye bağlanmayan iltifatlaşmalar ya da bakışmalar anlamına geliyor. Yani var olan ilişkinize karşı söz konusu eylemsel bir ihaneti kapsamıyor.
Geçmişe dönük telefon kayıtlarından ses, görüntü, video, mesaj hangisi olursa olsun talep edilebilmesi yasal şartlar altında mümkün değildir, ancak aile mahkemeleri bazen aranmış olan numara, aramanın tarihi, mesaj gönderilmiş numara ya da mesajın gönderilmiş olduğu tarihi delil olarak talep edebilmektedirler.
Özetle; HTS kayıtlarına çekişmeli boşanma davalarında delil olarak dayanılabilmesi mümkündür. HTS kayıtlarının mahkeme tarafından ilgili operatörlerden talep edilmesi halinde aranan numaralar, numaraların aranma sıklığı, görüşme gün ve süreleri tespit edilebilecektir.
EVLİ DE OLSANIZ ÖZEL HAYATIN İHLALİ SUÇ SAYILIYOR
Yargıtay, “Tarafların evli olması, sürekli birbirlerini denetleyebileceği anlamına gelmez” dedi.
Benzer sorularSıkça sorulan sorular
DuyuruReklam alanı
Popüler SorularSıkça sorulan sorular
© 2009-2024 Usta Yemek Tarifleri